"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yollarımız, yolculuklarımız

Zeynep Toprak
19 Ağustos 2024, Pazartesi
Çok güzel bir bahçeye gitmek için yolda ayağına değen taşlara kulak asmadan yoluna devam edenler ancak o güzelliklere ulaşır.

Taşların izi belki kalır ama canını acıtmaz ve kanatmaz artık. Belki seni o izler güzelleştirecek daha da. Bilemezsin. İzlerine değil, yoluna odaklan. Yolunu da güzelleştirmeye bak. Bazı yerleri bir arkadaşınla geçersin, bazı yerlerde yardıma ihtiyacın olanlar olacak ve Rabbin onu da göndermekte cömert davranacak. Ama unutmaman gereken şey o arkadaşının da hayatında bir vazifesi olduğu. Rabbin onu sana boşuna göndermedi. Onunla sana bir şeyler anlatmak istiyor. İşte buna kulak ver.

Ha, belki yolun tamamında bir yol arkadaşın olmayabilir. Nasip... Ama senin en güzel yol arkadaşın imanın, tevekkülün, teslimiyetin evvelâ. Bunu unutursan yoldaş dediklerinle sınanabilirsin. Ben senin yerinde olsam bunu yapmam asla. Çünkü yolun zoru ya da kolaylığı senin dualarına göre şekil alabilir. Sen dualarını hep hayırlara kolaylıkla ve güzelliklerle ulaşma yönünde yap. Kalbini bununla doldur. En çok kimi seveceğine, kimi kimin için seveceğine dikkat et.

Ha, bir de kendi vazifene odaklan. Başkasının vazifesini üstlenme. Hele Rabbinin vazifesine karışmak gibi hadsizlik etme. Başkalarının kaybettiği imtihanının derdine de sen düşme. Sen her şeyin Cenab-ı Hakk’a bakan yüzüne bak, gör, tevekkül et, teslim ol... Herkes bıraksa da Allah seni bırakmaz. Allah sana yeter. O ne güzel vekildir. Elhamdülillah de. Bak ne güzel demiş Üstad Hazretleri:

“Ey insan! Sen kendini, kendine mâlik sayma. Çünkü sen kendini idare edemezsin, o yük ağırdır. Kendi başına muhafaza edemezsin, belâlardan sakınıp levazımatını yerine getiremezsin. Öyle ise beyhude ızdıraba düşüp azap çekme, mülk başkasınındır. O Mâlik, hem Kadîr’dir hem Rahîm’dir; kudretine istinad et, rahmetini ittiham etme. Kederi bırak, keyfini çek. Zahmeti at, safayı bul. Hem der ki: Manen sevdiğin ve alâkadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun ve ıslâh edemediğin şu kâinat, bir Kadîr-i Rahîm’in mülküdür. Mülkü sahibine teslim et, ona bırak; cefasını değil, safasını çek. O, hem Hakîm’dir hem Rahîm’dir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder, çevirir. Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi ‘Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler.’ de, pencerelerden seyret, içlerine girme.” (Mektubat, Yirminci Mektup)

Kâmil-i insan yolculuğunda kalbin imanla, marifetullah ve muhabbetullah ile dolsun; attığın adımlar seni o güzel bahçeye, Rabbinin rızasına, eriştirsin inşallah.

Okunma Sayısı: 703
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı