BARLA:
Isparta ili, Eğirdir ilçesine bağlı olan Barla, Eğirdir’in 25 km kuzeybatı uzantısı, 18 km kıyı şe-
ridi olan 3052 nüfuslu 104 Km2 yüzölçümlü güzel bir yerleşim yeridir. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri
1926 ile 1934 yılları arasında burada sürgün yaşamıştır. Risale-i Nur Külliyatının büyük bir bölümünün
telif edildiği Barla, şu anda Nur Talebelerinin olduğu kadar halkımızın da rağbet ettiği güzel vatan kö-
şelerinden birisidir. Huzur ve sükûnet arayanların kolayca gidebilecekleri bir mekân olan Barla’da temiz
konaklama tesisleri bulunmaktadır.
BARLA DENİZİ:
Bakınız. Eğirdir Gölü.
BASRA:
Irak’ın ikinci büyük şehridir. 2003 sayımlarına göre nüfusu 2.600.000’dir. Uzun süre Osman-
lıların idaresinde bulunan şehir I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından işgal edilmiş, daha sonra
ise Irak devletinin bir vilâyeti olmuştur. Basra, coğrafî konumundan dolayı tarih içerisinde oldukça göz-
de bir merkez haline gelmiştir.
BEYTÜ’L-MAKDİS:
İslâmda üç mukaddes mescitten biri olan Kudüs’teki mescit. Müslümanların ilk
kıblesi. Kudüs Camii ve Mescid-i Aksa da denir. Mescid-i Aksâ; en uzak mescit demektir. Mekke’ye bir
aylık mesafede olduğu için bu isim verilmiştir. Beytü’l-Makdis tabiri Kur’ân-ı Kerîm’de geçmez, hadis-i
şeriflerde zikredilir.
— C —
CAMİÜ’L-EZHER:
10. yüzyılda Fatımîlerin kurduğu El Ezher Cami ve Üniversitesi, Mısır’ın en önemli
kültür merkezleri arasında yer alır. Bir zamanlar Türkiye’den binlerce öğrenciye evsahipliği yapan bu
külliye, şimdi sadece 200 kadar Türk öğrenciyi ağırlıyor. YÖK’ün despotik uygulamaları sonucunda
denkliği kabul edilmeyen bu üniversite Türkler için mahzuniyetin ifadesi olsa da İslâm dünyası için bir
Oxford olmayı sürdürüyor. El Ezher, yabancıları bünyesine çekerken, Mısırlı gençler ise dünya devleri-
nin okulları tarafından paylaşılamıyor.
CEBEL-İ KAMER:
İslâm kaynaklarına göre Nil Nehri, Ekvator’un güneyinde kalan Cebel-i Kamer’den
(Ay Dağı) çıkar. Bu dağdan çıkan on nehir, beşer beşer olmak üzere aynı bölgede iki göle dökülmekte-
dir. Bu göllerin her birinden bir veya birkaç nehir çıkıp kuzey yönünde akarak üçüncü bir göle karışır
ve bu gölden itibaren de, Mısır Nil’i başlar. Günümüz kaynaklarında Nil Nehrinin kaynağı olarak Ekva-
tor çizgisinde yer alan ve Afrika’nın en büyük ve en önemli gölü olan Victoria Gölü gösterilmektedir.
Bu göl 68.000 kilometre karelik alanıyla dünyanın ikinci büyük gölüdür. Uganda, Tanzanya ve Ken-
ya’nın bu göl ile sınırı bulunur. Nil Nehrinin en uzaktaki kaynağı olarak da Burundi’deki Doğu Afrika
Göller bölgesinde yer alan Kagera Irmağı gösterilir. Bu ırmak Tanzanya, Ruanda ve Uganda’nın sınırla-
rını oluşturduktan sonra Victoria Gölüne katılır.
“Mısır’ın kumistanını bir Cennete çeviren Nil-i Mübarek, Cenup tarafından, Cebel-i Kamer denilen bir
dağdan mütemadiyen küçük bir deniz gibi tükenmeden akıyor. Altı aydaki sarfiyatı dağ şeklinde top-
lansa ve buzlansa, o dağdan büyük olur. Halbuki o dağdan ona ayrılan yer, mahzen altı kısmından bir
kısım olmaz. Varidatı ise; o mıntıka-i harrede pek az gelen ve susamış toprak çabuk yuttuğu için mah-
zene az giden yağmur, elbette o muvazene-i vâsiayı muhafaza edemediğinden, o Nil-i mübarek âdet-i
Arziye fevkınde bir gaybî cennetten çıkıyor diye rivayeti, gayet manidar ve güzel bir hakikati ifade edi-
yor.”
CEBEL-İ TUR:
Süveyş ve Akabe Körfezi arasındaki Tur Dağına verilen isimdir. Hıristiyanlar ve Yahu-
diler tarafından kutsal sayılmaktadır. Hz. İsa’nın buradan göğe yükseldiğine inanılmaktadır.
Y
ER
B
İLGİLERİ
| 1306 | SÖZLER