"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhtilâf ü tefrika endişesi

Süleyman KÖSMENE
03 Aralık 2024, Salı
Selman bey: “İhtilaf fitne midir?”

Mahşerdeki Yükün Yetmedi mi?  

İhtilâf fitne değildir. Ama fitneye malzeme olabilir ve zarar verebilir. Bu açıdan farklı fikirlerimiz varsa, fitneye meydan vermeden meselemizi meşveretle halletmeliyiz.  

Dünya işleri kısa menzilli füzeye benzer. Şeytanın işine pek gelmez. Bozsa bozsa, yüz yıllık bir hayattaki aktiviteleri bozar. Fakat ahiret işinde olursa… Gözüm kararıyor. Bin yıllarca devam ede giden bir hayatı etkileyen hizmetlerin içine bir fitne attın mı, o hizmeti akamete uğrattın mı, o hizmetten gelecek devasa ürünleri çürüttün mü, artık -şeytan olarak- keyfine diyecek olmaz!  

Sen ey şeytan! Çek git bizim işimizden elini, gözünü, kulağını, dişini, tırnağını çek!  Sen kendi işine bak!  Bu iş senin işin değil! 

Gerçi fitne atmak senin işindir, doğru; ama yapma! Bunca yaptıkların yeter! Bak, başına iş alırsın! Mahşerdeki yükün zaten ağır!      

“Hüve Hak” demeli 

Laf aramızda ama, ben şeytan olsaydım, bu asırda, Risale-i Nur hizmetlerine kafayı takardım! Çünkü ne varsa onda var! Bu çağın en etkin işi onda! En etkin dersi onda! Bu zamanın küfrü zaten büyük, dalaleti büyük, günahı büyük, sapkınlığı büyük.. 

Tabiî ki fitnesi de büyük oluyor, hizmeti de...  Hizmette elli türlü çeşitli görüşler, fikirler, yollar mevcut. Hepsi de aslında hak. Tabiî ki hak olan var, ehak olan var.

Sen ehak olana taktın mı, işin tamam! Onunki mi ehak, seninki mi? İşlem hazır! İhtilafı kolayca başarıyorsun! Oysa Üstadımız ne diyor, bakalım:

“Hakta ittifak, ehakta ihtilâf olduğundan; bâzan “hak” ehaktan ehaktır, “hasen” ahsenden ahsendir. Herkes kendi mesleğine “Hüve hak” demeli, “Hüve’l-hak” dememeli. Veyâhut “Hüve hasen” demeli, “Hüve’l hasen” dememeli...”1

Yani ehakta ihtilaf olabilir. Bu, ehakkın hakkı. Ama hak varsa orada barış olmalı. Kavga kürek olmamalı. Hakta birleşmek esas olmalı. Şeytana prim vermemeli. 

Oysa “hak olsun ittifak olsun” denmiyorsa iş zor. -Aslında şeytan duymasın: Hak olsun ittifak olsun deseler şeytanın işi oldukça zor olacak.-

İhtilâf oldu mu zaten husumet, adavet, tefevvuk, temellük, dargınlık, kırgınlık vs bütün rezil hasletler artık çantada keklik gibi oluyor ve bizi teslim alıyor.     

Allah’ın İpine Sımsıkı Sarılın

Yavuz Sultan Selim diyor ki: “İhtilaf u tefrika endişesi, kûşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni. İttihadken savlet-i a’dâyı defe çaremiz, ittihat etmezse millet, dağdar eyler beni.”2

İhtilaf koca Sultanı ne kadar üzüyor! Çünkü ihtilaf, parçalayıcı bir silahtır. İhtilaf haramdır! İhtilafla girdiğimiz yol bize kazandırmaz, kayp içinde oluruz ve kaybımızı telafi edemeyiz. İhtilaf girdiği yeri parçalar. İhtilaf ne dünya için, ne ahiret için bir fayda sağlamaz.

İnsanlar aykırı düşünebilirler, ama ihtilaf çıkarmamalılar. İhtilafı çözen tek çare meşveretlerdir. Meşveretlere önem verelim.

Ama ittifak Allah’ın emridir. Kur’ân, “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; bölünüp parçalanmayın.”3 Buyuruyor. Allah’ın ipi nedir öyleyse?

Allah’ın ipi, bu zamanda, Risale-i Nur’dur. Ve Risale-i Nur’un emriyle meşveretlerdir. Elde Risale-i Nur varken ihtilaf çıkarmak reva değildir.  Her türlü ihtilafınızı alın, Risale-i Nur’a vurun. İhtilaftan kurtulursunuz. İttifakla her türlü aykırı düşünceyi yenebilirsiniz.       

Dipnotlar:

1- Eski Said Dönem Eserleri, s. 442.

2- Age., s. 125.

3- Âl-i İmran Suresi: 103.

Okunma Sayısı: 1855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Eda Gül Beyaz

    3.12.2024 22:39:36

    Ben şahsen objektif bir yaklaşım bekliyorum. Siyasal islam eleştirilecekse, halk partisi de eleştirilmelidir. Siyasal islama destek yoksa halk partisine de destek olmamalıdır. Ya da ikisine de karışmayalım. Bir tarafı sürekli suçlayıp diğer tarafın lehine yontmayalım.

  • A. Yılmaz

    3.12.2024 22:31:55

    Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Bizi ayıran siyasetten uzaklaşalım. Siyasi noktada kararları kişilere bırakalım.

  • Pelin Kurukahveci

    3.12.2024 20:29:39

    Her şerde bir hayır vardır derler ya. Kazım abinin başına gelen bu iş bizim de bir öz eleştiri yapmamıza zemin açtı. Siyasete dair mesai harcamaktan böylece vazgeçeriz inşallah.

  • Mehmet Türeli

    3.12.2024 20:29:07

    Gazetemiz Zübeyir abinin attığı temel üzerinde ve Kutlular abi ile devam eden ve halen yarım asırdan beri aynı istikamette devam etmektedir. 'Birileriyle anıyorlar bizi' diyen arkadaşlara kimler anıyor, havuz medyası özellikle sabah ve vakit gibi gazeteler eski cumhuriyet gazetesinin görevini onlar devir almış, keçin çalınsa bile keçi çaldılar diye iftirayı yapıştırırlar. Biz hizmete devam edeceğiz iftiralarına aldırmayacağız.

  • Mehmet Türeli

    3.12.2024 20:28:57

    Hem sosyal medyada hem de gazetemizin yazarlarına yorum yapan bazı arkadaşlar felaket tellallığı yapar gibi yorum yapıyorlar, diğer kardeşleri yeise ümitsizliğe sevk etmenin kimseye bir fayda vermez hatta zarar verir. Bunun tek çözüm yolu Zübeyir abinin yaptığı gibi kusuru başta kendimizde görmeliyiz, okuduğumuz risale veya bir yazıyı başta veya sadece kendi nefsimize okumalıyız. Biz risale okumada tesbihat yapmada neredeyiz. Cemaatimizin fikir birliğini sağlayan gazetemiz çıktığından beri zındıka komiteleri bazı siyasetli cemaatleri de etkileyerek tesanüdümüzü bozmak için kötülemeye çalışıyorlar.

  • Semanur Tunoğlu

    3.12.2024 19:10:48

    Siyasi olarak kendimizi CHP saflarında konumlandırmayalım. İktidar değişsin diye CHP yönetimine ülkeyi teslim etmeyi kabul etmeyelim. Bu şekilde yaptığımız zaman solcular bizi seviyor mu? Açıp Risale mi okuyorlar? Hayır. Aksine sağ kesimin de nefretini kazanıyoruz. Bunlar solcularla birlik oldular diyorlar. Bunu dedirtmeye kimsenin hakkı yok. Biz cemaat olarak demokrat partiyi desteklesek dahi sağ kesimden tamamen uzaklaşacak işler yapmamalıyız. İşte fetöcüler uzaklaştılar da ne oldu? Şimdi ne sağcılar ne solcular tarafından sevilmiyorlar.

  • Said Bey

    3.12.2024 17:34:14

    Furkan Güllü kardeşime katılıyorum. Bizim artık bu vehametten bir an evvel çıkmamız lazım. Yeni Asya'nın mazisi bellidir lakin son yıllarda bazı şahısların çok büyük yanlışlarından dolayı kendimizi fetöcü olmadığımıza ispatlamaya çabalar olduk. Ne hakkınız var buna? Yeni Asya gazetesinde mağdur diye diye fetöcülerin savunulmasını istemiyoruz. Sadece onlar mı mağdur yaa!! Bu ülkede bir sürü mağdur var o zaman her gün her gün onları da savunalım. Nedir bu fetö ısrarı? Yeni Asya'yı fetöcülerin arka bahçesi yapmaya çalışanlar gitsinler yeni bir gazete çıkarsın, oradan istediğini yazsın. Amerika'da milyonlarca dolar paraları var. O parayı neşriyatlarına ve mağdurlara harcasınlar!

  • Ahmed Said

    3.12.2024 14:12:35

    Aklı selim bir yazı, sevgili yazarımıza teşekkür ederiz meşveret ortamlarını gösterdiği için. Eline risale-i Nur'un bir sayfasını geçirip, mızrağının ucuna takarak kardeşlerine hücum edenler... Hakikatin bir yönünü tutan, hakikat sadece budur diyen sosyal medya ve WhatsApp üzerinden İhlas tesanudu ve muhabbeti zedeleyen paylaşımlar ne anlama geliyor, bu çerçevede karar verin. Nerede kaldı ortak akil/ortalama akıl? Kendi görüşünü hakim kılmaya çalışan diğer görüşleri ademe mahkum etmeye çalışanlar, otuz yazının yanında bir yazıya bile tahammül edemeyenler, siz ne diyeceksiniz! Işte fitne böyle gelişiyor ve böyle büyüyor.

  • Necati

    3.12.2024 13:38:33

    Furkan Güllü, Şeytan ve şer güçler bu hizmetin hadimleri ile çok uğraşıyor. Bizim Allah'a şükür durdugumuz yer her zaman dosdoğru, istikâmetli, tavizsiz, zulmün karşısında, adaletin yanında olmuştur. Bu yolda aynen Üsdat hazretleri gibi hep yalnız yürümüş, Süfyani komitelerin oyunları ile hep yalnız mücadele etmişizdir. Bu oyunları farkedemeyen safdil, muhakeme-i akliyeden uzak bazı arkadaşlar da hep Yeni Asya'yı kendilerine göre farklı yerlerde görmek istemişler, yada görmek isteyenlerin yanında yer almışlardır. Yeni Asya ne siyasilerin nede siyasetli cemaatlerin tesiri, etkisi kontrolü altında hiç bir zaman olmamıştır. Bundan sonrada olmayacaktır. Siyasetin münafıkane oyunlarına gelerek Yeni Asya'yı kimse birileri ile birlikte, yada birilerine karşı imiş gibi göstermeye kalkmasın. Yeni Asya hiç kimseye, hiç bir siyasi cereyana, başka farklı hiç bir cemaate benzemez. Cazibedar o cereyanların üstünde, çok farklı istikâmetli Risale-i Nur'un hizmet yolunu benimser.

  • İbrahim FİŞEK

    3.12.2024 12:26:48

    Hem milletin her tabakası; muvafıkı ve muhalifi, memuru ve âmisinin o hakikatlarda hisseleri var ve onlara muhtaçtırlar. Risale-i Nur şakirdleri, tam bîtarafane kalmak için siyaseti ve maddî mübarezeyi tam bırakmak ve hiç karışmamak lâzım gelmiş. Şualar

  • hasan

    3.12.2024 12:22:43

    Cemaatimiz içinde her görevden ve sosyal statünden insan var. Furkan Güllü gibi kardeşlerimizin vaziyetini de düşünerek hareket etmeliyiz. Bu kısır döngüden çıkmalıyız. Tefrika ve fitne yazıları yazarken veya okurken kendimizde bizzat o tefrikaların içinde yer almamalıyız. Herkes kardeşlikten bahsediyor. Ama ilk önce kendisi kardeşliğe zarar veriyor. Söz de Herkes cemaatinin selametini düşünüyor fakat en başta kendisi yaptıkları ile cemaat içerisinde sarsıntı meydana getiriyor. Bu tutarlı bir durum değil.

  • Furkan Güllü

    3.12.2024 09:27:21

    Değerli hocam başka bir yazıya daha yorum yaptım. Buraya da yazmak istedim. Lütfen cemaatimizin adı başka yapılarla anılmasın artık. Bunun için ne gerekiyorsa yapılsın. Böyle giderse Risale-i Nurları evimizde okuyup cemaatten uzak kalmaya doğru gidiyoruz. Bizler sıradan memur insanlarız. Bu tür mücadelelere giremeyiz. Fakir ailelerden geldik. Para verip de kendimizi aklayamayız da. İman hizmetine odaklanalım. Kim iktidar kim muhalefet bize ne. Ne değişecek. Dünyevi insanlar daha iyi şartlarda yaşasın diye biz niye iktidarı değiştirmeye çalışıyoruz. İman hizmeti için iktidarın değişmesine mi gerek var? Sizler bu konuda lütfen gerekli önlemleri almak için çalışın. Yoksa giderek uzaklaşıyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı