"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cebrail Aleyhisselâmın vazifesi

Süleyman KÖSMENE
03 Ocak 2013, Perşembe
Aziz Bey: “Cebrail (as) vahiy meleğidir. Son peygamber de geldiğine göre Cebrail’in vazifesi bitmiş midir? Cebrail (as) şu an mevcut mudur? Mevcutsa ne yapıyor? Başka vazifeleri var mıdır?”

CEBRAİL (AS) VAHİY MELEĞİDİR
Cebrail Aleyhisselâm büyük meleklerdendir ve vahiy meleğidir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Cibril1, Rûhulkudüs2, Rûhulemîn3, Rûh4, Resul5, Zîkuvve6 ve Şedidü’l-Kuva7 şeklinde muhtelif isimlerle kendisinden bahsedilir.
Hazret-i Cebrail (as) bütün peygamberlere vahiy getirmiştir. En son Peygamber Efendimiz’e de (asm) vahiy getirmiş ve peygamberlik zincirinin kapanması sebebiyle, Hazret-i Cebrail’in (as) peygambere vahiy getirme görevi sona ermiştir.
Fakat Cebrail’in (as) tek görevi peygambere vahiy getirmek değildir. Kâinat çapında başka vazifeleri de vardır ve şu an mevcut diğer vazifelerini yapmaktadır.

CEBRAİL (AS) YERYÜZÜNE ŞİMDİ DE İNİYOR
Kur’ân, “Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.”8 âyetiyle Cebrail’in, her Kadir gecesinde diğer meleklerle birlikte yeryüzüne indiğini haber veriyor. Bir sonraki âyetten de meleklerin ve Cebrail’in, o gece tan yeri ağarıncaya kadar yeryüzünün esenliğine ve yeryüzüne yayılan rahmete şahitlik ettiğini anlıyoruz. Böylece Cebrail’in bir vazifesinin yeryüzüne rahmet, sekînet, huzur ve esenlik indirmek olduğunu anlıyoruz.
Cebrail’in (as) aslî görevi Allah’ın mahlûkatını temaşa ile Allah’ın azametini ve kudretini mahlûkat üzerinde mütalâa etmek, Allah’ı doğrudan zikretmek ve bütün haşmetiyle Allah’a secde etmektir.9 Bu görevi eksiksiz devam etmektedir.

CEBRAİL (AS) MUKARREBÛN MELEKLERDENDİR
Cebrail (as) mukarrebûn meleklerdendir; Mikail ve Azrail (as) gibi nazır-ı umumî hükmündedir. Emrinde kendi nevinden ve kendisine benzer daha küçük tarzda sayısız melek vardır.10 Mahlûkat cinslerine göre ayrı ayrı bulunan bu meleklere İlâhî emirleri Cebrail (as) tebliğ eder.
Söz konusu melekler kendilerine Cebrail (as) tarafından tebliğ edilen bu emirlerde ne emredilmişse hiç geciktirmeden, hiç değiştirmeden, hiç ihmal etmeden harfiyen yerine getirirler. Cebrail’in (as) bu görevi devam etmektedir ve yaratılış var oldukça da devam edecektir.
Cebrail (as) bütün varlıklara ilham vermekle görevli meleklerin başıdır. Ve bu görevi sürmektedir. Binlerce yıldızda görevli meleklere ilham ulaştırdığı aynı anda Arş’ta bulunur, yeni emirleri tebliğ alır; aynı anda huzur-u İlâhî’de secdededir.11
Bediüzzaman, Cebrail’in (as) bu baş döndürücü görevini ve görev yoğunluğunu şöyle ifade ediyor: “Hazret-i Cebrail Aleyhisselâm, Dıhye suretinde huzur-u Nebevîde bulunduğu bir anda, huzur-u İlâhîde, haşmetli kanatlarıyla Arş-ı Azamın önünde secdeye gider. Hem, o anda hesapsız yerlerde bulunur, evâmir-i İlâhiyeyi tebliğ ederdi.”12
Keza Bediüzzaman diyor ki: “Hazret-i Cebrâil Aleyhisselâm, bir vakitte Dıhye suretinde Sahabeler içinde göründüğü dakikada, binler yerde başka suretlerde ve Arş-ı Âzam önünde, şarktan garba kadar geniş ve muhteşem kanatlarıyla secde ediyordu.”13
Mikâil’in (as) müşahit ve nazır bulunduğu ve uyguladığı tekvinî emirleri kendisine getiren Cebrail’dir (as).

MİKÂİL (AS) NEDEN GÜLMÜYOR?
Yeri gelmişken latif bir nükteye yer verelim:
Büyük meleklerden Mikâil Aleyhisselâm kâinat üzerinde nazır; Cehennemi, Cenneti gören, yeryüzü tabiatının işleyişini temâşâ eden ve İlâhî emirleri uygulamaya koyan faal bir melektir. Elbette rahmet tecellileriyle birlikte kahır tecellilerine de şahitlik ediyor, cemal cilveleriyle birlikte celâl cilvelerine de nazır bulunuyor, cennetle birlikte cehennemi de temaşa ediyor.
Peygamber Efendimiz (asm) Mikâil’i (as) hiç gülerken görmediğini bir gün Cebrail’e ifade buyurdu ve şöyle sordu:
“Ey Cibril! Mikâil’i (as) hiçbir zaman gülerken görmüyorum? Bunun hikmeti nedir?”
Cebrail (as) dedi ki:
“Cehennem yaratıldığı günden beri Mikâil hiç gülmedi.”
 
Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 97, 98. 2- Bakara Sûresi: 87, 253.
3- Şuara Sûresi: 193. 4- Kadir Sûresi: 4.
5- Tekvir Sûresi: 19. 6- Tekvir Sûresi: 20.
7- Necm Sûresi: 5. 8- Kadir Sûresi: 4.
9- Nahl Sûresi: 49. 10- Mektubat, s. 336.
11- Sözler, s. 462. 12- Hac Sûresi: 75; Sözler, s. 178.
13- Mektubat, s. 336.

Okunma Sayısı: 6309
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı