Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Aile Sağlığı Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kenan Taştan ile röportaj - 4
SORU: Risale-i Nur cemaatleri ve dinî cemaatlerin durumları nedir? Çözüm yolları konusunda tespit ve tavsiyelerinizi öğrenebilir miyiz?
CEVAP: Biraz önce bu konuya değinmeye çalıştım. Burada biraz daha Risale-i Nur orijinli cemaatler açısından yorum yapmam gerekirse; okudukları kaynakla uyumlu hareket ettiklerini söylemek pek mümkün değil. Risale-i Nur’da İhlâs Risalesi diğer risalelerden farklı olarak en az 15 günde bir okunması gereken Risale iken, şu anda cemaatlerin durumu ortada. Ya birbirleri ile dargınlar, ya pek fazla ilişkileri yok, ya da büyüdükçe parçalanıyorlar. Her parçaya ayrılan grup ise bir diğerini suçluyor. “Zaman cemaat zamanı” diye çok fazla dillendirilen bir tespit var ortada ama pratiğe baktığınızda hangi cemaat? Bu soruyu kime sorsanız kendi cemaatini işaret eder ama dışarıdan bakan biri neden sizi tercih etsin? Farkınız ne? Hangi iyi hasletlerle diğer cemaatlerden ayrılıyorsunuz? Bu sorulara cevap bulmak lâzım. Ben şu an için cemaatlerin bu sorulara verdikleri cevapların çok da tatminkâr olmadığını düşünüyorum. Yani daha çok birliğe, samimiyete, ihlâsa, daha çok iş üretmeye ve daha az eleştirmeye ihtiyacımız var. Öyle ki iş yapmaktan eleştirmeye vakit bulamayalım.
SORU: Yeni Asya Gazetesi ve Camiası hakkındaki görüşleriniz. 55 yıldan beri yayında olan bir gazete ve ekleri olan Köprü, Bizim Aile, Can Kardeş, Genç Yorum gibi dergileri de dikkate alarak topluma kazandırdıkları, amaçlarının ne olması lazım geldiği bu amaçlara ulaşıp ulaşmadığı ve daha neler yapılabilir bu konuda görüşleriniz varsa onları da almak isteriz.
CEVAP: Yeni Asya inançları doğrultusunda yayın yapan bir gazete. Ayrıca kınayanın kınamasından da korkmuyor. Bu takdire şayan bir tavır. Bununla birlikte siyasî bir partiyi zaman zaman çok ön plana çıkarması ve sanki hiç hatası yokmuş gibi lanse etmesi, bu konuda aynı fikirde olmayan muhafazakâr grupları rahatsız ediyor. Tabiî ki bu bir tercih meselesi ama iman ve hakikati bu kadar yalın ve cesurca anlatan bir gazetenin bu kadar siyasallaşması, akıllara bu doğru bir yöntem mi? sorusunu getiriyor. Çünkü bir grup veya cemaat siyasallaştığında kendi desteklediği siyasal partinin hatalarını görmede biraz toleranslı olmaya başlar. Türkiye’de yıllarca tarafgir olmanın ve hizipleşmenin sıkıntısını çektik ve hâlâ da bu sıkıntıları yaşamaya devam ediyoruz. Ben bu tür siyasallaşan hareketlerin tamamına mesafeliyim ve ne geçmişte ne de şimdi hiçbir siyasî partinin destekleyicisi konumunda olmadım…
Köprü, Bizim Aile, Can Kardeş, Genç Yorum dergilerine gelince, genel anlamda çizgilerini beğeniyorum. Zaten hemen hepsinde yazmış olduğum bir veya daha fazla yazıyı görmek mümkün. Özellikle Köprü Dergisi’nin benim nazarımda yeri farklı. Yıllar önce asistanken arkadaşlara “Bir gün ben de bu dergide yazı yazacağım” demiştim. Elhamdülillah bu gerçekleşti ve hâlen yazmaya da devam ediyorum. Bu açıdan mutluyum.