"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlham nedir?

Ali FERŞADOĞLU
13 Ocak 2014, Pazartesi
İlham, kelime olarak “gönle doğma, kalbe gelme” mânâsına gelir. Istılâhta, belli bilgi vasıtalarına başvurmadan Allah tarafından insanın kalbine veya zihnine indirilen, feyiz yoluyla gelen mânâdır. Şöyle de târif edilmiştir: Kalbte meydana gelen, delilsiz olarak anlaşılan ve insanı ibâdet ve amel etmeye götüren ilim. Bir san’atçıyı, bir şey meydana getirmeye, yapmaya sevk eden his. Özetle, rûhumuzun tekâmül, eğitim, terbiye, liyakati nisbetinde aldığı sezgiler/hadsler, içimize ansızın doğan bilgilerdir. Psikolojide buna “hads” denir. “Bulut” sözünün hemen yağmuru zihinde uyarması gibi... Şems Sûresinin 8. âyetinde, “Sonra da rûha, nefse hem kötülüğü, hem de ondan sakınmayı ilham eden...” şeklinde kelime olarak da açıkça geçer.
Sezgi (hads), zihnen, akıl yürütmeye ihtiyaç olmadan hakikati açıkça, vasıtasız bilmektir. Dolayısıyla ilham, bazen doğrudan doğruya kalbe gönderilir; bâzen rüyada haber verilir. Bâzen de rûhâniyatları yüksek kişilerce melekler vasıtasıyla mazhar olunur.
İlhamın, günlük hayatımızın dışında da mânâları vardır. Mazhar olanların istidad, kabiliyet ve durumlarına göre farklılık arz eder. Cenâb-ı Hakk’ın ilhamatı muhteliftir. Yarattığı her şeyle, mazhariyeti, kabiliyeti, şart ve durumuna göre ayrı ayrı ilhâm eder, onlarla konuşur. Evet, balarısının ve hayvânların ilhâmından tut, tâ halkın ve mânâ âleminin seçkinlerinin ilhâmâtına kadar; meleklerin alt tabakasının ilhâmâtından tâ yüksek meleklerin ilhâmâtına kadar bütün ilhâmat, bir nevî Rabbânî kelimelerdir. Fakat mazharların ve makamların kabiliyetine göre Rabbânî sözler; yetmiş bin perdede parıldayan ayrı ayrı Rabbânî hitap cilveleridir.1 Burada ilhama mazhar olanlar; yeryüzü, unsurlar, hayvanlar, halk tabakası, küçük sınıflardaki melekler, evliya denen seçkin kullar ve büyük melekler, tarzında sıralanır.
Kur’ân’da, peygamberlerin dışındakilere yapılan ilhamlara da “vahiy” tâbir edilir. “Mûsâ’nın annesine, ‘Çocuğunu emzir’, diye ilham ettik. Onun başına bir şey gelmesinden korktuğunda onu sandık içinde denize bırak...”2 gibi...
Hayvanlara olan ilham ise, “Rabbin balarısına vahyetti. Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü...”3 tarzında nazara verilir. Hayvanların harika işleri yapması, arı, kuş ve balıkların yollarını bulması, ağaçların meyve vermesi hep ilhâm-ı İlâhî iledir.
Allah, yeryüzüne de vahyeder, yâni ilham eder o da, titrer, sarsılır, deprenir: “Rabbin yeryüzüne konuşmasını vahyederek emretmiştir.”4
İlham, insanın ruhunda, kalbinde, şuurunda meydana gelen bir faaliyet olduğuna göre; emek ve çalışmayla ona liyakat kazanılabilir. Allah’ın kâinata koyduğu kanunlar çerçevesinde şiddetli talep, arzu ve duâ ile isteyen herkese—derecesine göre—ilham edilir.
 
Dipnotlar:
1- Mektûbât, s. 432.
2- Kasas Sûresi: 7.
3- Nahl Sûresi: 68-69.
4- Zilzâl Sûresi: 5.
Okunma Sayısı: 13913
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı