"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimlik bilgilerinin çalınması skandalı

Cevher İLHAN
26 Ekim 2024, Cumartesi
TESBİT

Son süreçte yoğun popüler gündemin karamboluna getirilen garabetlerden biri de vatandaşların kimlik bilgilerinin çalındığı skandalının ifşasıydı.

Yüksek Seçim Kurulu gibi bazı devlet kurumlarının verilerinin de hacklendiğini hatırlatan siber güvenlik uzmanları, “herhangi bir kişinin, istediği kişinin her türlü bilgisine ulaşabileceğini ve bunun büyük ve korkunç sonuçlar ortaya çıkaran bir suç olduğunu” belirtip, “Burada büyük sıkıntı oluşabilir. Bir düşmanınız varsa adresinizi bulur, sizin adınıza bir yerlere ihbarda bulunulabilir. Yine sizin adınıza alışveriş yapılabilir” diye uyardılar. Yetkililerin erişimin derhal engellenmesini, tâkiben nereden sızdıysa derhal bir soruşturmayla bu suçu kimin işlediğini bulmaları için bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor” uyarısında bulundular. (gazeteler, 9.7.24)

Ardından tam da telefon tarifelerine yüzde 300’e zam yapılmasına seyirci kaldığı sırada Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’nın seksen beş milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin çalınmasına ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine “Bu pandemi sürecinde sağlık sisteminden bir sızıntıdır. Pandemide bazı bilgilerin maalesef belli şekliyle elde edilmiş olduğu doğru” cevabını verip “maalesef önlenemediği”ni söylemesi vatandaşların kimlik bilgilerinin çalındığının ikrarı oldu. (gazeteler, 12.9.24)

Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyon Merkezi’nin “85 milyon vatandaşımızın verilerinin çalındığı”nı yalanlaması üzerine “85 milyonun değil ancak bir kısım vatandaşların bilgilerinin çalındığı ve o bir kısmının ne kadar olduğunun bilinmediği”ni söyleyen Bakan “kişisel verilerin sızdırıldığı”yla ilgili “böyle bir açıklamamız olmamıştır” dese de kamuoyunda mahrem ve özel bilgilerin çalındığına dair endişeler sürüyor.

VAZİYET

Saray iktidarının “gündemi sabote” tuzağı

“Bahçeli’nin çıkışı”nın akıbeti tartışılırken, peşinden Başkent’in yanıbaşında ülkenin en önemli bir kurumuna terör saldırısı, ülkenin yakıcı gerçek gündeminin “terör” ve “güvenlik kaygıları”yla perdelenip konuşulamaz hale getirilmesinde kullanılıyor.

Bilindiği gibi daha önce de “madem Cumhurbaşkanı Anayasaya uymuyor o halde Anayasayı Cumhurbaşkanı’na uyduralım” çıkışıyla hâlen karanlıktaki 15 Temmuz Hâdisesi’nin bahane edilerek 16 Nisan 2017’de referandumuyla dünyada hiçbir emsali olmayan “Türk tipi” “tek kişilik ucûbe otoriter rejim”le Türkiye’de demokrasi ve hukuk bütünüyle rafa kaldırılmasında istimali gibi ülkenin gerçek gündeminin tartışılması karambola getirilmişti. O denli ki referandum sonrasında da tartışmalar devam etmişti.

Vaziyet şu ki vahim ekonomik çöküşün önünü alamayıp ülkeyi yönetemeyen Saray iktidarı yeni katakulliler peşinde. TÜİK’e “tâlimat”la resmen çarpıtılan “enflasyonun düştüğü” uydurmasına kimseyi inandıramayan, elektrikten doğalgaza ve akaryakıta her şeye fahiş zamların, yeni ek ağır vergilerin halktan kaçırılması hesâbına yeni oyunlar oynanıyor. 

Ayyuka çıkan yolsuzlukların, hırsızlığın, rüşvetin, kamu malının yandaşlara peşkeşin, ihaleye fesad karıştırmanın, dolar garantili şirketlere yüz milyarlarca doların “vergi affı”, “kredi”, “teşvik” kayırmalarıyla, lüks, israf, şatafatla batırdıkları ekonominin faturası yüksünmeden millete kesilirken, “cambaza bak!” şaşırtması yapılıyor.

Ve gelinen vetirede “iktidar cephesi”nin “normalleşme-yumuşama” paravanında muhalefetin milletin önündeki gerçek gündemin tartışılmasını sabote tuzağına düştüğü görülüyor. 

Yazık, çok yazık…

HAFTANIN SÖZÜ

“Filistin’e gidiyormuş gibi göstererek…”

“İsrail’le yapılan ticaretin durmadığı aksine tüm yoğunluğuyla devam ettiği, ticaretin kağıt üzerinde Filistin’den sürdürüldüğü; çelik, çimento, hammade, yiyecek, giyecek pek çok malın İsrail’e satışına devam ettirildiği veya aracılık yapıldığı iddialarına dair Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ivedilikle açıklama yapmak zorundadır! Tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiren, Filistin’de açık bir soykırıma girişen İsrail’e karşı bir yandan kürsülerden en ağır sözler dile getirilerken diğer yandan gemiler dolusu malın İsrail’e ulaştırıldığı iddiaları derhal açıklığa kavuşturulmalıdır…”

Mustafa Yeneroğlu,

(DEVA Partisi İstanbul milletvekili)

SÖZÜN ÖZÜ

“Siyâset-i hâzıra, o kadar çok yalan ve hile ve şeytânât içine girmiş ki vesvese-i şeyâtîn (şeytanların vesvesesi) hükmüne geçmiştir…”

Bediüzzaman, (Sözler, 27. Söz, 445)

Okunma Sayısı: 401
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı