MUHYİDDİN-İ ARABÎ:
Adı, Ebu Bekir Muhammed b. Ali’dir. 1165’te Endülüs’ün Mürsiyye kasabasın-
da dünyaya geldi. İbni Arabî ve Şeyh-i Ekber diye meşhur oldu. Küçük yaştan itibaren tahsile başlayarak
pek çok âlimin derslerinde bulunup naklî ve aklî ilimleri öğrendi. Tefsir, fıkıh, hadis ve kıraat ilimlerin-
de büyük bir âlim oldu. Daha sonraları tasavvufa yönelerek zamanının âlimlerinden ve Seyyid
Abdülkadir Geylânî’nin ruhaniyetinden feyz aldı. Zamanının ilminden ve feyzinden istifade edilen belli
başlı büyük âlimlerinden oldu. 1194 Endülüs’ten ayrılarak Tunus’a ve oradan Fas’a gidip çeşitli ilim
meclislerinde bulundu. Tekrar Endülüs’e dönüp Kurtuba’ya geldi. Sonra 1201’de tekrar Endülüs’ten Tu-
nus’a geçti. Hac için yola çıkarak Mısır ve Kudüs’e uğradı. Hacdan sonra çeşitli yerleri dolaşarak Konya’ya
gitti ve 1230 da Şam’a giderek oraya yerleşti. Tasavvuftaki yüksek derecesi sebebiyle sekr halinde
iken tevhid (vahdet-i vucud) konusundaki sözleri yanlış anlaşılıp iftiraya uğradıysa da zamanının dev-
let adamları tarafından himaye edildi. 1240 senesinde 78 yaşında Şam’da vefat etti. Yavuz Sultan Selim
Mısır Seferi sırasında Şamlılarca çöplük haline getirilen kabrinin yanında cami ve dergâh yapılmasını
emrederek onun kabrinin değerini bulmasını sağladı. Muhyiddin-i Arabî’nin pek çok kıymetli eseri var-
dır. Fütuhat-i Mekkiyye, Füsüsu’l Hikem, Muhtasar en meşhurlarıdır.
MÛSA (
AS
):
İsrailoğullarına gönderilen ve kendisine büyük kitapların ilki olan Tevrat indirilen büyük
peygamberlerdendir. Tevrat Hz. Mûsa’ya levhalar halinde indirilmiştir. Hz. Mûsa Mısır’da dünyaya gel-
miştir. Soyu Hz. İbrahim’e dayanır. Kardeşi Hz. Harun kendisine yardımcı olarak peygamber olarak
görevlendirilerek Firavuna gönderilmiş ve Firavunu tevhide davet etmiş, fakat kabul edilmeyince ken-
dine iman eden İsrailoğulları ile birlikte Mısır’dan mukaddes topraklara gelmiş ve orada kendisine
Tevrat levhaları indirilmiştir. Hz. Mûsa’nın zamanında kendinde zahir olan mu’cizelerinin en meşhurları
asası ve yed-i beyzasıdır (beyaz el). Âsası ile vurduğu taşın on iki gözünden su çıkarmasıyla meşhur-
dur. Hz. Şuayb’ın kızıyla evlenen Hz. Mûsa mukaddes topraklara varamadan vefat etmiştir.
MUSTAFA SABRİ EFENDİ:
Osmanlının son dönemindeki ilim ve siyaset adamlarından biridir. 1869
yılında Tokat’ta doğdu 1954’te Mısır’da vefat etti. Mustafa Sabri Efendi 22 yaşında Fatih Camiine mü-
derris oldu. 1900 yılında II. Abdülhamit’in kitapçılığına getirildi. 1908’de Tokat mebusu seçildi.
Dârülhikmeti’l-İslâmiyede görev yapan Mustafa Sabri Efendi 1919’da Damat Ferit Paşa kabinesinde Şey-
hülislâm oldu. 1922 yılında Kahire’ye giden ve oraya yerleşen Mustafa Sabri Efendi Ezher Üniversitesinde
hocalık yaptı. Büyük bir âlim olan ve Risale-i Nur’lara sahip çıkan Mustafa Sabri Efendi Mısır’da vefat
etti.
MUSTAFA SUNGUR:
Bakınız SUNGUR
MÜSEYLİME-İ KEZZAB:
Peygamberimiz Hz Muhammed ile aynı dönemde yaşamış olan Müseylime-
i Kezzab Suudi Arabistan’ın Necid bölgesinde peygamberlik ilan eden ve yalancı peygamber olarak
tarihe geçen şahıstır. Peygamberimiz hayattayken faaliyetlerde bulunan ve taraftar toplamaya çalışan
Müseylime-i Kezzab muvaffak olamadı. Peygamberimizin vefatından sonra da iddiasından vazgeçme-
mesi üzerine. Hz Ebu Bekir’in hilâfeti döneminde Halid Bin Velid komutasındaki bir ordu Müseylime
üzerine gönderildi. Yapılan savaşta Müseylime ve taraftarları mağlup edildi. Hz. Hamza’yı bir kargı ile
şehid eden Vahşi yine aynı şekilde kargı ile Müseylimeyi öldürdü.
— N —
NEMRUT:
Hz. İbrahim’in peygamber olarak gönderildiği bölgede saltanat sürdüğü rivayet edilen Ba-
bil’in kurucusu ve hükümdarı; Cenab-ı Hakka karşı kibir taslayarak isyan eden ve Hz. İbrahim’i ateşe
attıran kâfir hükümdar.
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
| 1294 | SÖZLER