Sözler - page 1285

Şanlıurfa’da Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Keskin zekâsı, harikulâde hafızası ve üstün kabiliyetleriy-
le çok küçük yaşlardan itibaren dikkatleri üzerinde toplayan Said Nursî, normal şartlar altında yıllar
süren klâsik medrese eğitimini üç ay gibi kısa bir zamanda tamamlamıştır. Gençlik yıllarını alabildiği-
ne hareketli bir tahsil hayatı ile değerlendirmiş; ilimdeki üstünlüğünü, devrinin ulemasıyla çeşitli
zeminlerde yaptığı münazaralarda fiilen ispatlamıştır. Bu meziyetleriyle ilim çevresine kendisini kabul
ettirerek, “Bediüzzaman” yani “çağın eşsiz güzelliği” lakabı ile anılmaya başlamıştır. Said Nursî medre-
se eğitimiyle dinî ilimlerde kazandığı ihtisası, çeşitli fenlerde yaptığı tetkiklerle tamamlamış; bu arada
devrinin gazetelerini takip ederek ülkedeki ve dünyadaki gelişmelerle ilgilenmiştir. Diğer taraftan, do-
ğup büyüdüğü Şark topraklarının sıkıntı ve problemlerini bizzat yaşayarak gören Said Nursî, en zarurî
ihtiyacın eğitim olduğu kanaatine varmış; bunun için de Şarkta din ve fen ilimlerinin birlikte okutula-
cağı bir üniversite kurulmasını temin için yardım istemek maksadıyla 1907’de İstanbul’a gelmiştir.
İstanbul’da da ilim dünyasına kendisini kısa sürede kabul ettiren Bediüzzaman, çeşitli gazetelerde yaz-
dığı makalelerle, o günlerde Osmanlıyı ve İstanbul’u çalkalayan hürriyet ve meşrutiyet tartışmalarına
katılmış; meşrutiyete İslâm namına sahip çıkmıştır. Eski Said döneminde (1876-1926) daha çok siyasal
ve sosyal konular üzerinde yoğunlaşır. Siyasal ve sosyal faaliyetlerde bulunan birçok cemiyet ve der-
neklerle ilişki içerisinde olur. Bu dönemde Nutuk, İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi yahut Divan-ı
Harbi Örfî, Muhakemat, Hutbe-i Şamiye, İşârâtü’l-İcaz, Hutuvat-ı Sitte, Hakikat Çekirdekleri, Sünuhat,
Rumuz, Kızıl İcaz, Lemaat, Tulûat, İşarat, Hubab adlı eserlerini kaleme alır. Eski Said’den Yeni Said’e ge-
çiş sürecinde kaleme aldığı eseri ise Mesnevî-i Nuriye’dir. Yeni Said diye isimlendirdiği dönem de, 1926
yılında Barla’ya sürülmesiyle başlar ve 1950 yılına kadar devam eder. Bu dönemde Üstat Bediüzzaman
daha çok ruhî ve kalbî tefekkürü ve bunun neticesi olan manevî irşat misyonunu üstlenir. İmanî me-
seleler üzerinde yoğunlaşarak, bir Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nur’u kaleme alır. Bütün mesaisini Kur’ân’ın
kutsallığına çevirmek, imanı korumak ve güçlendirmek için sarf eder. Bu dönem Risale-i Nur’u yazdığı
dönemdir. Sözler, Mektubat, Lem’alar, Şualar, Asa-yı Mûsa, Sikke-i Tasdik-i Gaybî ve Nur’un ilk Kapısı
adlı eserler bu dönemde telif edilir. Kastamonu Lâhikası, Barla Lâhikası, Emirdağ Lâhikası da bu dö-
nemde teşekkül eder.
BELKIS:
Sebe Melikesi; Hz. Süleyman devrinde yaşamış ve ona tâbi olmuştur. Belkıs’la ilgili kıssa
Kur’ân’da Neml Suresi, 20-44. ayetlerinde anlatılmaktadır.
— C —
CEBRAİL (CİBRİL) (
AS
):
Dört büyük melekten, Cibril, Cibril-i Emin, Ruhü’l-Emin, Ruhü’l-Kudüs isimle-
riyle de bilinen vahiy meleği. Allah tarafından peygamberlere vahiy götürmekle vazifeli melek.
CELÂLEDDİN-İ SÜYUTÎ:
(h. 849/911-m. 1445/1505) Arab dilinde en fazla eser veren müelliflerinden
biridir. Süyutî, h. 849’da (1445) Mısır’ın Suyut şehrinde doğmuştur. Asıl adı Abdurrahman bin Ebu Bekir
Muhammed’dir. Babası Kemaleddin Ebu Bekir, Şafii fakihlerindendir. Babasından ve devrin çeşitli âlim-
lerinden ilimler tahsil eden Süyutî’nin hocaları arasında Askalanî, Cilânî, Kudsî gibi şahsiyetler vardır.
Henüz 17 yaşında iken ilk eserini yazan Süyutî, başta tefsir, hadis ve fıkıh olmak üzere, nahiv, maani,
bedi’, beyan gibi ilimlere de vakıftır. Hadisteki derin ilmi sebebiyle Şeyhü’l-Hadis ismiyle de bilinir. Sü-
yutî Hicrî 911’de (1505) de vefat etti. Eserleri: Camiü’s-Sağir; Celâleyn Tefsiri; Tarihü’l-Hulefa;
Tercümanü’l-Kur’ân fi’l-Tefsiri’l-Müsned; Kitabü’d-Durr; Mufhamatü’l-Akran; Mecmuu’l-Behraya; Behçe-
tü’l-Marziya.
— D —
DAVUD (
AS
):
Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen, İsrailoğullarına gönderilen ve kendisine kutsal kitapların
ikincisi olan Zebur verilen peygamberdir. Zebur Hz. Davud’a (
AS
) İbrani diliyle, Ramazan ayında indiril-
miştir. 150 sureden ibaret olup, içinde haram ve helâl gibi ahkâma dair meseleler yoktur. Daha çok
SÖZLER | 1285 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
1...,1275,1276,1277,1278,1279,1280,1281,1282,1283,1284 1286,1287,1288,1289,1290,1291,1292,1293,1294,1295,...1482
Powered by FlippingBook