Türkiye, dün sabah büyük bir deprem haberiyle sarsıldı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,4 büyüklüğünde bir deprem meyana geldi ve bu deprem 10 ilde de büyük hasara sebep oldu. Her depremde olduğu gibi ilk saatlerde ölü sayısı az olsa da, ilerleyen saatlele ölü sayısı attı ve yıkımın büyüklüğü ortaya çıktı.
Dünkü deprem bir daha gösterdi ki, çok konuşulmasına rağmen depremlere karşı gerekli tedbirler alınabilmiş değil. Elbette depremlerin ne zaman meydana geleceğini bilmek mümkün değil. Fakat binaların sağlam yapmak suretiyle tedbir almak mümkün.
Depremin ilk saatlerinden sonra TV’lerdeki canlı yayınlarla kurtarma çalışmalarını bütün Türkiye izledi. Bu esnada, yıkılan binaların malzeme kalitesinin çok kötü olduğu görüldü. Hatta TV’deki görüntüleri izleyen bir deprem uzmanı buna dikkat çekti ve binaların deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapılması gerektiğine işaret etti.
1999’daki Marmara Depreminde resmi rakamlara göre 20 bine yakın insanınız vefat etmişti. O büyük depremden sonra verilen sözler maalesef tutulamadı. En dikkat çekici vaatlerden biri, İstanbul’daki depreme dayanıklı olmayan binaların yıkılacağı şeklinde olanıydı. Sonraki yıllarda maalesef bu sözler tutulamadı ve İstanbul’daki bina stoku yenilenemedi. Bu vaatlerin yerine getirilmemiş olması ciddi bir zaaf değil mi?
Tabii ki İstanbul ve Marmara Bölgesindeki muhtemel deprem tehlikesi gündemde tutulunca, bir bakıma Anadolu’daki tehlike unutulmuş oldu. Maalesef 1999’daki Marmara Depreminden daha fazla yıkıma sebep olan bir deprem meydana gelmiş oldu. Bölgede kış şartlarının devam ediyor olması da sıkıntıları artırabilir.
Acaba, 1999 Marmara Depreminden sonra gerekli ibret, ders ve tedbirleri almayan idareciler; K.Maraş, Pazarcık merkezli depremden sonra bu tedbirleri alır mı? Almasını temenni ederiz, ancak hal ve gidiş bu ihmalin devam edeceğini akla getiriyor.
TV’lere yansıyan enkaz kurtarma çalışmalarına bakınca, bu hususta tam profesyonel olduğumuzu söylemek kolay değil. Elbette bu meselede söz uzmanlarındır, fakat görüntüler bize bunu hatırlattı.
Önümüzdeki günlerde deprem öncesi ve sonrası hazırlık meseleleri muhtemelen çok daha fazla gündemi meşgul edecek. Temennimiz ve duamız, bu felaketten gerekli ibret ve dersleri almamız.
Tekrar büyük geçmiş olsun. Depremde vefat edenlere Allah’dan rahmet, yaralılara da acil şifa diliyoruz.
Ülkemiz inşallah bu yarayı kısa sürede sarabilir...