tesbih, tehlil, zikir, nasihat ve öğütlerden ibarettir. Hz. Davut (
AS
) aynı zamanda İsrailoğullarının devlet
başkanıydı. Kendi zamanında Kudüs’ü başşehir yapmış ve iktidarı merkezileştirmiştir. Hz. Davud (
AS
)
nübüvvet ve saltanatı şahsında birleştiren ilk peygamber olmuştur. Hz. Davud (
AS
) zamanında İsrailo-
ğullarının hükümranlığı Fırat Nehrinden Kızıldeniz kıyılarına kadar yayılmıştır. Devleti yönetirken adaleti
öncelikle kendisi icra etmiştir ve davalara bizzat bakarak neticelendirmiştir. Hz. Davud (
AS
) Hz. Süley-
man’ın (
AS
) babasıdır. Hz. Davud’a (
AS
) mu’cize olarak eliyle demiri hamur gibi yumuşatıp şekillendirmek
özelliği verilmiştir. Bununla birlikte Hz. Davud, (
AS
) kendisine ihsan edilen güzel ve etkili sesiyle de bi-
linmektedir. O, Zebur-ı Şerif’i okurken bütün mahlûkatın onunla birlikte Cenab-ı Hakkı tesbihe
başlayacak derecede kendinden geçtiği rivayetler arasındadır. Hz. Davud’un (
AS
) m.ö.1010 tarihinde ve-
fat ettiği nakledilir. Kendisinden sonra maddî ve manevî saltanatını, oğlu olan Hz. Süleyman (
AS
) devam
ettirmiştir.
DESCARTES:
Orta Çağ düşünürlerinden modern çağ düşüncesinin kavşak noktasında olan dönemin
özelliklerini yansıtan Fransız filozof ve matematikçisidir. Metafizik bakımından idealisttir, metodik bir
şüpheden yola çıkar. Bu metot, yanılgı ve ön yargıları önlemek, eleme yoluyla şüphe edilemez bir ger-
çeğe ulaşmak için, her şeyden şüphe etmeye dayanır. Descartes, filozof olduğu kadar, analitik
geometriyi icat eden, cebir işaretlerini basitleştiren, fizyolojik psikolojinin öncülüğünü yapan bir bilgin
olarak da önemli bir şahsiyettir.
DIHYE:
Adı, Dıhye bin Halife bin Ferve el-Kelbî’dir. Kuzey Arabistan’da Kelb Kabilesine mensuptur.
Genç yaşta Müslüman olarak Sahabe olmuştur. Uhud Gazvesinden itibaren önemli savaşlarda bulun-
muştur. Hz. Peygamberin Bizans İmparatoru Heraklius’a yazdığı İslâma davet mektubunu götürmüştür.
Dıhye, Ashabın en yakışıklılarından olup, iri cüsseli ve beyaz tenli idi. Cebrail’in Dıhye suretine girerek
Hz. Peygambere vahiy getirdiği kaynakların ittifakla bildirdiği bilgiler arasındadır. Dıhye’nin (
RA
) rivayet
ettiği hadis sayısı beş civarındadır. Hicrî 50 yılında Suriye’de vefat ettiği rivayet edilir.
— E —
EBU BEKİR
(
RA
)
(SIDDIK-I EKBER):
ilk Müslümanlardan olup, Hulefa-i Raşidin’in birincisidir. Adı, Ebu
Bekr Abdullah bin Ebi Kuhafe Osman b. amir el-Kureyşi et-Teymi’dir. Fil Vak’asından üç yıl kadar son-
ra Mekke’de doğdu. Annesi Ümmü’l-Hayr Selma bint Sahr, Mekke döneminde; babası Ebu Kuhafe,
Mekke fethinden hemen sonra Müslüman olmuştur. Cahiliye döneminde Abdü’l-Ka’be olan adının Müs-
lüman olduktan sonra Hz. Peygamber tarafından Abdullah olarak değiştirildiği rivayet edilir. Birçok
lakabı vardır, ancak onun en meşhur lakabı Sıddık’tır. Bu lakap kendisine Miraç olayını hiç tereddüt et-
meden kabul ettiği için bizzat Resul-i Ekrem tarafından verilmiş ve onunla şöhret bulmuştur. Mekke’de
ilk dönemde onun vasıtasıyla birçok kimse Müslüman olmuştur. Ticaretle uğraşan Ebu Bekir Mekke
döneminde Kureyşli müşriklerin işkencelerine maruz kalan birçok Müslümanı büyük bedeller ödeye-
rek hürriyetine kavuşturmuştur. Hicret’te Hz. Peygambere arkadaşlık etmiş, birlikte Medine’ye Hicret
etmişlerdir. Hz. Peygamberin kumandanlığını yaptığı bütün savaşlara katılmış, Hudeybiye ve Veda Hac-
cında bulunmuştur. Resulullahın vefatından sonra Müslümanlarca halifeliğe seçilerek İslâm tarihinin
ilk halifesi olmuştur. İki yıl kadar bu makamda Müslümanların başında kalmış ve Hicrî 13 yılında Me-
dine’de vefat etmiştir. Hz. Ebu Bekir, Hz. Resul-i Ekrem’in yanına defnedilmiştir.
EBU CEHİL:
“Cehalet babası” demek olan bu kelime, Hazret-i Resul-i Ekrem (
ASM
) zamanında, mu’ci-
zeleri ve çok delilleri ve Peygamber Aleyhissalatü Vesselâmı gördüğü halde iman etmeyen din düşmanı
puta tapan gururlu bir müşrikin lakabıdır. Bedir Gazasında öldürüldü.
EBU TALİP:
Hz. Peygamberin amcasıdır. Adı, Ebu Talip Abdülmenaf b. Abdulmuttalip b. Haşim el-
Kureyşî el-Haşimî’dir. 535 yılında Mekke’de doğdu. Hz. Peygamberin babası Abdullah ve amcası
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
| 1286 | SÖZLER