"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasi tezgâhlar boşa çıkarılmalı

Cevher İLHAN
23 Temmuz 2024, Salı
Siyasette sona eren “yumuşama - normalleşme”nin bir siyasi operasyon olduğu artık açıkça ortaya çıkıyor.

Cumhurbaşkanı’nın “amacın muhalefeti normalleştirmek olduğu” açıklaması, siyasi tezgâhın ikrarı oldu.

Amaç, zaten oldukça “yumuşak” kalan ve bu yüzden eleştirilen muhalefetin milletin hakkını ve hukukunu aramasını engellemek, bilhassa daha da dibe vuran ekonomik çöküşe halkın tepkisine ön almaktı.

MAKSAT “TEK KİŞİLİK REJİM”İ SÜRDÜRMEKTİ…

Bilindiği gibi uzun süre  “yerli tank, büyük paralar harcanarak Almanya’da üretilen “maket uçak”, “yerli ve millî uçağımız göklerde!” şovlarıyla, ardından “uzayın fethi”, “uzay limanı kurulması”, “2023’te Ay’a sert, 2028’de yumuşak iniş” söylemleriyle kamuoyu oyalandı. Akabinde motoru, bataryası, entegrasyonu, mekanik aksamı, tasarımı ithal edilen “yerli-milli otomobil” propagandalarıyla toplum beklentilere sokuldu.

Keza sondajı, çıkarılması, taşınması, işlenmesi, üretim mâliyeti, kullanıma sunulma süresine dair hiçbir hesap ve tesbit olmadan “Karadeniz’de trilyonluk doğalgaz bulunduğu”, “Gabar’da petrol fışkırdığı” müjdeleri verildi.

Bu arada uzun süre “ekonomik kriz yok” diye direttiler. Ancak son mahalli seçimlerde bu saptırmanın millet nezdinde geri teptiğinin görülmesi üzerine nihayet vazgeçip her yönüyle ekonomideki derin çöküşü kabul etmek durumunda kalan iktidardakiler, bu kez “normalleşme” perdesinde “yeni anayasa” katakullisini ortaya attılar.

Ne var ki bunda da maksat, gündemi saptırmakla her alanda iflasın konuşulmasını engellemek; “millet ittifakı”nın “güçlendirilmiş parlamenter sistem” mutâbakatı yerine “yarı başkanlık” ya da cumhurbaşkanını yüzde 40’le seçtirip “tek kişilik ucûbe otoriter rejim”i sürdürmekti.

YENİDEN “KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİ”NE DÖNÜLDÜ

Ve bu gidişle yüzde 30’lara düşen partinin dağılacağını, ANAP’ın akıbetine uğrayacağını gördüğünden en azından iktidardan düştükten sonra, kendisinin, partisinin, yakınlarının, yandaşlarının yargılanmasına bariyerler kurmaktı. Bunun güvencesini almaktı.

Sayıştay raporlarına da yansıyan, bir kısmının dosyaları savcılıklarda rafa kaldırılan yolsuzlukların, hırsızlıkların, rüşvetin, kamu malını peşkeşin, ihaleye fesad karıştırmanın, kayırmanın hesâbından kaçmaktı.    

Ancak bütün bu siyasi tezgâhların muhalefette ve kamuoyunda itibar görmemesi üzerine yeniden “kamplaştırma ve kutuplaştırma siyaseti”ne geri dönüldü. Bir yandan “AKP kurulduğu günden bugüne asla kutuplaştırmanın, gerilimin tarafı olmadı” deyip, diğer yandan özellikle “tek kişilik otoriter rejim”de inadına topyekûn muhalefeti “teröre destek”, “terörist” ve hatta “hain” ithamıyla kamplaştırma ve kutuplaştırmayı ateşleyip alevlendiriyor.

Bu arada bir dizi “politik polemiğe başvurulurken “soyisim kanunu” ve “sokak hayvanları yasası” benzeri konular çok âcilmiş gibi Meclis’in gündemine sokularak gerçek gündem sabote ediliyor. 

Demokratik muhalefet, bütün bu siyasi katakullileri boşa çıkarmalı.

Okunma Sayısı: 1474
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    23.7.2024 11:26:21

    Karadeniz'de gaz bulundu denilerek resmen devletin kaynağı seçim rüşveti olarak kullanılan bir kaynağa mazeret için olduğu netleşti.Hakikaten Karadeniz de gaz bulunmuş ise neden enflasyon daha da azdı-rıldı.Gabar da petrol bulundu ise hala akaryakıta durdurak bilmeyen saatlik,günlük fiyat artışları oluyor.Kısacası vakıa şu:Bu ülkede milletini imar barışı diyerek dolandıran,imar,SGK,vergi usul ve ceza hukuku kanunlarını darmadağın ederek kanun terörsitliği yapan,devletin nizamına dinamitten de tehlikeli tahrip kalıbı yerleştirip patlatan,dolandırıcılığı bilmediği halde milleti dolandırıcılığa sevkeden bir İsrailiyat artığının tüm tahribatını ancak ve ancak risalei nur hakikatlerine tam sadık,ehli hak,vicdan ve hür olan milletin fertleri tamir edebilir.

  • Erhan

    23.7.2024 05:40:10

    Bu ülkenin en önemli gündemi, Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve ekonomidir. Ne kadar saptırmaya çalışsalarda ancak kendi tabanlarının bir kısmını inandırabiliyorlar. Bir kısmı zira bir zamanlar kırmızı çizgimiz diyen insanların, henüz gün yüzüne çıkmamış, acayip veciz kelimelerle, gece gündüz rahmet okuduklarına şahitlik ediyoruz. Bu da yolun sonu görünüyor türküsünü hatırlatıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı