İlâhî sanatların sergilendiği, akılları hayret ve hayranlıkla düşündüren insan organizmasında çok küçük merkezlere yerleştirilen, mucizevî fonksiyonların gerçekleştiği noktalardan birisi de, üçüncü göz olarak da bilinen Epifiz (pineal bez) bezidir.
Beyinde frontal bölgenin (alın) iki göz arasında, yani tam alında secde noktasına yerleştirilen epifiz bezi “Çam kozalağına benzediği için pineal bez de denmektedir. 100-150 miligram gibi çok hafif bir bez olmasına rağmen, çok önemli hormonlar salgılamaktadır. Uyku hormonu olarak bilinen Melatonin ve mutluluk hormonu olarak bilinen Serotonin ile birlikte Pinolin ve DMT gibi çok önemli nöro-hormonlar salgılamaktadır. En önemli işlevlerinden birisi de, epifizin aynı zamanda biyolojik saatimizin merkezi olmasıdır. Salgıladığı hormonların artışını sağlayan, yani epifizi aktive eden sebeplerin yaşlanma, kanser, bunama, stres ve hipertansiyona karşı koruma sağladığı da anlaşılmıştır. Bu maddeler antioksidan, antikanser ve anti-stres faktörlerle donatılmıştır.
Evrimcilerin geçtiğimiz yüzyılda “sürüngen atalarımızdan kalan körelmiş bir organ” dedikleri epifizin, vücuttaki bütün endokrin bezlerinin kontrolünü yapmakta olduğu tespit edilmiştir. Bu bez, bebek ve çocuklarda daha üst seviyelerde salgı yapar. Böylece hem çocuğun daha fazla uyumasını ve hem de hızlı gelişmesini sağlar. Bütün bunlarla birlikte Descartes tarafından bedenle ruh arasında geçiş noktası olarak nitelendirilmiştir. Bu görüş bilimsel gelişmelerle doğrulanmıştır. Yani, epifiz “Mistik Salgı Bezi” ve “3. Fiziksel Göz” olarak bilinir.
ABD’de New Mexico Tıp Fakültesinde yaptığı çalışmaları “Spirit Molecul (Ruhî Molekül) DMT” adlı CD kitabında anlatan Psikiyatrist Dr. Rick Strassman’a göre; epifizin salgıladığı Pinolin ve DMT hormonları, insanda mistik hazlar, trans hali ve cezbeler gibi metafizik ve psişik hamlelerde çok önemli roller oynamaktadırlar. Epifizin aktifliğinin ve bu hormonların salgısının gece yarısı saat 02-04 saatleri arası en yüksek seviyelere ulaşması ise çok ilginçtir. Yani gerek uyku halinin, gerekse insanın mistik hâllerinin zirve yapması ve manevî âlemlerle irtibata açık hâle gelmesi bu saatlerde olmaktadır. Mistik hâller yaşatan DMT eskiden beri dünyanın pek çok yerinde bilinen “Üzerlik bitkisi”inde de bulunmaktadır. Epifiz bezinin salgı yapması deniz seviyesinden yükseldikçe daha da artmaktadır. Bu da Peygamber Efendimizin (asm) Hira Dağı’ndaki mağarada inzivaya çekilmesini açıklamaktadır. Birçok İslâm evliyasının mekân olarak yüksek dağları tercih etmelerinin de hikmetidir bu.” (1) Bediüzzaman Hazretlerinin de, Erek Dağı, Çam Dağı, Çamlıca Tepesi gibi bulundukları her yerin en yüksek noktalarına çıkmaya devam etmeleri “Kalp Gözü” olarak da bilinen epifiz bezinin yüksek fonksiyonel potansiyellerinin geliştirildiğine açıkça işaret etmektedir.
Epifiz bezini Kalp gözü veya 3. Göz olarak manevî bakış açısıyla fonksiyonlarını inceleyen araştırmalar yapılmaktadır. Özellikle hormon salgılama potansiyelinin düzenlenmesinde “Yükseklik arttıkça hormon salgılaması artış gösteren epifiz tarafından üretilen diğer maddelerden biri de çok küçük bir molekül olan dimethyltrytaminol (DMT) ya da başka bir ifadeyle “Ruh Molekülü”dür ve uyku sırasında rüyaların görüldüğü evrede, sabaha karşı saat 03-04 gibi salgılanır. Doğum ve ölüm anında en yoğun şekilde salgılandığı için ruhun bedene girip çıkmasını sağlayan hormon olarak da adlandırılır. DMT iki ayrı dünyaya yani iki zıt âleme kapı açabilen bir maddedir. Fiziksel bir molekül olarak insanın dış dünyasını, fizyolojik etkileri açısından da ruh dünyasını aydınlatır. Manevî performans sağlar. Kültür ve din merkezli sosyolojik ve psikolojik çalışmalarda, epifiz bezi daha çok “ruh-beden” ilişkisinde bağlantı noktası olarak kabul edilir. Bu yüzden, “ruhun penceresi, ruh gözü, ruh molekülü” şeklinde de isimlendirilmiştir. Birçok inanışa göre, epifiz bezi aktif olduğunda, insanın içsel bir ek bakış açısı kazanmasını ve daha fazla psişik güç ve derin bilgi seviyesine ulaşmasını sağlar. Manevî hayatın özellikleri ruha yansır. İnsan, ruh vasıtasıyla öte âleme yükselir ve maddî âlemde varlığını sürdürürken, Allah ile bağlantısını onunla korur.” (2) SAĞLICAKLA KALIN.
Dipnotlar:
1) Dr. Nazife VARLI, İslâmî bakış açısıyla epifiz bezinin işlevi, Çekmece İZÜ Sosyal Bilimler Dergisi 8/16 2020
2 Agm.