Birinci Remiz
Sua l de d i yo r k i :
Bir fleyin zdd olmazsa, o fleyin
nasl kemali olabilir?
E l cevap :
fiu sual sahibi, hakikî kemali bilmiyor; yal-
nz nisbî bir kemal zannediyor. Hâlbuki, gayre bakan ve
gayre nispeten hâsl olan meziyetler, faziletler, tefevvuk-
lar hakikî de¤iller, nisbîdirler; zayftrlar. E¤er gayr, na-
zardan sakt olsalar, onlar da sukut ederler. Meselâ, s-
cakl¤n nisbî lezzeti ve fazileti, so¤u¤un tesiri iledir; ye-
me¤in nisbî lezzeti, açlk eleminin tesiri iledir. Onlar git-
se, bunlar da azalr.
Hâlbuki, hakikî lezzet ve muhabbet ve kemal ve fazi-
let odur ki, gayrin tasavvuruna bina edilmesin, zatnda
bulunsun ve bizzat bir hakikat-i mukarrere olsun. Lez-
zet-i vücut ve lezzet-i hayat ve lezzet-i muhabbet ve lez-
zet-i marifet ve lezzet-i iman ve lezzet-i beka ve lezzet-i
rahmet ve lezzet-i flefkat ve hüsnünur ve hüsnübasar ve
hüsnükelâm ve hüsnükerem ve hüsnüsîret ve hüsnüsuret
ve kemal-i zat ve kemal-i sfât ve kemal-i efal gibi bizzat
meziyetler, gayr olsun olmasn, flu meziyetler tebeddül
etmez.
flte Sâni-i Zülcelâl ve Fâtr- Zülcemal ve Hâlk- Zülke-
malin bütün kemalât, hakikiyedir, Zatiyedir; gayr ve
masiva, ona tesir etmez, yalnz mezahir olabilirler.
SÖZLER | 1007
O
TUZ
KNC
S
ÖZ
hâsl:
ortaya çkan.
hüsnübasar:
gözdeki güzellik.
hüsnükelâm:
sözdeki güzellik.
hüsnükerem:
güzel ikram.
hüsnünur:
parlak güzellik.
hüsnüsîret:
hareket ve ahlâk gü-
zelli¤i, iç güzellik.
hüsnüsuret:
görünüfl güzelli¤i,
dfl güzellik.
kemal:
kusursuzluk, mükemmel-
lik.
kemalât:
faziletler, mükemmel-
likler.
kemal-i efal:
fiillerdeki mükem-
mellik.
kemal-i sfat:
sfatn kemali, ol-
gunlu¤u.
kemal-i zat:
zatn, flahsn, kiflili¤in
mükemmelli¤i.
lezzet-i beka:
beka ve ebediyet
arzusunun verdi¤i lezzet.
lezzet-i hayat:
hayatn zevk ve
lezzetleri.
lezzet-i iman:
imann verdi¤i lez-
zet.
lezzet-i marifet:
ilim ve irfandaki
lezzet.
lezzet-i muhabbet:
muhabbetin
içindeki lezzet.
lezzet-i rahmet:
rahmette bulu-
nan lezzet.
lezzet-i flefkat:
flefkat görmenin
ve göstermenin lezzeti.
lezzet-i vücut:
vücut ve varl¤n
verdi¤i lezzet.
masiva:
Allahtan baflka bütün
varlklar.
mezahir:
mazharlar, görünenler,
flereflenmeler.
meziyet:
yücelten vasf, üstünlük
vasf.
muhabbet:
sevgi, sevimlilik.
nazar:
bakfl, dikkat.
nisbî:
göreceli, izafî.
nispeten:
kyaslayarak, oranla.
remiz:
iflaret.
sakt:
düflme.
Sâni-i Zülcelâl:
sonsuz büyüklük
sahibi ve her fleyi sanatl yaratan
Allah
sual:
soru.
sukut:
düflme, düflüfl.
tasavvur:
düflünce, tasar.
tebeddül:
baflkalaflma, de¤iflme.
tefevvuk:
üstünlük.
tesir:
etki.
zat:
kifli, flahs.
zatiye:
kendine özel.
zdd:
tersi, aksi.
bina etmek:
kurmak, yap-
mak.
bizzat:
flahsen.
elcevap:
cevap olarak.
elem:
dert, kayg.
Fâtr- Zülcemal:
sonsuz gü-
zellik sahibi ve her fleyi ben-
zersiz yaratan Allah
fazilet:
iyi ahlâk; kifliyi ahlâk-
l, iyi hareket etmeye yönel-
ten manevî kuvvet, erdem.
gayr:
baflka, di¤er.
hakikat-i mukarrere:
kesin-
leflmifl hakikat.
hakikî:
gerçek.
Hâlk- Zülkemal:
sonsuz ke-
mal sahibi ve her fleyi yoktan
yaratan Allah.