Sözler - page 1297

1945 senesinde, 16 yaşında iken evlendi. Mustafa Sungur Risale-i Nur’ları 1946 senesinde Keçeci
Mehmet Efendi ve Ahmet Fuat Efendi vasıtasıyla tanıdı. Bediüzzaman Hazretleriyle tanıştıktan sonra
ona mektuplar yazmaya başladı. Mustafa Sungur mektuplarında çoğunlukla köy enstitüsünde edindi-
ği izlenimlerden bahsediyordu. 1947 yılında Emirdağ’ında Üstadıyla ilk kez bizzat görüştü.
1948 yılında Afyon davası sebebiyle tutuklanan Bediüzzaman Hazretlerini Afyon’da tekrar ziyaret
etti. Bu ziyaretten sonra Üstadına gönderdiği bir mektuptan dolayı mahkemeye çıkarıldı ve 6 ay ceza
aldı. Bu cezadan dolayı memuriyetten çıkarıldı.
Mustafa Sungur’un hiç çıkmamak üzere Nur hizmetinde bulunmaya başlaması ise şu şekildedir:
Mustafa Sungur Afyon’da Bediüzzaman Hazretleri ile beraberken, İzmir taraflarında imamlık yapan ba-
bası Mehmet Efendi oğlunu şikâyet maksadıyla Bediüzzaman Hazretlerine gelir. Bunun üzerine
Bediüzzaman Hazretleri Sungur’un babasıyla konuşur ve onu ikna eder. Mustafa Sungur bu hadiseden
sonra devamlı olarak Nur hizmetinde bulunmaya başlar. Bediüzzaman Hazretlerinin vefatından sonra
da kendisini tamamen Risale-i Nur hizmetine vakfeder.
Bediüzzaman Hazretlerinin farklı yıllarda yazdığı vasiyetnamelerde ismi bulunan Mustafa Sungur
1954 yılından itibaren Bediüzzaman Hazretlerinin vefat ettiği 1960 yılına kadar doğrudan hizmetinde
bulundu ve Risale-i Nur’u ve hizmet prensiplerini bizzat kendisinden ders aldı. Hizmetteki meşakkat-
lerden yılmayan ve sarsılmayan Nur Talebelerinden olan Mustafa Sungur Kur’ân ve iman hizmeti
uğrunda bir çok defa tutuklandı.
SULTAN MAHMUD (GAZNEVÎ) (970-1030):
Gazneli Mahmud adıyla meşhurdur. Gazneliler devleti-
nin en büyük hükümdarıdır. Küçük yaşlarından itibaren cesareti ve zekâsıyla dikkat çekmiştir. Savaşlar
dışında adam öldürmemeye azamî gayret göstermiş, esir aldığı bir çok hükümdara karşı merhametli
davranıp, adil olmaya çalışarak saltanat sürmüştür. Hindistan’a on yedi sefer düzenlemiş ve bu bölge-
de İslâmiyet’in yayılmasında büyük etkisi olmuştur. Şiire ve şairlere olan merakından ötürü sarayında
çok sayıda şairi konuk etmiştir. Dünyevî hazlara da düşkün olduğu söylenen sultanın eğlence meclis-
leri de teşkil ettiği nakledilmektedir. Risale-i Nur’da geçen Farsça dizelerinden birinde ismi
zikredilmektedir. (Sözler, s. 205. Mahmud, 970 yılında Gazne’de doğdu. Gazneliler devletinin hükümdarı
olan Sebüktegin’in oğlu olması itibarıyla küçük yaşından itibaren iyi bir eğitim almaya başladı. Cesa-
reti ve zekâsıyla dikkatleri üzerine çekti. Babası henüz hayatta iken kendisinden küçük olan
Mahmud’un kardeşi İsmail’i tahta çıkarmaya karar verdi. Ancak, güçlü bir irade ve kudrete sahip olan
büyük oğul Mahmud bunu kabul etmedi. Babasının kararına karşı çıkan Mahmud, kardeşiyle giriştiği
mücadeleyi kazanarak Gazneli tahtını ele geçirdi (998). Sultan Mahmud, iktidarı eline geçirdikten son-
ra zayıflamaya başlayan Samanî’lerin içişlerine müdahale etmeye başladı. Onların tanımadığı
Bağdat’taki Abbasî halifeliği adına hutbe okuttu. Bunun üzerine halife tarafından kendisine, “Yeminü’d-
devle ve eminü’l-mille” lakapları verildi. Karahanlıların müdahalesi sonucu Samanîlerin ortadan
kalkmasıyla toprakları Karahanlılar ve Gazneliler tarafından paylaşıldı. Bu arada Sultan Mahmud, Hora-
san’da iktidarını sağlamlaştırdı (Erdoğan Merçil, Müslüman-Türk Devletleri Tarihi, TTK., 2. Baskı, Ankara
1993, s. 36-37). Sultan Mahmud, putperest olan Gûr bölgesi üzerine yönelerek buraları kontrol altına
almaya çalıştı. Buraya iki sefer düzenledi. Ayrıca, İslâm dinini öğretecek hocaları bölgeye gönderdi. An-
cak, Gûr bölgesinde tamamen hakimiyet sağlanamadı. Daha sonra Hindistan’a yönelindi. Gazne’nin
coğrafî konumu ve Kuzey Hindistan ovalarına hakimiyeti bölgeye yapılan seferleri kolaylaştırdı. Hin-
distan’a toplam on yedi sefer düzenlendi. Sultanın gayesi, bazı şarkiyatçıların iddia ettikleri gibi zengin
kaynakları ele geçirmek değildi. Asıl amacı İslâmiyet’i Hindistan’a yaymaktı. Buradaki başarılar, Sultan
Mahmud’un İslâm dünyasında büyük bir sempati ve şöhret kazanmasına vesile oldu. Abbasî halifesi,
sultan hem kendisine hem de ailesine şeref lakapları gönderdi. Sultan Mahmud, Karahanlılara karşı üs-
tünlük sağladı. Batı yönünde de ilerleme sağlayarak sınırlarını Irak’a doğru genişletti. Burada bulunan
SÖZLER | 1297 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
1...,1287,1288,1289,1290,1291,1292,1293,1294,1295,1296 1298,1299,1300,1301,1302,1303,1304,1305,1306,1307,...1482
Powered by FlippingBook