ifl Ona a¤r gelebilir? Hangi yer Ondan gizlenebilir?
Hangi fert Ondan uzak kalabilir? Hangi flahs külliyet
kesb etmeden Ona yanaflabilir? Hiç, eflya Ondan gizle-
nebilir mi? Hiç, bir ifl bir ifle mâni olur mu? Hiç, bir yer
Onun huzurundan hâlî kalr m? bni Abbas Radyallahü
Anhn dedi¤i gibi, Her bir mevcuda bakar birer manevî
basar ve iflitir birer manevî semi bulunmaz m? Silsile-i
eflya Onun evamir ve kanunlarnn süratle cereyanlarna
birer tel, birer damar hükmüne geçmez mi? Mevani ve
avaik Onun tasarrufuna vesail ve vesait olamaz m? Es-
bap ve vesait srf zahirî bir perde olamaz m? Hiçbir yer-
de bulunmad¤ hâlde, her yerde bulunmaz m? Hiç ta-
hayyüz ve temekküne muhtaç olur mu? Hiç, uzaklk ve
küçüklük ve tabakat- vücudun perdeleri Onun kurbiyeti-
ne ve tasarrufuna ve fluhuduna mâni olabilir mi? Hem,
hiç maddîlerin, mümkinlerin, kesiflerin, kesirlerin, mu-
kayyetlerin, mahdutlarn hassalar ve maddenin ve imkâ-
nn ve kesafetin ve kesretin ve takayyüdün ve mahdudi-
yetin mahsus ve münhasr lâzmlar olan tagayyür, tebed-
dül, tahayyüz ve tecezzi gibi emirler; maddeden mücer-
ret ve Vacibül-Vücud ve Nurül-Envar ve Vahid-i Ehad
ve kuyuttan münezzeh ve huduttan müberra ve kusurdan
mukaddes ve noksandan muallâ bir Zat- Akdese lâhik
olabilir mi? Acz hiç Ona yakflr m? Kusur hiç Onun dâ-
men-i izzetine yanaflr m?
KNC MAKSADIN HATMES
Bir zaman Ehadiyete dair bir tefekkürde bulundu¤um
zaman, odamn yanndaki çnar a¤acnn meyvelerine
SÖZLER | 995
O
TUZ
KNC
S
ÖZ
mevani:
mâniler, engeller.
mevcut:
var olan, varlk.
muallâ:
yüce, yüksek.
muhtaç:
ihtiyac olan.
mukaddes:
mübarek, kutsal.
mukayyet:
kaytl, ba¤l.
müberra:
temize çkmfl.
mücerret:
soyutlanmfl.
münezzeh:
temiz, uzak, berî.
münhasr:
hasredilmifl, mahsus
klnmfl.
noksan:
eksiklik.
Nurül-Envar:
nurlarn nuru.
perde:
örtü.
semi:
iflitme.
silsile-i eflya:
mevcut olan fleyle-
rin silsilesi.
fluhut:
flahit olma, görme.
tabakat-i vücut:
vücut tabakala-
r.
tagayyür:
de¤iflme, baflkalaflma.
tahayyüz:
önem kazanma, yer
tutma, yer almas.
takayyüt:
kaytl olma, ba¤lan-
ma.
tebeddül:
baflkalaflma, de¤iflme.
tecezzi:
parçalara ayrlma, bölün-
me.
tefekkür:
derin düflünme.
temekkün:
mekân tutma.
Vacibül-Vücud:
varl¤ baflkas-
nn varl¤na ba¤l de¤il, kendin-
den olup ezelî ve ebedî olan Al-
lah.
Vahid-i Ehad:
bir olan ve birli¤i
her bir fleyde tecelli eden Allah.
vesail:
vesileler, sebepler.
vesait:
vastalar.
zahirî:
görünürde.
Zat- Akdes:
her türlü kusur ve
noksandan uzak ve pak olan zat;
Allah.
acz:
zayflk, güçsüzlük.
avaik:
engeller, zorluklar.
cereyan:
akim, geçifl.
dâmen-i izzet:
izzetinin sem-
ti, kenar.
Ehadiyet:
Allahn her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi, Al-
lahn birli¤i.
esbap:
sebepler.
evamir:
emirler, buyruklar.
fert:
kifli.
hâli:
bofl, ssz.
hassa:
özel nitelik.
hatime:
son söz, bir eserin
sonuç ksm.
hudut:
snrlar.
huzur:
kat.
hüküm:
de¤er.
kesafet:
kalnlk, yo¤unluk,
kesiflik.
kesb:
kazanma.
kesir:
çok çok olan, da¤lmfl.
kesret:
çokluk, fazlalk.
kesif:
kaln, yo¤un, fleffaf ol-
mayan.
kurbiyet:
yaknlk.
kuyut:
kaytlar, ba¤lar.
külliyet:
bütünlük.
lâhik:
ek, ilâve
lâzm:
gerekli.
mahdudiyet:
snrllk.
mahdut:
snrlanmfl.
mahsus:
has.
maksat:
gaye.
manevî:
manaya ait.
mâni:
engel.