"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şimdi/sizler için - Ân diyarı (79)

Ali FERŞADOĞLU
20 Ekim 2024, Pazar
Bilgin Abi, dünü olmayanın bugünü; bugünü olmayanın da yarını olmaz, diyordu. Hatıraların silinmesini;hafızanın silinmesi olarak görürdü.

Öyle ya dün bugüne; bugün yarına aynaydı. Bugün bir köprüydü aslında. Bugünden kasıt da “şimdi” derdi, sık sık. 

Bir gün, nerelisiniz, diye soran birisine “Ş” büyük diyerek “Şimdili”yim demişti. 

Şimdi’de yaşamayan nereli olabilirdi ki? Bilgin Abi şimdi’nin bitmeyen yolculuk olduğunu kulağımıza fıslarken yeleğinin iç cebinden sarı bir kâğıt çıkarıyordu. Onun o tok vs gevrek sesinden şiir dinleyeceğimiz için kulak kesildik.

ŞİMDİ YOLCUSUNA

Hayatta ölüm var demek…

Anladım.

Bir durak var.

Nerde; belli değil.

Bir levha-yı gayb…

Yoldayız.

Herkes rahat yalnız.

Sıra gelince ne olur?

Yolun sonunda; o yolcu!

Ezbere yaşamaklar, ah!

Ama ezbere de ölünmez ki!

Ezbere sığar mı bu ikisi!

Bu yolculuk tek tek…

Zamanları eleyerek…

Şimdiyi beklemek…

Bunlar “zaman” felsefesi mi diyorsun    Selim Ali? 

Tamam da… zamanı/şimdiyi anlamadan hayatın selamını, ölümünü davetini duyamayız ki!

Özlemin, hasretin, hatıraların, aşkların, ayrılıkların, acıların, sevinçlerin, renklerin, bestelerin, mevsimlerin arasında olamayız.

Hatıralar... 

Paslanan yanlarımıza bir fırtına olur. Kâh kar olur yağar kâh coşkun sular gibi önünde ne var ne yok yalayıp yutup bizi bir başı-mıza tenha odalarda gözlerimizin içine dalar. Yalnızlığımız  ossaat dolar. 

Evet, evet... hatıralar hatırlatır da hatırlatır. Ne kadar arkadaş canlısıdırlar!

Bir hüzün gibi hep tazelenir.

Hatıraların hep yeni yüzü...

Şurda oturmuştuk, izimiz kalmış.

Toz toprak gizlemiş biraz.

Güldüğümüz, ağladığımız hepsi sinmiş.

Yorulup dinmiş, dalmış şimdi.

Hangi rüzgâr alıp savurmuş böyle?

Saçlarım ağarmış, alnım kırışmış böyle.

Bir gün gelelim o eskisi gibi…

Ben şiir söylerken sen türkü tuttur.

Söyle şiirini Selim Ali; bu hatıralar diyarına atılmışken.

HATIRALAR

Yok, yok!

Hatıralar oyalıyor beni.

Uykusuz kalsam uyutuyor.

İlaç oluyor dermansızlığıma.

Çıkıp çıkıp geliyorlar.

O kadar tazeler ki...

Tutup tutup kokluyorum!

Ceplerime dolduruyorum.

Kulağımın bir kenarında...

Bir ağaç altında mesela!

Aynı yıldızlara bakarken...

Ve ayla sohbete dalarak...

Hatıralar sıkı fıkı arkadaş gibi...

Yok, yok; çok dili var hatıraların.

Bir hatıra gibi…

Saklanıp kalan…

Umulmadık bir anda,

Karşıma çıkan…

Kalbimin bir yarısı…

Kıpırtısı her zaman…

Uyuyup uyandıkça…

Benimle oyalan—an…

Sakin bir günüm yok benim.

Peki, nedir yine de…

Kalbimin bir köşesinde…

Tozlanıp kalan?

Yalanı yasakladı bana annem.

Sorsan söylerim doğruları.

Çoktan tozlanmış hatıraları…

Anlatsam da bir oh çeksem!

Saman altından çok sular akmıştır.

Utanmıştır yalan şarkılar.

Her şey anlaşılır; anlaşılmıştır.

Yalanlar saltanat kuramamıştır.

Bir şiir yanı vardır; hatırlayışların.

Farkında değil çok insan yaşadığının.

Alışıp gitmiştir ve unutmuştur kendini;

Yaşamayanların hatırası mı olur.

Aşkın bir adı da ayrılıktır.

Bahar gibi ılıktır tatlı hatıralar.

Annemin bana cennet bakışı;

Hatırladığım en tatlı hatıradır.

Selim Ali bugünün şimdilerinden kendisinde kalan bir cümle sıkıştırdı; ara sıra notlar aldığı o dağınık defterinin bir köşesine:

“Nasıl anılmak istiyorsan öyle yaşa.”

Okunma Sayısı: 238
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı