Her şeyin ilim, teknoloji ve sebeplere bağlandığı hikmet dünyasında, “Etrafımız çevirdiler. Hedef Anadolu!” slogan ve hamasî nutukları fikren değil, siyaseten atılıyor!
Esasında Kur’ân ve Sünnet-i Seniyyenin istediği hazırlık, ilim, kalem ve kelâm ile olacaktır! Herbir fen bir esmaya dayanır. “Bu zamanda i’lâ-yı kelimetullah, maddeten terakkiye mütevakkıftır.”1 Yani, teknolojiye, bu da fen, sosyal, mânevî ilimlere bağlı.
Ve, “Elbette nev-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir… Ulûm ve fünûnun en parlağı olan belâgat [muhatabın anlayacağı üslüpla söz söyleme sanatı] ve cezâlet [tesirli ifade], bütün envâıyla âhir zamanda en mergub [rağbet edilen] bir sûret alacaktır. Hattâ, insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icrâ ettirmek için, en keskin silâhını; cezâlet-i beyândan [düzgün, tesirli, bildirimden] ve en mukàvemetsûz kuvvetini, belâgat-ı edâdan [üslup ve ifadedeki belâğattan] alacaktır.”2
İşte hazırlık; İşâratü’l-İ’câz, Sözler, yani, Risale-i Nur’la olacak! İman esasları, İslâm şartları ilim, akıl, kalb, vicdan, his ve latifeleri tatmin edecek tarzda ispat ve izah edilir… İbadet ve ahlâk güzelliği öylesine pratik hayat, beşeri münasebetler-nezaket ve nezahete-ticarete, öyle yansımalı ki, “Bu imân, bu ahlâk ve bu yüzde hile olmaz!” demeli. “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-ı imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki küré-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyete dehalet edecekler.”3
İslâmîlik Endeksi -ki, ülkelerin İslâm’a uygun yönetilmesini puanlayıp sıralar ve dünyada İslâm’a en uygun 10 ülkeden 9’u Avrupa’da- yani, AB ve halkı altyapısıyla hazırlanıyor!
Mehdi de ilim, nuranî “cemiyeti ve seyyidler cemaati” ile ittihad-ı İslâmı sağlayacak! “Elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddî veya mânevî bir kıyâmet başlarına kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’ân’ı kabul etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika’nın Din-i Hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi, rûy-i zeminin geniş kıtaları ve büyük hükümetleri, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar.”4 O zaman İsrail hâk ile yeksan olur!
Dipnotlar:
1-Hutbe-i Şâmiye, Enst./intr, s. 41.; 2-Sözler, s. 239.; 3-Hutbe-i Şâmiye, s. 30.; 4-Sözler, s. 140.