İdamla Yargılanan Eser

Bir eserin insanlığı neye çağırdığını görmek için en pratik çözüm, onu okumaktır; değil mi? 

Mektubat, uğrunda bir ömür verilerek yazılmıştır. Bediüzzaman bu eseri yazarken, bedeline hayatını koymuştur, talebelerinin hayatını koymuştur. Bu eser masa başında yazılmamıştır. Çam dağında, çamların dallarında, katran ağacı üstünde, yıldızların arasında, gece ay ışığında, gündüz ağaçların hışırtılarını dinlerken bu eser yazılmıştır. 

Bu eser öyle yazıldığı gibi satışa geçmemiştir. Devletimiz bu eseri takibe almıştır. Bu eserde bir suç unsuru aramıştır. Hem öyle bir suç ki, öyle   böyle değil! Bu eserin sahibini idamla yargılamıştır. 

“Bediüzzaman gizli cemiyet kuruyor, rejim aleyhindedir. Rejimin temel nizamlarını yıkıyor” gibi ithamlarla 1935 senesinde bu eserin sahibi Bediüzzaman, Eskişehir’de 120 talebesiyle idamla yargılanmıştır. İdamla...

Dış âlemde, gazetelerde “Bediüzzaman ve talebeleri idam edilecek” yaygaraları var.

Ama anlaşılmıştır ki, Mektubat’ta tek bir bile suç unsuru yokmuş! Risale-i Nur’da da bulamıyorlar ve Bediüzzaman ve talebelerine sadece 11 ay ceza veriyorlar!       

Adı Mektubat

İşte o eser şimdi elinizde. Adı Mektubat.

Bediüzzaman Said Nursî bu eserinde, olağanüstü hakikatlerden bahsetmiştir. Bir okusanız, o size tek başına yeter! Hepsi de merak ettiğiniz konular.

Hızır Aleyhisselâm’ın hayatta olmasını istiyorsunuz değil mi, çünkü ona anlatacaklarınız var, dertleriniz çok. Hayat başınıza neler getirdi? Ayrıca Cehennem’in nerede olduğunu da merak ediyorsunuz, biliyorum. O halde Birinci Mektub’u hemen bir okuyun.

Hazret-i Âdem’in (as) hayatı… Allah kötülükleri neden yaratıyor? Şeytanlar neden yaratıldı ve neden insanın başına musallat edildiler?  Ooof; çok soruların var! Sen en iyisi On İkinci Mektub’u bir okuyuver. Çok sürmez, bütün sorularına cevap bulursun.  

Ahirzamanda gerçekleşen ve önceden Resulullah Efendimizin (asm) bildirdiği olayların gerçek yorumu nedir? Nasıl anlayacağız? Her önümüze geleni sevecek miyiz? Cevabı On Beşinci Mektup’ta...

A benim kardaşım, senin çocuğun hiç ölmüyor mu? Aman ölmesin tabiî ki! Ama Allah küçük yaştaki çocukların canını neden alıyor? Çocuklar neden küçük yaşta hayata doymadan ölüyorlar? Ölünce nereye gidiyorlar? Bunları öğrenmek sana yepyeni bir yaşama aşkı verecek. O zaman sana On Yedinci Mektup lazım!         

Hep Beraber Okuyalım

Mucize ne demektir? Peygamberler neden mucize gösterirler? Biz de mucize gösterebilir miyiz? Peygamber Efendimizin (asm) üç yüzden fazla mucizesini taze biçimde dinlemek istersen On Dokuzuncu Mektup seni bekliyor.

Namaza uyarladığımız tevhid hakikatlerini öğrenmek, ders almak, ibret almak ve Allah’ın birliğinden bizim hem dünyamıza, hem ahiretimize vazgeçilmez mutluluk mesajları yüklemek ister misin? Öyleyse Yirminci Mektup seni bekliyor.

Şu kardeşlik nedir? Bize düşman olana neden kardeş olacağız? Neden barış isteyeceğiz? Neden kin ve adavet gütmeyeceğiz? Nefsimize nasıl sahip olacağız, gelin Yirmi İkinci Mektup’tan öğrenelim. 

Ölüm denen şeyde hangi merhamet var? İnsan neden ölür? Bu ölüm Allah’ın şefkatine nasıl sığar? Allah ölümü neden yarattı? Gelin, Yirmi Dördüncü Mektup’tan öğrenelim.

Bu ve buna benzer binlerce soru beynimizi kemiren, yüreğimizi yakan, gözümüzde uykuları kaçıran sorular değil mi? Siz nasıl cevapladınız bilmiyorum, ama ben bu cevapları Mektubat’tan okuduktan sonra dünyam değişti. İçim yaşama sevinciyle doldu.

Herkesi kucaklamak istedim, biliyor musunuz? İçim içime sığmadı, içim taştı. İçim daha geniş bir diyar istedi, içim ahireti istedi. 

Gelin hep beraber okuyalım. Ne kaybederiz. Bir adet Mektubat’ınız yoksa ben göndereyim, lütfen yazın. Ama lütfen. 

Eğer siz de benim gibi olmazsanız, size bir kilo baklava da üste var!