Ağustos sıcakları, yavaş yavaş yerini sonbaharın serin günlerine terkedereken, sararan yapraklar, rüzgarın esmesiyle sanki her kese, her şeye bir “veda” ritmi tutturmuşcasina  sallanıp durmakta..

Dallardan sararıp düşen yapraklar,hazan mevsiminin ayak izlerini göstermekte... Gönül semalarında, derinlerden duyulan bir sevda türküsünün adı okunmakta, mızrabın dokunduğu sazın tellerinde.

Sevinçle hüznün,âdeta iç içe,beraberce yaşandığı bir mevsimin adı olmuş Eylül ayı... Bu aylar, bambaşka bir tesir uyandirmakta insanların halet-i ruhaniyelerinde. Bir veda  çağrıştırmakta, sararıp düşen yapraklardan.

Eylül bambaşka bir ufuk açmakta sıcaklardan bunalan ruhlara. Her doğan güneşin, bir batışı, her kemâl ‘in bir zevâlinin derhatır edildiği bir gizemli mevsimin başlangıcıdır Eylül ayı...

Onun için, âşık ların durağı, sevdaların otağı olmuştur, Eylül’ün hazan kokan toprağı.

Muhabbetini yaptığımız, her güzelliğin, ardına bakmadan bir bir, veda mendili sallayarak, gönül bagindaki güllere gülümsemesiydi Eylül bakışlar...

Hiçbir şey kararında durmamakta. Bir ân-ı seyyâle içerisinde, su misali akıp gidivermekte avuclarımızın arasından... Bu ay farklı bir ay. Bu ay, hazan mevsiminin ilk ayı. 

Bu ayda,, yeni bir diriliş için tohumun toprakla buluştuğu,sevginin muhabbetin, gönüllerde kaynasip âdeta aşka kapı araladıgi bir tatlı aydır... Bu ay, benimde halet-i ruhaniyemde hep gel-gitler’in yaşandığı bir ay olmuştur. Sanki, her yer çıkmaz sokakları andirmakta.

Başını ne tarafa döndürsen ucu görünmeyen karanlık kuyular gibi uçsuz bucaksız bir boşluğu görmekte gözlerim..

Duyguların keşmekeşliği icinde yuvarlanan nefsim, bazen kuyu diplerinde, Yusuf olurken, bazen de, İbrahim varî, ateşler içinde yanan, kor ateş olmakta..

Bu keşmekeşlik, bu dalgalanmalar, benim üzerimde oluşan  hazan rüzgarları,belkide sevdiklerimin Allah’a ısmarladık demeden, bir bir çekip gitmeleriydi...

Her ne olursa olsun, Eylül benim dünyamda, sonbaharın hırçın rüzgarlarının dokunduğu, yanaklarımiza konan bir vedaa bûsesi gibi, kayıp gitmesiydi, ardından el salladigimiz yaşanmamış anılara...