"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni infaz düzenlemesi ve idam cezası talebi

Taha Şahiner
05 Mart 2024, Salı
Devletin temeli, ve Kur’an’ın bir emri olan adalet, yara almaya devam ediyor. Adeta ünsiyet peyda etmiş hale gelen hukuksuzluk, adaletsizlik ve keyfilik bir veba gibi her tarafa sirayet etmiş durumda.

Haliyle bu durum hukukumuzun da yasakladığı ihkak- ı hak yasağına(kendiliğinden hak alma) aykırı hareketlerin yaygınlaşmasına sebep oldu.

Yine bu yaygınlaşmada diğer ve belki de en önemli etken ise “yatar çıkarım” veyahut “yatmam bile, yatarı yok” düşüncesini perçinleyen ve mutad hale gelen af yasaları.

15 temmuzda yürürlüğe giren infaz düzenlemesine göre kapalı cezaevinde olan ve 31 Temmuz itibarıyla açık cezaevine geçmesine üç yıl kalan bazı hükümlüler, açık cezaevine nakledilecek ve burada üç ay kaldıktan sonra tahliye edilecekler. Bu düzenlemeyle birçok hükümlü 3 yıl erken olarak denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanarak aramızda olacaklar.

‘NASIL OLSA AF ÇIKAR’ MI?

Yapanın yanına kar kaldığı bu sistemde, müreffeh bir devlet beklemek suya yazı yazmak gibi beyhude bir çabaya benziyor. ‘Nasıl olsa af çıkar’ düşüncesi ile yanlış iş yapanlar adeta ödüllendiriliyor, cezaları siliniyor veya erteleniyor. Dürüst vatandaşlar ise adeta cezalandırılıyor. Bu da toplum yapısının bozulmasına ve güvensiz bir ortama sebep oluyor.

Son günlerde sosyal medyada yer alan vahşet görüntüleri ise, bu durumu ispatlar nitelikte. Herkesi endişeye sevk eden bu görüntüler uzun bir süredir tartışma konusu olan idam cezasının tekrar gündeme gelmesine sebep oldu. Zira hukukun düzgünce işlemediği ülkemizde herkes kendi kanununu uyguluyor. İstediği kişinin canına kast edebiliyor.

Halkın ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bu ortamda, özellikle iktidar cenahından dillendirilen bu konunun konuşulması elbette önemli. (Şunu da belirtmek gerekir ki iktidarın bu konuda samimi olmadığı çok açık. Zira 2004 yılında idam cezası kaldıran yine aynı iktidardı... ) Ancak bunun politik menfaat gözetilerek değil, dini ve hukuki bir zeminde tartışılması daha isabetli olur.

İDAM UYGULANABİLİR Mİ?

Şer’i hukukun tazammun ettiği idam cezası ancak şer’i sistemin tam manasıyla uygulandığı bir ortamda uygulanabilir. Zira at izinin it izine karıştığı, suçlu suçsuzun ayrılamadığı, hukukun adeta bir intikam aracına dönüştürüldüğü bir ortamda uygulanacak idam cezası; adalete değil zulme yol açar. Zira Maide suresinin 32. ayetinde “haksız yere bir insanın öldürmek bütün insanlığı öldürmek” gibi addediliyor. Bu vebali taşımak hem bu dünyada hem de ahirette mümkün değildir.

“..Demek, hakikî adalet ve tesirli ceza odur ki, Allah’ın emri namıyla olsun. Yoksa tesiri yüzden bire iner.” ve “müsavatsız adalet adalet değildir“ diyen Bediüzzaman Hazretlerine kulak vermek; adalet talebinin giderek arttığı bu aşamada bir an önce hukukun üstünlüğüne , kanun önünde eşitlik gibi demokratik ilkelere bir an önce dönülmesi gerekiyor.

Bu ise politik kaygılar ile değil, meşveret ve samimane çaba ile mümkün.

Okunma Sayısı: 1005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Semanur Tunoğlu

    5.3.2024 10:08:23

    Kısasta hayat vardır kardeşim. Kötüye istimal edilebilir endişesi ile Allah'ın hayat var dediği bir kanunu ortadan kaldırmak kabul edilebilir midir?

  • Arda Yıldız

    5.3.2024 00:58:48

    Yazının sonunda şeriatın kaidelerine değil de demokratik kurallara uyma çağrısı yapılmasını anlayamadım. Yazı sanki idam cezası neden olmamalı sorusuna argüman üretmiş gibi. Haksız yere birileri idam edilebilir kaygısı ile şeriatın kısas emrine karşı çıkmak mantıklı gelmedi bana. Ya haksız yere halihazırda öldürülmüş insanların hakkı ne olacak peki?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı