Tuba-i hilkatten semavat flkkna, hep Kehkeflan
a¤sanna,
Bir Cemîl-i Zülcelâlin dest-i hikmetiyle taklmfl binler
güzel meyveleriz biz.
fiu semavat ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i
devvar, birer ulvî afliyâne,
Birer misbah- nevvar, birer gemi-i cebbar, birer
tayyareyiz biz.
Bir Kadîr-i Zülkemalin, bir Hakîm-i Zülcelâlin birer
mucize-i kudret, birer harika-i sanat- Hâlkane,
Birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur
âlemiyiz biz.
Böyle yüz bin dil ile yüz bin bürhan gösteririz,
iflittiririz insan olan insana.
Kör olas dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü, hem
iflitmez sözümüzü; hak söyleyen ayetleriz biz.
Sikkemiz bir, turramz bir; Rabbimize musahharz.
Müsebbihiz âbidâne;
Zikrederiz. Kehkeflann halka-i kübrasna mensup
birer meczuplarz biz.
@
SÖZLER | 983
O
TUZ
KNC
S
ÖZ
harika-i sanat- Hâlkane:
yarat-
maya yakflr tarzda sanat harika-
s.
Kadîr-i Zülkemal:
sonsuz kemal
ve kudret sahibi olan, Allah.
Kehkeflan:
Samanyolu.
meczup:
lâhî aflkla cezbeye tu-
tulmufl.
mensup:
ba¤l, ait.
mescid-i seyyar:
gezici mescit.
misbah- nevvar:
nurlu lâmba.
mucize-i kudret:
Cenab- Hakkn
kudretinin mucizesi.
musahhar:
emir altna giren.
müsebbih:
tesbih çeken.
nadire-i hikmet:
bir gayeye bi-
naen benzersiz yaratlan.
nur:
parlt, flk.
Rab:
her fleyin maliki, yaratan,
büyüten, terbiye eden.
semavat:
semalar, gökler.
semavat ehli:
semalarda yafla-
yanlar.
sikke:
niflan, mühür.
tayyare:
uçak.
tuba-i hilkat:
yaratlfl a¤ac.
turra:
mühür, damga.
ulvî:
yüksek, yüce.
zikir:
Allah anma.
âbidâne:
ibadet edene yak-
flr surette.
a¤san:
dallar.
âlem:
varlk snflarndan her
biri, dünya.
afliyâne:
yuva.
ayet:
Kurânn her bir cümle-
si, açk alâmet.
bürhan:
delil, hüccet.
Cemîl-i Zülcelâl:
büyüklük
sahibi ve çok güzel olan Ce-
nab- Hak.
dâhiye-i hilkat:
yaratlfltan
dâhî olan, büyüklük olay.
dest-i hikmet:
hikmet eli.
gemi-i cebbar:
engel tanma-
yarak ve belli bir rotada yolu-
na devam eden gayet büyük
gemi.
hak:
do¤ru.
Hakîm-i Zülcelâl:
her fleyi ga-
ye ve faydalar gözeterek ya-
ratan sonsuz büyüklük sahibi
olan Allah.
halka-i kübra:
en büyük hal-
ka.
hane-i devvar:
devaml dö-
nen hane.