SÖZLER | 221
O
N
KNC
S
ÖZ
has:
hususî, özel.
haysiyet:
özellik, itibar, fleref.
hikmetfeflan:
hikmet yayan.
hususiyet:
özellik.
hutbe-i ezeliye:
bafllangc olma-
yan sonsuz hutbe.
ilâh:
Allah.
ilhamat:
ilhamlar, Allah tarafn-
dan kalbe gelen manalar, gönüle
do¤malar, kalbe gelmeler.
sm-i Azam:
Cenab- Hakkn bin
bir isminden en büyük ve mana-
ca di¤er isimleri kuflatmfl olan.
itibar:
sayg gösterme.
kelâm:
söz.
kelâmullah:
Allahn kelâm,
Kurân- Kerîm.
kelimat:
kelimeler.
kelimat- lâhiye:
Cenab- Allaha
ait kelimeler, vahiyle inen kitap-
lar.
kemal-i liyakat:
mükemmel lâ-
yk olufl.
kitab- mukaddes:
kutsal olan
kitap, Tevrat, Zebur ve ncil.
külliyet:
genellik, umumîlik.
mahsus:
özel.
mecmua:
kitap.
melâike-i izam:
büyük melekler
mertebe:
derece.
mevcudat:
kâinat.
muhabere:
haberleflme.
muhatna:
her tarafna.
muhit:
çevre, bölge.
muhtelif:
çeflitli.
mükâleme:
konuflma.
münacat:
dua etme, yalvarma.
mürekkep:
türlü renklerde sv
madde.
mütefavit:
farkl farkl çeflitli.
nüzul:
inme, inifl.
rahmet:
acma, merhamet etme,
esirgeme.
rahmet-i vâsia-i muhita:
Allahn
her fleyi kuflatan genifl rahmeti.
rububiyet:
rablk, Allahn her bir
varl¤a yaratlfl gayelerine ulafl-
malar için muhtaç oldu¤u fleyleri
vermesi, ve egemenli¤i altnda
bulundurmas.
rububiyet-i mutlaka:
snrsz, hiç
bir kayt ve flarta tâbi olmayan
rablk.
saltanat:
hükümdarlk, egemen-
lik.
saltanat- amme-i Sübhaniye:
her türlü kusur ve noksandan
uzak olan Allahn her fleye hük-
meden, her fleyi kuflatan saltana-
t.
semavat:
gökler.
tecelli:
belirme, görünme.
teftifl:
kontrol.
ulûhiyet:
ilâhlk.
ünvan:
rütbe, mertebe, ad, isim.
zahir:
görünen, ortaya çkan.
âlem:
tüm varlklar.
arz:
yer.
avam- melâike:
sradan me-
lekler.
avam- nâs:
sradan halk ta-
bakas.
azam:
büyüklük.
azamet-i haflmet:
ihtiflamn
büyüklü¤ü.
basit:
adî, de¤ersiz.
cüzî:
küçük.
defter-i iltifatat- rahmani-
ye:
sonsuz flefkat ve merha-
met sahibi olan Allahn iltifat-
larn içeren defter.
derecat:
dereceler.
ekser:
pek çok.
evliya:
erenler, velîler, Allah
dostlar.
ferman:
emir, buyruk.
Hâlk:
yaratc; Allah.
1.
Kehf Suresi: 109; Lokman Suresi: 27.
Evet, Kurân der ki:
E¤er yerdeki a¤açlar kalem olup,
denizler mürekkep olsa, Cenab- Hakkn kelimatn yaz-
salar, bitiremezler
.
1
fiimdi, flu nihayetsiz kelimat içinde
en büyük makam Kurâna verilmesinin sebebi fludur ki:
Kurân
, sm-i Azamdan ve her ismin azamlk mertebe-
sinden gelmifl. Hem bütün âlemlerin Rabbi itibaryla Al-
lahn kelâmdr. Hem bütün mevcudatn lâh ünvanyla
Allahn fermandr. Hem semavat ve arzn Hâlk haysi-
yetiyle bir hitaptr. Hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir
mükâlemedir. Hem saltanat- amme-i Sübhaniye hesab-
na bir hutbe-i ezeliyedir. Hem rahmet-i vâsia-i muhita
noktasnda bir defter-i iltifatat- Rahmaniyedir. Hem ulû-
hiyetin azamet-i haflmeti haysiyetiyle, bafllarnda bazen
flifre bulunan bir muhabere mecmuasdr. Hem sm-i
Azamn muhitinden nüzul ile Arfl- Azamn bütün muha-
tna bakan, teftifl eden hikmetfeflan bir kitab- mukaddes-
tir. flte bu srdandr ki, Kelâmullah ünvan kemal-i liya-
katle Kurâna verilmifl.
Amma sair kelimat- lâhiye ise
, bir ksm has bir itibar
ile ve cüzî bir ünvan ve hususî bir ismin cüzî tecellisiyle
ve has bir rububiyetle ve mahsus bir saltanatla ve hususî
bir rahmetle zahir olan kelâmdr. Hususiyet ve külliyet ci-
hetinde dereceleri muhteliftir. Ekser ilhamat bu ksm-
dandr. Fakat derecat çok mütefavittir. Meselâ, en cüzîsi
ve basiti, hayvanatn ilhamatdr. Sonra avam- nâsn il-
hamatdr. Sonra avam- melâikenin ilhamatdr. Sonra
evliya ilhamatdr. Sonra melâike-i izam ilhamatdr. flte,
flu srdandr ki, kalbin telefonuyla vastasz münacat eden