Sungur abi: Dünyaya bir musibet gelse sorumlu İslam alemi, İslam aleminde Türkiye, Türkiye’den de Nur talebeleri demişti.
Kendi nefsimiz için istediğimizi kardeşimiz için isteyen o hasbilikten uzaklaştıkça, önümüzde engel olarak gördüğümüz kardeşlerimizi türlü hesaplarla kıymaya çalışan canavarlara dönüşüyoruz.
‘Benim sözüm, benim düşüncem’i gerekli gören bir benlik iklimine savruluyoruz.
Birbirimizin ölü bedenlerine basarak yukarılara tırmanma, yani baş olma sevdasına kapılıyoruz.
Birbirimizi yücelterek büyümek varken birbirimizi küçülterek büyümek yolunu seçtiğimizde, aslında kendimizle birlikte her şeyi, bizi biz yapan tüm değerlerimizi de yok ettiğimizin farkına varamıyoruz.
Gıybetin, kardeşimizin ölü eti yemek anlamına geldiğini biliyoruz bilmesine de, nefsimiz baskın çıkıyor bize. Keşke sadece gıybetle yetinenlerden olsak diyorum. Gıybet yetmiyor artık bize, daha ötesine savruluyoruz, savruldukça da kendimiz olmaktan çıkıyoruz. İnsanın kendi nefsine ayna tutması zordur. Zira nefsimizle büyümüşüzdür ve nefsimiz, büyüklüğümüze laf edeni düşman gibi gösteriyor bize.
Cenk meydanlarında küffarı yeneriz ama içinizdeki küffara yenik düşeriz, günün sonunda da döner kardeşimizi katlederiz, yani kardeşliği öldürürüz. Düne kadar kardeş deyip yol yürüdüğün kardeşini birden düşman gibi görürsün. Veya birileri sana öyle gösterir. Sureten yanında görünenler nefsini harekete geçirip yalan yanlış bilgilerle seni kardeşlerinle düşmanlaştırır. Fitneye bilmeden alet olduğunda da iş işten geçer, sonu hüsranla biten akıbetle karşılaşırsın.
Peygamberimizin en yakın arkadaşlarının başına gelen bu olmuştur işte. Düne kadar aynı düşmana cenk meydanlarında birlikte omuz omuza kılıç çekenler, sonradan birbirlerinin bedenlerine kılıç çeker hale düşürülmüşlerdir.
“Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çok muzır manileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır. Bu manilere ve bu şeytanlara karşı, ihlas kuvvetine dayanmak gerektir. İhlası kıracak esbabdan; yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. Hazret-i Yusuf aleyhisselâm (Şüphesiz nefis daima kötülüğe sevk eder-ancak Rabbim rahmet ederse o başka.) [Yusuf/53} demesiyle nefs-i emmareye itimat edilmez. Enaniyet ve nefs-i emmare sizi aldatmasın. İhlası kazanmak ve muhafaza etmek ve manileri def’etmek için gelecek düsturlar rehberiniz olsun. Birinci Düsturunuz. Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı.”
Bu düstur bile tek başına bize yeter.