Mektubat - page 502

(1)
Én
fr
Én
£r
Nn
G r
hn
G BÉ`n
æ«°/
ùn
f r
¿p
G BÉn
fr
òp
NGn
D
ƒo
J n
’ Én
æ s
`Hn
Q
k
AB G n
On
G /
¬u
?n
ëp
dn
h k
ABÉ°n
Vp
Q n
?n
d o
¿ƒo
µn
J k
Iƒ'
?°n
U m
ós
ªn
ëo
e Én
fp
óp
q
«°n
S '
¤n
Y p
q
?n
°U s
ºo
¡
s
?dn
G
(2)
n
Ú
p
ªn
dÉn
©r
dG u
Ün
Q! o
óq
ªn
?r
Gn
h n
Ú
p
e'
G @ r
ºu
?n
°Sn
h
p
¬p
Ñr
ë°n
Un
h =
p
¬p
d'
G '
=¤n
Yn
h
,/
¬p
àn
?r
?p
N n
ön
ûr
ën
e ,/
¬p
àn
©r
æ°n
U n
ön
¡°r
ûn
e ,/
¬°p
Vr
Qn
G n
án
?j/
ón
M n
?n
©n
L r
øn
e n
¿Én
ër
Ñ°o
S
s
ön
ªn
e ,/
¬p
às
æ`n
L n
´n
Qr
õn
e ,/
¬p
àn
ªr
Mn
Q n
ôn
gr
õn
e ,/
¬p
àn
ªr
µp
M n
QGn
ón
e ,/
¬p
Jn
Qr
óo
b n
ôn
¡r
¶n
e
o
ø s
`jn
õo
ªn
a ,p
äÉn
Yƒ o
æ°r
ün
Ÿr
G n
?«/
µ
n
e ,p
äGn
Oƒo
Lr
ƒn
Ÿr
G n
?«°/
ùn
e ,p
äÉn
bƒo
? r
în
Ÿr
G
,p
äÉn
JÉn
Ñs
ædGo
ôs
gn
õo
e ,p
äGn
ôn
és
°ûdG o
ôs
ªn
ão
e ,p
äGn
Qƒo
«t
£dG ¢o
ûs
?n
æo
e ,p
äÉn
fGn
ƒn
«n
?r
G
,/
¬p
Ør
£o
d o
Ú/
gGn
ôn
H ,/
?p
Oƒ o
L o
ABÉ n
jGn
ón
g ,/
¬p
©r
æ°o
U o
¥p
QGn
ƒn
N ,/
¬p
ªr
?p
Y o
äGn
õp
ér
©o
e
,p
QÉn
gr
Rn
’r
G o
º° t
ùn
Ñn
J ,p
án
ªr
Ms
ôdG o
óp
gGn
ƒn
°T ,p
án
ªr
µp
?r
G o
?p
FBÉn
£n
d ,p
In
ór
Mn
ƒr
dG o
?p
Fn
B ’n
O
o
ê t
õn
¡n
J ,p
QÉn
ër
°Sn
’r
G p
án
ªr
°ùn
f ?/
a p
QÉn
«r
Wn
’r
G o
™ t
én
°ùn
J ,p
QÉn
ªr
`Kn
’r
G p
án
æj/
R r
øp
e
,p
QÉn
ªr
`Kn
’r
G o
êt
ôn
Ñn
J ,p
QÉn
gr
Rn
’r
G o
ø t
`jn
õn
J ,p
QÉn
gr
Rn
’r
G p
Oho
óo
M '
¤n
Y p
QÉn
£r
en
’r
G
p
q
?o
c
»/
a p
QÉn
¨°u
üdG p
?Én
Ør
Wn
’r
G n
¤n
Y p
äGn
óp
dGn
ƒr
dG o
º t
Mn
ôn
J ,p
¿Én
æp
÷r
G p
?p
ò'
g »/
a
, m
¿És
æ`n
M o
º t
Mn
ôn
J ,m
ø '
ªr
Mn
Q o
Ot
On
ƒn
J , m
Oho
On
h o
± t
ôn
©n
J ,p
¿Én
°ùr
fp
’r
Gn
h p
äÉn
fGn
ƒn
«n
?r
G
(3)
u
¿Én
÷r
Gn
h p
?n
?n
Ÿr
Gn
h p
¿Gn
ƒn
«n
?r
Gn
h p
ìh t
ôdGn
h p
¿Én
°ùr
fp
’r
Gn
h p
q
øp
ér
?p
d m
¿És
æ`n
e o
ø t
æ`n
ën
J
x
al ve ashabı:
aile ve arkadaşları.
Âlem:
dünya, bütün yaratılmışlar.
arz:
sunma.
beka:
sonsuzluk; ebedî âlem.
bürhan:
delil.
cud:
cömertlik, el açıklığı.
çiçekdanlık:
çiçek bahçesi.
ebed:
sonu olmayan gelecek za-
man, sonsuzluk.
ezel:
başlangıcı olmayan geçmiş
zaman.
Hannan:
çok acıyan ve çok mer-
hamet eden Allah.
hikmet:
belirli gayelere yönelik,
faydalı, anlamlı, yerli yerinde
oluş.
izhar etme:
gösterme.
lâtife:
güzellik, ince mana.
lütuf:
ihsan, ikram, bağış.
mahlûkat:
yaratılmışlar, varlıklar.
mahsus:
has, lâyık.
masnuat:
sanatla yapılmış şeyler.
mazhar:
bir şeyin göründüğü yer.
medar:
kaynak, sebep, vesile.
Mennan:
ihsanı bol olan, çok çok
ihsan eden, en çok nimet veren
Allah.
meşher:
sergi, gösterme yeri.
mevcudat:
varlıklar, yaratılmışlar.
mu’cize:
Allah’ın benzeri yapıla-
mayan harika fiilleri ve eserleri.
münakkaş:
nakışlı, işlemeli, süs-
lü.
münezzeh:
uzak, temiz.
müzeyyen:
süslenmiş, bezenmiş.
nazar-ı dikkat:
dikkatli bakış.
Rab:
yaratan, besleyen, büyüten,
terbiye eden Allah.
ruhaniyat:
madde âleminden
başka bir âlemde, ruhlar âlemin-
de yaşayan varlıklar, cinler ve
melekler.
sec’a:
cıvıltı, kuşların ritmli ötüşü.
seha:
cömertlik, el açıklığı.
seyelângâh:
akma yeri.
şakımak:
ötmek.
vahdet:
birlik,
Vedûd:
çok şefkatli olan ve çok
sevgi beslenen, seven ve sevilen
Allah.
vesile:
vasıta, sebep, aracı.
1.
Ey Rabbimiz! Unutur veya ha-
taya düşer de bir kusur işler-
sek, bizi onunla hesaba çekme.
(Bakara Suresi: 286.)
2.
Allah’ım! Efendimiz Muham-
med’e ve onun Âl ve Ashabına,
Senin rızana uygun ve onun
hakkını ödememize vesile ola-
cak bir rahmetle salât ve selâm
eyle. Âmin. Ezelden ebede her
türlü hamd, Âlemlerin Rabbi
olan Allah’a mahsustur.
3.
Her türlü kusur ve noksandan münezzehtir o Zat ki, ilminin mu’cizeleri, sanatının harikala-
rı, cûd ve sehasının hediyeleri, lütfunun bürhanları, vahdetinin delilleri, hikmetinin lâtifele-
ri, rahmetinin şahitleri olan müzeyyen hayvanatı, münakkaş kuşları, meyvedar ağaçları ve
çiçekli bitkileriyle, yeryüzü bahçesini sanatının meşheri, mahlûkatının mahşeri, kudretinin
mazharı, hikmetinin medarı, rahmetinin çiçekdanlığı, Cennetinin tarlası, mahlûkatının se-
yelângâhı, mevcudatının resmi geçit yeri ve masnuatının ölçülüp bekaya döküldüğü bir yer
yapmıştır.
Meyvelerin ziynetiyle gülen çiçeklerin tebessümü, seher yeliyle şakıyan kuşların sec’ala-
rı, güllerin yanaklarındaki yağmur damlalarının şıpıltısı, çiçeklerin süslenmesi, meyvelerin
kendilerini insanların nazar-ı dikkatine arz etmesi, bütün hayvanat ve insan validelerinin
küçük yavruları üzerine şefkat ve merhametle titremeleri, bir Vedûd’un kendini cin ve in-
sana ve hayvanata ve ruhaniyata ve melâikeye tanıttırması, bir Rahman’ın kendini sevdir-
mesi, bir Hannan’ın merhametini izhar etmesi, bir Mennan’ın şefkatini göstermesidir.
Y
irmi
d
ördÜncÜ
m
ekTup
| 502 | Mektubat
1...,492,493,494,495,496,497,498,499,500,501 503,504,505,506,507,508,509,510,511,512,...1086
Powered by FlippingBook