Sözler - page 283

Alt›nc› Sualin Tetimmesi ve Hafliyesi:
Ehl-i dalâlet ve
ilhad, mesleklerini muhafaza ve ehl-i iman›n intibahlar›-
na mukabele ve mümanaat etmek için, o derece garip
bir temerrüt ve acip bir hamakat gösteriyorlar ki, insan›
insaniyetten piflman eder.
Meselâ, bu ahirde, beflerin bir derece umumiyet flekli-
ni alan zulümlü, zulümatl› isyan›ndan, kâinat ve anas›r-›
külliye k›zd›klar›ndan ve Hâl›k-› Arz ve Semavat dahi, de-
¤il hususî bir rububiyet, belki bütün kâinat›n, bütün âlem-
lerin Rabbi ve Hâkimi haysiyetiyle, küllî ve genifl bir te-
celli ile kâinat›n hey’et-i mecmuas›nda ve rububiyetin da-
ire-i külliyesinde nev-i insan› uyand›rmak ve dehfletli tu¤-
yan›ndan vazgeçirmek ve tan›mak istemedikleri Kâinat
Sultan›n› tan›tt›rmak için emsalsiz, kesilmeyen bir su, ha-
va ve elektrikten; zelzeleyi, f›rt›nay› ve Harb-i Umumî gi-
bi umumî ve dehfletli afat›, nev-i insan›n yüzüne çarpa-
rak onunla hikmetini, kudretini, adaletini, kayyumiyetini,
iradesini ve hâkimiyetini pek zahir bir surette gösterdi¤i
hâlde; insan suretinde bir k›s›m ahmak fleytanlar ise, o
küllî iflarat-› Rabbaniyeye ve terbiye-i ‹lâhiyeye karfl› eb-
lehâne bir temerrüt ile mukabele edip diyorlar ki, “Tabi-
att›r, bir madenin patlamas›d›r, tesadüfîdir. Güneflin ha-
rareti elektrikle çarpmas›d›r ki, Amerika’da befl saat bü-
tün makineleri durdurmufl ve Kastamonu vilâyeti cevvin-
de ve havas›nda semay› k›zartm›fl, yang›n suretini ver-
mifl” diye manas›z hezeyanlar ediyorlar.
Dalâletten gelen hadsiz bir cehalet ve z›nd›kadan
nefl’et eden çirkin bir temerrüt sebebiyle bilmiyorlar ki,
SÖZLER | 283
O
N
D
ÖRDÜNCÜ
S
ÖZ
hamakat:
ahmakl›k, beyinsizlik,
anlay›fls›zl›k.
hararet:
s›cakl›k.
harb-i umumî:
dünya savafl›.
hafliye:
aç›klay›c› not, dipnot.
haysiyetiyle:
itibar›yla, dolay›s›y-
la.
hey’et-i mecmua:
birlik ve bü-
tünlük içinde bulunan fleylerin
tamam›.
hezeyan:
saçmalama, abuk sa-
buk konuflma.
hikmet:
her fleyin belirli gayelere
yönelik olarak faydal› ve tam ye-
rinde olmas›.
hususî:
sadece bir fleyi ilgilendi-
ren.
ilhad:
dinsizlik.
intibah:
uyanma, gerçeklerin far-
k›na varma.
irade:
Allah’›n dilemesi ve iste-
mesi.
isyan:
bafl kald›rma.
iflarat-› Rabbaniye:
Allah’›n kâ-
inattaki terbiye edicili¤ini ve ida-
resini gösteren olaylar.
Kâinat Sultan›:
kâinat›n hâkimi
Allah.
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
kayyumiyet:
ezelî ve ebedî ola-
rak varl›¤› ile yaratt›klar›n›n da
varl›¤›n› sa¤lama hâli.
kudret:
Allah’›n bütün kâinata
hükmeden sonsuz güç ve kuvve-
ti.
küllî:
umumî, her fleyi ilgilendi-
ren.
muhafaza:
koruma.
mukabele:
karfl›l›k verme.
mümanaat:
engel olma, önleme.
nefl’et:
meydana gelme.
nev-i insan:
insan türü, insan cin-
si.
rab:
sahip, yaratan, büyüten.
rububiyet:
Allah’›n, yaratt›¤› var-
l›klar›n ihtiyaçlar›n› gidermesi,
terbiye ve idare etmesi.
sema:
gökyüzü.
suret:
k›l›k, flekil, biçim.
fleytan:
kendisi kötü olan ve kö-
tülü¤e sevk eden varl›k.
tecelli:
Allah’›n isimlerinin mana-
lar›n›n varl›klar üzerinde görün-
mesi.
temerrüt:
inat, inat etme
terbiye-i ‹lâhiye:
Allah’›n terbi-
yesi.
tesadüfî:
rastlant› ile ilgili.
tetimme:
bir konuyu veya eseri
tamamlamak için eklenen k›s›m.
tu¤yan:
azma, azg›nl›k.
umumiyet:
genellik, ço¤unluk.
zahir:
görünen, aç›k.
zelzele:
yer sars›nt›s›, deprem.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
zulümat:
karanl›klar.
acip:
tuhaf.
adalet:
do¤ruluk, hakkaniyet.
afat:
afetler, büyük belâ ve
felâketler.
ahirde:
son zamanlarda.
ahmak:
kal›n kafal›, zekâca
geliflmemifl.
âlem:
kâinattaki farkl› zaman
ve mekân boyutlar›ndan her
biri.
anas›r-› külliye:
külli unsur-
lar, dünyan›n her taraf›na ya-
y›lm›fl olan unsurlar.
befler:
insanl›k.
cehalet:
cahillik, bilgisizlik.
cev:
hava, boflluk.
daire-i külliye:
her fleyi kap-
layan, bütüne ve umuma ait
daire.
dalâlet:
iman ve ‹slâmiyetten
ayr›lma, bat›la yönelme.
dehflet:
korku, ürkme.
dehfletli:
tahrip edici, korku-
tucu.
eblehâne:
ak›ls›zcas›na, ap-
talca.
ehl-i dalâlet ve ilhad:
dinsiz-
ler ve dinden ç›kanlar.
ehl-i iman:
Allah’a inananlar,
Müslümanlar.
emsalsiz:
benzersiz.
hadsiz:
s›n›rs›z.
Hâkim:
her fleye hükmeden,
her fleyi hükmü alt›nda tutan,
her fleye galip olan Allah.
hâkimiyet:
Allah’›n kâinata
hâkim oluflu, hükmedifli ege-
menli¤i.
Hâl›k-› Arz ve Semavat:
yer-
yüzünün ve göklerin yarat›c›-
s›, Allah.
1...,273,274,275,276,277,278,279,280,281,282 284,285,286,287,288,289,290,291,292,293,...1482
Powered by FlippingBook