sesleri birden iflitir. Yak›n, uzak birdir. ‹sterse bütününü
birinin imdad›na gönderir. Her fley ile her fleyi görebilir,
seslerini iflitebilir ve her fley ile her fleyi bilir., ve hakeza...
ÜÇÜNCÜ NOKTA:
Hayat›n pek mühim bir mahiyeti
ve ehemmiyetli bir vazifesi var. Fakat, o bahis Hayat
Penceresinde ve Yirminci Mektubun Sekizinci Kelime-
sinde tafsilî geçti¤inden ona havale edip, yaln›z bunu ih-
tar ederiz ki:
Hayatta hissiyat suretinde kaynayan memzuç nak›fllar,
pek çok esma ve fluunat-› zatiyeye iflaret eder. Gayet
parlak bir surette Hayy-› Kayyum’un fluunat-› zatiyesine
âyinedarl›k eder. fiu s›rr›n izah›, Allah’› tan›mayanlara ve
daha tam tasdik etmeyenlere karfl›, zaman› olmad›¤›n-
dan kap›y› kap›yoruz.
Otuz ‹kinci Pencere
/
¬u
?o
c p
øj
u
ódG n
¤n
Y o
?n
ôp
¡ r
¶o
«p
d u
?n
?r
G p
øj/
On
h …'
óo
¡ r
dÉp
H o
¬ n
dƒo
°Sn
Q n
?n
°Sr
Qn
G …= /
ò s
dGn
ƒo
g
Ék
©«/
ªn
L r
ºo
µ r
« n
dp
G $G o
?ƒo
°Sn
Q
u
Êp
G ¢o
SÉ s
ædG Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j r
?o
b
1
@Gk
ó«/
¡n
°T $Ép
H?'
Øn
cn
h
2
o
â«/
ªo
jn
h »/
«r
ëo
j n
ƒo
g s
’p
G n
¬ '
dp
G n
B ’ ¢p
Vr
Qn
’r
G n
h p
äGn
ƒ'
ª° s
ùdG o
?r
?o
e o
¬ n
d …/
ò s
d p
¿
G
fiu Pencere sema-i risaletin günefli, belki günefller gü-
nefli olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm›n
penceresidir. fiu gayet parlak ve pek büyük ve çok nura-
nî Pencere, Otuz Birinci Söz olan Miraç Risalesiyle, On
Dokuzuncu Söz olan Nübüvvet-i Ahmediye (Aleyhissalâ-
tü Vesselâm) Risalesinde ve on dokuz iflaretli olan On
aleyhissalâtü vesselâm:
salât ve
selâm onun üzerine olsun.
âyinedar:
ayna tutan, bir fleyin
özelliklerini gösteren.
bahis:
konu.
din:
Allah taraf›ndan belirlenen
ve peygamberler vas›tas›yla in-
sanlara tebli¤ edilen, insanlara
dünya ve ahirette saadet yollar›-
n› gösteren sistem.
ehemmiyet:
önemli.
esma:
adlar, isimler.
gayet:
çok, son derece.
hak:
do¤ru, gerçek.
hakeza:
bunun gibi.
havale etme:
b›rakma, gönder-
me.
hayat:
dirilik, canl›l›k.
Hayy-› Kayyum:
her hususta ik-
tidar› olan, her canl›ya hayat ve-
ren ve onlar› ayakta tutan, Allah.
hidayet:
do¤ru yol olan ‹slâmi-
yet.
hissiyat:
hisler, duygular.
ihtar:
hat›rlatma.
imdat:
yard›m.
izah:
aç›klama.
lây›k:
yak›flan, uygun.
mahiyet:
nitelik, özellik, yap›,
esas.
memzuç:
kar›flm›fl, iç içe geçmifl,
kaynaflm›fl.
Miraç:
Peygamberimiz Hz. Mu-
hammed’in, Recep ay›n›n 27 ge-
cesinde Cenab-› Hakk›n huzuruna
ruhen, cismen, hâlen ç›kmas›
mu’cizesi.
mühim:
önemli.
nak›fl:
süs, iflleme.
nuranî:
nurlu.
nübüvvet-i Ahmediye:
Hz.
Muhammed’in peygamberli-
¤i.
Resul:
Allah’›n elçisi; Peygam-
berimiz Hz. Muhammed.
risale:
belirli bir konuda yaz›l-
m›fl küçük eser.
sema-i risalet:
peygamberlik
semas›.
s›fat:
vas›f, özellik.
s›r:
gizli hakikat.
suret:
biçim, flekil.
flahit:
do¤rulay›c›.
fluunat-› zatiye:
Allah’›n yüce
zat›n›n gere¤i olan ve zat›n-
dan ayr›lmayan ifller, fiiller.
tafsilî:
ayr›nt›l›.
tasdik:
kabul etme, do¤rula-
ma.
vazife:
görev.
1.
Bütün dinlere üstün k›lmak üzere Resulünü hidayet ve hak din ile gönderen Odur. Buna
flahit olarak Allah yeter. (Fetih Suresi: 28.)
2.
De ki: Ey insanlar! Ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah’›n gönderdi¤i pey-
gamberim. Ondan baflka ibadete lây›k hiçbir ilâh yoktur. Dirilten de Odur, öldüren de. (A’raf
Suresi: 158.)
1122 | SÖZLER
O
TUZ
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ