"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Makam meselesi - 11

Mehmet ÇETİN
07 Eylül 2024, Cumartesi
Köprü Makamı

Bu makama Kab-ı Kavseyn makamı demek gerekir.

Kab-ı Kavseyn makamı anlaşılırsa pek çok sırlar inkişaf eder. 

Sözler’de geçen “imkân ve vücub ortasında Kab-ı Kavseyn ile işaret olunan makama”1, ifadesinden anlaşıldığına göre Kab-ı Kavseyn; imkân ve vücub ortasında köprü bir makam.

İmkân âleminde mekân, vücub âleminde makam ifadelerini kullanmak daha isabetli olacak. Risale-i Nur’un, iman ve itikada dair risalelerde Kab-ı Kavseyn tabiri bir makama izafeten kullanıldığı anlaşılıyor.

“Bir abdini, bir seyahatte huzuruna dâvet edip bir vazife ile tavzif etmek için Mescid-i Haramdan mecma-ı enbiya olan Mescid-i Aksâ’ya gönderip, enbiyalarla görüştürüp, bütün enbiyaların usul-ü dinlerine vâris-i mutlak olduğunu gösterdikten sonra, tâ Kab-ı Kavseyn’e kadar mülk ve melekûtunda gezdirdi.”2

Bu ifadeden şu anlaşılır: Bir kulunu, seyahat ettirerek huzuruna yapılan dâvette bir görevlendirme yapılır. Bunun için peygamberlerin toplanma yeri olan Mescid-i Aksâ’ya gönderir, görüştürür ki bununla onların dinlerinin esasının mutlak sahibi olduğu gösterilmiş olur. Daha sonra Kab-ı Kavseyn’e kadar olan mesafedeki mülk ve melekût âlem gezdirilir. 

Miraç, Resul-i Ekrem’in (asm) şahsında vuku bulurken şahsiyet ve nübüvvetinin ümmet çerçevesindeki temsilcisi olan her bir mü’minin enfüsî âleminde de vukuu mümkündür. Buna ferdî kab-ı kavseyn makamları da diyebiliriz.

Ferdî kab-ı kavseyn makamları ferdden ferde değişik şekilde tecelli eder, hâlden hâle farklı olduğu gibi. 

Kişinin; öncesindeki hayatı ve içerisindekileri arkasına alıp, onlardan hâsıl olan duygu ve düşüncesinin billurlaşıp misal âlemindeki muhatapları ile muhatap olma arefesindeki hâlidir onun ferdi kab-ı kavseyn makamı.

Hayali ne ile meşgul ise, onun karşılığı ile karşılaşma, evet, ne kadar hayale benzese de hayalden daha farklı, daha huzurlu, daha boyutlu, daha renkli.

Eşya ve hâdisede tecelli ile tezahür eden sıfatları tefekkür ederken göz ve hayalinizin ötesinde kalb ve ruh ile bütün mevcudattan semaya yükselen münacatları bir an hissettiğinizi anladığınızda o anlık makam, bir ömür boyuna değecek hatta aşacak bir makamdır, hayrola.      

Makamın enginleştirilmesi

Doğrusu çok önemli bir husus, kuvvetle muhtemeldir ki okumayla hâsıl olacak bir hâl olmalı. Olması istenen manayı takviye eden malûmatla beslenmek; okumayla, düşünmeyle, dinlemeyle, müşahede ile yani her ne ile oluyorsa onunla bardağın dolması lazım. Taşmak, dolmakla mümkündür, unutulmaya. 

Makam meselesini uzunca mütalâasını ettik. Her şeyi makamında değerlendirmek elzem olduğu gibi makamında da hitama erdirmek gerek. Bir şey haddini aşarsa derman iken dert olur, kaidesini de makamında hatırlamak gerek.  

Dipnotlar:

1 Sözler, s. 639 (31. Söz)

2 Sözler, s. 483 (25. Söz)

Okunma Sayısı: 1337
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı