Sözler - page 1066

yetifltirdi. Demek, o küllî ve umumî desatiri içinde, husu-
sî ihsanat›, hususî imdatlar›, hususî cilveleri var ki; her
fley, her vakit, her haceti için Ondan istimdat eder, Ona
bakabilir.
Sonra, her menzilden, her tabakadan, her âlemden,
her taifeden, her fertten, her fleyden, kendini göstere-
cek, yani vücudunu ve vahdetini bildirecek pencereler
açm›fl. Her kalp içinde bir telefon b›rakm›fl.
fiimdi, flu hadsiz pencerelerden, elbette haddimizin
fevkinde olarak bahse giriflemeyece¤iz. Onlar› ilm-i mu-
hit-i ‹lâhîye havale edip, yaln›z ayat-› Kur’âniyenin lema-
at› olan otuz üç pencereyi Otuz Üçüncü Sözün Otuz
Üçüncü Mektubunun, namazdan sonraki tesbihat›n otuz
üç aded-i mübare¤ine muvaf›k olmak için, Otuz Üç Pen-
cereye icmalî ve muhtasar bir surette iflaret edip, izah›n›
sair Sözlere havale ederiz.
Birinci Pencere
Bilmüflahede görüyoruz ki, bütün eflya, hususan zîha-
yat olanlar›n pek çok muhtelif hacat› ve pek çok müte-
nevvi metalibi vard›r. O matlâplar›, o hacetleri ummad›-
¤› ve bilmedi¤i ve eli yetiflmedi¤i yerden münasip ve lâ-
y›k bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetifltiriliyor. Hâl-
buki, o hadsiz maksutlar›n en küçü¤üne o muhtaçlar›n
kudreti yetiflmez, elleri ulaflmaz.
aded-i mübarek:
mübarek say›-
lar.
âlem:
dünya.
ayat-› Kur’âniye:
Kur’ân’›n ayet-
leri.
bahse giriflmek:
anlatmaya çal›fl-
mak.
bilmüflahede:
bizzat flahit olarak.
cilve:
görünme; yans›ma.
desatir:
düsturlar, kanunlar; ölçü-
ler.
elbette:
kesinlikle.
eflya:
varl›klar.
fert:
flah›s.
fevk:
üst.
hacat:
ihtiyaçlar.
hacet:
ihtiyaç.
had:
yetki.
hadsiz:
s›n›rs›z, say›s›z.
hâlbuki:
hakikat ve do¤rusu flu-
dur ki
havale:
b›rakma.
hususan:
özellikle.
hususî:
özel.
icmalî:
k›saca.
ihsanat:
iyilikler, ba¤›fllar.
ilm-i muhit-i ‹lâhiye:
Allah’›n
her fleyi kuflatan ilmi.
imdat:
yard›m.
istimdat:
yard›m isteme.
iflaret etme:
bildirme, dikkat
çekme.
izah:
ayr›nt›l› aç›klama.
kalp:
gönül.
kudret:
güç, kuvvet.
küllî:
büyük; her yerde geçer-
li, kapsaml›.
lây›k:
uygun.
lemaat:
par›lt›lar.
maksut:
istenilen fley.
matlâp:
istek, arzu.
menzil:
yer.
metalip:
istekler, arzular.
muhtaç:
ihtiyac› olan.
muhtasar:
k›sa, özet.
muhtelif:
çeflitli.
muvaf›k:
uygun.
münasip:
uygun.
mütenevvi:
çeflitli, farkl›.
sair:
di¤er, baflka.
s›fat:
hâl, keyfiyet, nitelik.
suret:
biçim, flekil.
taife:
gurup, topluluk.
tesbihat:
Allah’› bütün kusur
ve noksanlardan yüce tutup
Onu flan›na lây›k ifadelerle
anan sözler.
umumî:
umuma ait, genel.
vahdet:
birlik.
vakit:
zaman.
vücut:
varl›k.
zîhayat:
hayat sahibi, canl›.
1066 | SÖZLER
O
TUZ
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
1...,1056,1057,1058,1059,1060,1061,1062,1063,1064,1065 1067,1068,1069,1070,1071,1072,1073,1074,1075,1076,...1482
Powered by FlippingBook