"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayata tutunmak küçük adımlarla olur

Orhan ALAGÖZ
20 Ekim 2024, Pazar
Küçük deyip geçmemek lazım... Çünkü her şey küçük bir adımla başlar.

Hayat, âlem-i ervahta bir katre idi. O katre, gün geldi, İlâhî bir emirle, bir ummana dönüştü. 

Hayata tutunmak, merdivenin ilk basamağına adımını atmakla başlar. Sonra, her bir basamak, hayatın dönüm noktası olur.

İnsan için, her yeni gün, yeni bir başlangıç, yeni bir nefestir. Aldığın her nefes, attığın her adım, hayat merdivenlerini aheste ahaste çıkmak demektir. Dünya sarayının basamakları bir bir çıkıldıkça, insanın hayat tarzı da değişmekte, yaşam tarzı da. Değişen bu hayat tarzları, farkında olunmasa da, insanın üzerinde çeşitli farkındalıklar oluşturmakta. Yaş ilerleyip merdivenin basamakları, yukarı doğru çıkıldıkça, hâlet-i ruhaniyesindeki değişikler de,   daha belirgin ortaya çıkmakta ve kendini        göstermektedir.

Her hâliyle aciz bir varlık olan insan, akıl nimetini kullanmak suretiyle, küçük dokunuşlarla en güzel mutlu anlara ve aradığı huzur dolu günlere, erişebilme kabiliyetine sahiptir. 

Bazen küçük bir adım, bir tohum olur; tonlarca ağırlıktaki bir ağacı “bismillah” der, başında taşır, tatlı meyveler verir. O küçük adım, bazen bir şahlanış olur; dünyayı etkisi altına alır ve milyonlarca insanın güzelliklere ulaşmasını sağlar.

Bazen de, bir kelebeğin kanadında göz kamaştırıcı bir sevgi halesi olur. Oradan, karanlık gönüllere tesir edip, hedefe giden yolcuya ışık olur, onun verdiği ışıkla, aydınlık bir âleme uçmasına vesile olur.

Bilmem, farkında mıyız? Her gün, sabahın seher vaktinde, “mevtin” yani, uykunun kollarından, yeniden dirilip, yep yeni bir âlem olarak güne başlıyoruz. Her doğan güneşle, hayata taze bir başlangıçlar yapıyor ve bu yeni günün bize hediye edilen yeni bir fırsat olduğunu hiç düşünmüyoruz.

Ey dost! Kurtuluşu büyük şeylerde arayan insanlara sakın aldırma. Unutma ki, Peygamberi(asm) kurtaran bir örümcek ağı idi. Yemen valisi Ebrehe, yüreğinde inanç kırıntısı olmayan insanları toplayıp Kabe’nin kapısına dayanmamış mıydı? Peki, bu kadar büyük bir derdin sahibi, kurtarıcı olarak, ebabil kuşlarını onların üzerine göndererek, onları âdeta yenilmiş ekin yapraklarına çevirmemiş miydi?

Ey can yoldaşım! Gönlüne zarar verip, ruhunu sıkıntılara sevk eden, heybene dert yükleyen, Nemrud huylu insanları düşün. Düşün ki, bu kadar kibir âbidesi olan Nemrud’u bile, bir sinek Allah’ın izniyle devri vermişti.

Ey muhabbet eri! Artık, kendine gelme zamanı. Bu saatten sonra, kendini gönül mahkemene çağır ve ona söyle de, içinde vârolan dertlerinin kurtuluşu, bir umut, bir kelebek, bir kitap, bir dua olabilir.

Belki bunlar küçük şeyler olarak görülebilir, ama unutma ki, gönlünde iman olanın yanında Allah vardır.

Ne diyordu gönüller sultanı, “Merci-i hakikîye dön, imana gel, mükedder olma. O seni senden daha ziyade düşünür”1 

Dipnotlar:

1-Mesnevî-i Nuriye, Habbe

 

 

Okunma Sayısı: 210
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı