"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat zihniyeti iktidarı teslim aldı

16 Aralık 2022, Cuma 00:01
Ahmet Davutoğlu: “Kendisini 28 Şubat’ın aktörü ve uygulayıcı olarak tanımlamaktan gurur duyan bir zihniyet ile yine 28 Şubat kararlarının uygulayıcısı konumunda yani dönemin Başbakan Yardımcılığını yapıp, “Başörtülüler ve köpekler giremez” ilanlarının müsebbibi olanlar ile ortaklık yapan bir iktidar, tamamen 28 Şubat’ın karanlık zihniyeti tarafından teslim alınmıştır.”

RÖPORTAJ: Sümeyye IŞIKÇI

***

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile konuştuk:

Altılı Masanın seçimde cumhurbaşkanlığı ve en az dört yüz vekil hedefine ulaşmak için artık daha aksiyoner adımlar atması, toplumun beklentilerini karşılayacak daha güçlü ortak mesajlar vermesi, ortak mitingler düzenlemesi gerektiği gibi düşünce ve tavsiyeler var. Bu konu hakkında neler söylersiniz?

Bu tür birliktelikler noktasal iş birlikleri şeklinde değil, bir süreç mantığı içinde işler. Farklı siyasi akımların ortak bir vizyon ile bir araya gelmesi açısından demokrasi tarihimizde bir ilk örnek niteliği taşıyan Altılı Masa şu ana kadar önemli aşamalar kat etti. Her şeyden önce 12 Ocak 2022 tarihinde verdiğimiz ortak görüntü psikolojik bir devrim etkisi yaparak toplumsal kutuplaşma riskini azalttı, siyasi iktidarın gerilim-odaklı politikasına karşı toplumsal bir yumuşama sağladı. İkinci aşamada 28 Şubat’ta uzun bir ortak çalışmanın ürünü olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimiz ile otoriter bir tek adam yönetimi niteliği taşıyan ve uygulandığı son 4 yıl içinde büyük ekonomik ve sosyal kayıplara yol açan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin karşısına ortak bir model ve vizyon koyduk. 29 Mayıs toplantımızda Temel İlkeler ve Hedefler, Ortak Seçim Güvenliği ve Ekonomik Kurumların Reformu belgeleri ile bu iş birliğinde önemli adımlar attık. 28 Kasım’da 84 maddeden oluşan Anayasal Reform paketimizi açıkladık. Bu iş birliği şu anda yürümekte olan Geçiş Süreci Yol Haritası ve bir hükümet programı mahiyeti taşıyan Ortak Politikalar çalışmaları ile ileri bir aşamaya gelmiş durumda. Dolayısıyla, şimdiye kadar bir yılı geçmeyen bir süre içinde güçlü ortak mesajlar da verdik, ortak yapılar da oluşturduk. Önümüzdeki dönemde bu iş birliği daha işlevsel bir mahiyet kazanacaktır.

ALTILI MASA CUMHUR İTTİFAKI GİBİ RANT VE ÇIKAR İTTİFAKI DEĞİLDİR

Altılı Masanın cumhurbaşkanı ve başbakan adaylığı konusunda çatlak bekleyenlere cevabınız nedir? Masa bu hususta nasıl bir model ve formül öngörüyor?

Her şeyden önce şu anda ülkeyi hangi politikalarla nasıl bir mekanizma içinde yöneteceğimiz sorularıyla ilgileniyoruz. Geçiş süreci mekanizması ve ortak politikalar çalışmalarının tamamlanmasıyla bu konular netlik kazanacaktır. Daha önce de defalarca vurguladığımız gibi, ortak Cumhurbaşkanı adayı konusu seçim takvimine uygun bir şekilde iktidarın ve iktidar sözcüsü basının değil bizim karar verdiğimiz zamanlama ile ilan edilecektir. Altılı Masada toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği, dünya görüşleri farklı olsa da birbirini dinleyen ve anlamaya çalışan fikirlerin de birlikteliği var. İfade etmeye çalıştığım gibi, bu birliktelik büyük bir dönüşümü temsil ediyor. Karşımızda yer alan rant birlikteliği, çıkar ittifakı gibi yalnızca makam ve çıkar elde etme topluluğu değildir. O sebeple muhtemel Cumhurbaşkanlığı adaylığı veya diğer mevkiler aramızda ne bir pazarlığın konusu, ne de bir çatlağın sebebi olamayacaktır. 

TBMM’DE TEMSİL EDİLEN HER SİYASİ PARTİ İLE GÖRÜŞÜRÜZ

Cumhur İttifakı HDP üzerinden Altılı Masayı suçluyor. Bu çıkışları ve HDP konusunu nasıl değerlendirirsiniz?

Bu konuyu en son Sayın Bahçeli değerlendirdi malumunuz. Kendisi, başörtüsü meselesinin Anayasal bir şekilde değiştirilmesi için HDP ile koalisyon ortağı olan AKP’nin görüşmesinin doğal ve doğru bir adım olduğunu ifade etti. Artık bu andan itibaren HDP’yi meşru bir zeminde gördüğünü de söylemiş oldu. Ancak bir hafta sonra her zaman olduğu gibi bu görüşlerinden yine çark etti. Gerçekçi olmak gerekirse Sayın Bahçeli, seçim kazanmak adına daha önce terör örgütü ele başı Öcalan’ın mektubunun okunmasını hatta yine kırmızı bülten ile aranan terörist Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkartılmasını da makul karşılamıştı. Dolayısıyla bundan sonra Cumhur İttifakı ortaklarının kimseyi suçlayacak bir zeminleri kalmadı. Milletimiz bu mesnetsiz suçlamaları zaten gülerek takip ediyor. Altılı Masanın toplantıları, sonuç bildirileri ve çalışmaları şeffaf ve herkesin izleyebildiği şekilde yapılıyor. Ancak milletimiz Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde neler konuşulduğunu bilmiyor. Sadece toplum değil, kabinenin bakanları dahi Erdoğan-Bahçeli görüşmelerinin gündemlerini ve sonuçlarını bilmiyor. Şimdi HDP konusundaki Bahçeli açılımı nereye kadar sürecek hep birlikte göreceğiz. Örneğin Bahçeli’nin bu çıkışı sonrası HDP’nin kapatma davası ne olacak? Bahçeli, HDP’yi artık sisteme akredite mi etti yoksa başka bir pazarlık mı var, göreceğiz. Halkın oylarını almış ve TBMM’de temsil edilmiş her siyasi parti ile görüşürüz. Terörle mücadele konusunda ise en küçük bir taviz vermeyiz. Bu konudaki tutumumuzu özgürlük-güvenlik dengesi ve kamu düzeni ilkeleri çerçevesinde belirleriz. 

İKTİDAR 28 ŞUBAT KARANLIK ZİHNİYETİNCE TESLİM ALINMIŞTIR

AKP’yi yakından tanıyan isimlerdensiniz. 28 Şubat sonrası iktidara gelen AKP’nin dönüşümünü ve şu an MHP ile yapılan ittifakını nasıl değerlendirirsiniz?

Şeytan Ayetleri’ni ülkemizde yayınlayan, kendisini 28 Şubat’ın aktörü ve uygulayıcı olarak tanımlamaktan gurur duyan bir zihniyet ile yine 28 Şubat kararlarının uygulayıcısı konumunda yani dönemin Başbakan Yardımcılığını yapıp, “Başörtülüler ve köpekler giremez” ilanlarının müsebbibi olanlar ile ortaklık yapan bir iktidar, tamamen 28 Şubat’ın karanlık zihniyeti tarafından teslim alınmıştır. Biz altılı masanın 29 Mayıs tarihinde Gelecek Partisi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantısında açıkladığımız temel ilke ve hedeflerin 3. maddesinde yer alan “Her Tür Ayrımcılığa Son Verecek Çoğulcu, Katılımcı ve Özgürlükçü Demokrasi” faslı ve yine 5. maddesindeki “Din ve Vicdan Özgürlüğü” faslı ile toplumumuza bu gibi konularda neler düşündüğümüzü net bir şekilde ifade ettik. Özellikle geniş muhafazakar kesime tekrar seslenmek isterim. Onların içinden çıkan ve 28 Şubat’ın en çetrefilli döneminde, o karanlık çağdışı vesayet zihniyeti ile mücadele etmiş olan bizler, her türlü platformda haklarını sonuna kadar savunacak ve temsilcileri olmaya devam edeceğiz. 

ADALETE GÜVENİN SARSILDIĞI TOPLUMDA İNSAN ONURU KORUNAMAZ

Altılı masa OHAL-KHK mağduriyetleri ile meselenin çözümü hakkında ne düşünüyor? 

Kamusal düzenin omurgası adalet ilkesidir. Adalete güvenin sarsıldığı bir toplumda herhangi bir özgürlüğün hayata geçirilmesi de insan onurunun korunması da mümkün değildir. Milletin derin vicdanı ve direnci 15 Temmuz darbe girişimini bertaraf etmiştir. Ancak iktidar bu direnç ve irade üzerinde gerçek bir demokrasi inşa etmek yerine adaletin ve temel özgürlüklerin göz ardı edildiği OHAL uygulamalarına yönelmiş ve her türlü çifte standarda ve istismara açık KHK’larla geniş mağduriyetlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Daha sonra bu mağduriyetleri gidermek için kurulan komisyonlar da yeni çıkar alanları oluşmasına yol açmıştır. Gelecek Partisi olarak KHK mağduriyetlerini parti programına alan ilk partiyiz. Ayrıca İnsan Hakları Başkanlığımızda bu konuda bir komisyon kurarak bu mağduriyetlerin hem araştırılması hem giderilmesi için doğrudan taraflarla çalışmalar yaptık. Adil muamele görmek yalnızca seçkin bir zümrenin değil, tüm bir milletin hakkıdır. Gelecek Partisi iktidarında bir daha hiçbir vesayete izin vermeyecek bir demokrasi inşa edilecek ve hukuksuzluk ile yol açılan her tür mağduriyet giderilecektir. Altılı Masanın diğer bileşenleri de bu konuda çalışmalar yaptı. Yargıya güvenin yeniden tesisi için bütün partiler birlikte çalışma konusunda güçlü bir iradeye sahibiz.

İNSANIN YÜREĞİ YANIYOR

İktidar EYT sorununu gündeme aldı, KYK faizlerini sildi. Bunun yanı sıra sosyal konut, asgari ücret zammı gibi konularda ‘müjde’ler verdi. Seçim sürecinde bu ‘müjde’lerin halkta bir karşılığı olur mu? Siz bu ‘müjdeleri’ nasıl değerlendiriyorsunuz? 

EYT konusunda ilk kapsamlı çalışmayı Gelecek Partisi olarak biz yaptık. EYT Dernekleri temsilcileri ile birlikte yürüttüğümüz ve yaklaşık bir yıl süren çalışma sonrasında “EYT Sorununda Gelecek Modeli”ni EYT dernekleri Başkanı Sayın Gönül Boran Özüpak hanımefendi ve heyeti ile birlikte 14 Haziran 2021’de açıkladık. Bir ilk niteliği taşıyan bu çalışma ile her siyasi partinin ve tabii çözüm mekanizmasını elinde tutan hükümetin de yararlanabileceği bir model oluşturduk. Gelinen noktada öncülüğünü yaptığımız çözüm arayışının benimsenmesi ve konunun gündeme alınması bizler için mutluluk vericidir. KYK faizlerinin silinmesi hatta geriye dönük tüm borç faizlerinin silinmesi gerektiğini de savunuyoruz. Partimizin kurulduğu 12 Aralık 2019 tarihinden beri, ülkemizin her bir köşesini dolaşıyoruz. Her vatandaşımıza dokunuyor, dertlerini dinliyoruz. Şunu size kesinlikle içim acıyarak söylemek istiyorum, ülkemizde yaşanan yoksulluk, yüksek enflasyon altında düşen alım gücünün verdiği acı, yüreğimizi dağlıyor. Bir örnek verecek olursam, Adıyaman’da bir vatandaşımızın “Açım. Eğer günah olduğunu bilmesem, intihar edeceğim” dedi. Bu durumu görünce insanın yüreği yanıyor. Yükselen bu feryatlar önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerle gelecek yeni bir dönemin habercisidir.

İLK HEDEFİMİZ YOLSUZLUK DÜZENİNİ TASFİYE ETMEK

Yoksulluk sınırı yirmi üç bin altı yüz. Açlık sınırı yedi bin iki yüz kırk beş. Asgari ücret beş bin beş yüz. Sayıştay’ın açıkladığı rapora göre ise sarayın günlük harcaması on milyon lira. Bu tablo hakkında neler söylersiniz?

Son 6-7 yıl içinde özellikle de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten sonra ülkemizde vahşi bir servet transferi yaşandı. Bu servet transferi ile zengin daha zengin, fakir daha fakir hale getirildi ve orta sınıf neredeyse tümüyle tasfiye sürecine girdi. Bir taraftan yurtdışında milyar dolarlık servetlerle anılan siyasetçiler, bu siyasetçilerle işbirliği içinde devletten aldıkları ihalelerle semiren yine milyarlık müteahhitler, milyon dolarla rüşvete bağlanan gazeteciler ve siyasetçiler, farklı kurumlardan çalışmadan 4-5 maaş alan bürokratlar var; diğer tarafta birkaç bin lira gelirle açlık sınırında yaşamaya çalışan emekliler, asgari ücretliler var. Bu vahşi servet transferinin ve gelir uçurumun en temel sebebi artık sistemik bir nitelik kazanmış olan ve devletin her kademesine yayılan yolsuzluklar, lüks ve şatafata dayalı hayat tarzını besleyen israf düzenidir. İlk hedefimiz bu gelir adaletsizliğine yol açan sistemik yolsuzluk düzenini tasfiye etmektir. Bu bağlamda 15 Şubat 2021’de açıkladığımız Temiz Siyaset Belgesi doğrultusunda atacağımız adımları belirledik. Milletin kamuya emaneti olan bütçeyi gelir adaleti ilkesi çerçevesinde hazırlayacağız. Ayrıca şeffaflık, siyasi ahlak, imar ve ihale yasaları ile tasarruf edeceğimiz kaynakları insan onuruna yakışır bir hayat standardını hakim kılmak üzere kullanacağız. 

Okunma Sayısı: 10901
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı