Mektubat | 825 |
f
iHriSTe
-
i
m
ekTuBaT
erkân-ı imaniyeyi ne derece kuvvetli ve kat’î ispat
ettiğini beyan eder.
Onuncu Mektup
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
60-64
İki sualin cevabıdır.
Birincisi:
(1)
m
Ú/
Ño
e m
ÜÉn
à`p
c?/
a s
’p
G o
ôn
Ñr
cn
G n
B
’n
h n
?p
d '
P r
øp
e o
ôn
¨°r
Un
G n
B
’n
h
(2)
m
Ú/
Ño
e m
?Én
ep
G »/
a o
?Én
æ`r
«°n
ùr
Mn
G m
Ar
?n
T s
?o
c
n
h
ayetlerinin bir sırrını tefsir eder. İmam-ı Mübin, ki-
tab-ı Mübin neden ibaret olduğunu beyan eder.
İkinci Sual:
“Meydan-ı haşir nerededir?” Ceva-
bında gayet makul ve mühim ve parlak bir cevap
veriyor.
On Birinci Mektup
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
65-68
dört ayrı ayrı Mebhastır. Bu dört mesele birbirin-
den uzak olduğundan, bu Mektup perişan görünü-
yor. Bu perişan Mektup münasebetiyle kardeşleri-
me ihtar ediyorum ki:
Bu küçük Mektupları hususî bir surette, hususî
bazı kardeşlerime yazmıştım. Büyük Mektuplar
meydana çıktıktan sonra, küçükler de umumun na-
zarına gösterilmesi lâzım geldi. Hâlbuki, tanzimsiz,
müşevveş bir surette idiler. onlar ne hâl ile yazılmış
ise, öyle kalması lâzım geliyordu. sonradan tashih
ve tanzim etmeye mezun değiliz. İşte bu on Birinci
Mektup, perişan bir surette birbirinden çok uzak
toplandığı alan.
mezun:
izinli, ruhsatlı.
mühim:
önemli.
münasebet:
ilgi, alâka.
müşevveş:
belirsiz, karışık, dü-
zensiz.
nazar:
bakma, bakış.
sual:
soru.
suret:
biçim, şekil.
sır:
gizli, bilinmeyen İlâhî hikmet.
tanzim:
düzenleme, tertipleme.
tashih:
düzeltme.
tefsir:
açıklama, yorum, izah.
umum:
genel olma.
1.
Küçük veya büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitapta yazılmıştır. (Yunus Suresi: 61; Sebe Su-
resi: 3.)
2.
Biz her şeyi Levh-i Mahfuz’da tek tek yazdık. (Yâsin Suresi: 12.)
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümle-
si.
beyan:
açıklama, izah.
erkân-ı imaniye:
imana ait
esaslar.
hususî:
özel.
ihtar etme:
hatırlatma yap-
ma, uyarma.
İmam-ı Mübin:
İlâhî emrin bir
ismi, her hangi bir şeyin tüm
özelliklerinin yaratıcının il-
mindeki plan ve programının
kaydı.
kat’î:
kesin, şüphesiz.
kitab-ı Mübin:
kâinattaki
olayları cereyan ettiren Al-
lah’ın kudretine ait nizam ve
intizam esaslarını, kanunlarını
ihtiva eden manevî kitap;
kudret kitabı.
lâzım:
gerekli.
Levh-i Mahfuz:
Allah’ın ezelî
ilmiyle kâinatta olmuş ve ola-
cak şeylerin yazılı olduğu lev-
ha.
makul:
akla uygun, ikna edi-
ci.
mebhas:
kısım, bölüm.
meydan-ı haşir:
kıyamette
insanların dirildikten sonra
