Lem'alar - page 936

temsil suretinde şuunat-ı kudsiyesine bakılabilir. risale-i
nur’daki bütün temsilât ve teşbihat, bu mesel ve temsil
nev’indendirler.
İşte böyle misilsiz ve Vacibü’l-Vücud ve maddeden mü-
cerret ve tecezzisi ve inkısamı her cihetle muhal ve tagay-
yür ve tebeddülü mümteni ve ihtiyaç ve aczi imkân hari-
cinde olan bir zat-ı Akdes’in kâinat safahatında ve taba-
kat-ı mevcudatında tecelli eden bir kısım cilvelerini ayn-ı
zat-ı Akdes tevehhüm ederek, bir kısım mahlûkatına ulû-
hiyetin ahkâmını veren ehl-i dalâlet insanların bir kısmı,
o zat-ı zülcelâl’in bazı eserlerini tabiata isnat etmişler.
Hâlbuki, risale-i nur’un müteaddit yerlerinde kat’î bür-
hanlarla ispat edilmiş ki:
Tabiat bir sanat-ı İlâhiyedir, sâ-
ni olmaz; bir kitab-ı Rabbaniyedir, kâtip olmaz; bir nakış-
tır, nakkaş olamaz; bir defterdir, defterdar olmaz; bir ka-
nundur, kudret olmaz; bir mistardır, mastar olmaz; bir ka-
bildir, münfail olur, fail olmaz; bir nizamdır, nazım ola-
maz; bir şeriat-ı fıtriyedir, şari
olamaz.
Farzımuhal olarak, en küçük bir zîhayat mahlûk tabi-
ata havale edilse, “Bunu yap” denilse, risale-i nur’un çok
yerlerinde kat’î bürhanlarla ispat edildiği gibi, o küçük zî-
hayatın azaları ve cihazatları adedince kalıplar, belki ma-
kineler bulundurmak gerektir; tâ ki tabiat o işi görebilsin.
Hem, maddiyyun denilen bir kısım ehl-i dalâlet, zerrat-
taki tahavvülât-ı muntazama içinde hallâkıyet-i İlâhiyenin
ve kudret-i rabbaniyenin bir cilve-i azamını hissettiklerin-
den ve o cilvenin nereden geldiğini bilemediklerinden
acz:
zayıflık, güçsüzlük.
ahkâm:
hükümler, buyruklar.
aza:
organlar, uzuvlar.
bürhan:
delil, hüccet.
cehalet:
bilmezlik, cahillik.
cihazat:
cihazlar, kendilerine ihti-
yaç duyulan maddî manevî alet-
ler.
cihet:
yön, taraf.
cilve:
görüntü, tecelli.
cilve-i azam:
en büyük görüntü,
tecelli.
defterdar:
defter tutan.
ehl-i dalâlet:
dalâlet ehli, azgın ve
sapkın kimseler.
fail:
işi yapan.
farzımuhal:
var gibi kabul etmek.
fesübhanallah:
“Allah’ı her türlü
kusur, ayıp ve eksiklerden tenzih
ederim” manasında olup hayret
ve şaşkınlığı anlatmak için kulla-
nılır.
hallâkıyet-i İlâhîye:
Allah’ın kendi
zatına yaraşan yaratıcılığı.
havale etme:
bir işi veya bir şeyin
yetkisini başkasına bırakma, dev-
retme.
imkân:
mümkün olma, olabilirlik.
inkısam:
bölünme, kısımlara ay-
rılma.
isnat:
dayandırma.
kabil:
olan, olabilir, mümkün.
kat’î:
kesin .
kâtip:
yazan, yazıcı.
kitab-ı rabbanî:
Cenab-ı Hakka
ait her şey.
kudret:
kuvvet, iktidar.
kudret-i rabbaniye:
her şeyi ter-
biye eden Allah’ın sonsuz kudret
ve kuvveti.
maddiyyun:
maddenin ezelî ve
ebedî olduğuna, sonradan yaratıl-
mamış bulunduğuna inananlar,
materyalistler.
mahlûk:
yaratılmış, yaratık.
mahlûkat:
yaratıklar, varlıklar.
mastar:
kaynak, temel.
misil:
benzer, eş.
mistar:
çizgi cetveli.
muhal:
imkânsız.
mücerret:
soyutlanmış.
mümteni:
imkânsız.
münezzeh:
arınmış, uzak.
münfail:
tesir ile harekete geçen.
müteaddit:
türlü türlü, çeşitli.
nakış:
süs.
nakkaş:
nakış işleyen kimse.
o
Tuzuncu
l
em
a
| 936 | Lem’aLar
nazım:
düzenleyen, tanzim
eden.
nevi:
çeşit, tür.
nizam:
düzen.
safahat:
safhalar, devreler.
sanat-ı İlâhîye:
Allah’ın sanatı.
sâni:
her şeyi sanatlı olarak
yapan, sanatkâr.
şari:
şeriat koyan, kanun ko-
yucu.
şeriat-ı fıtriye:
Allah’ın yara-
tılışa koyduğu, bütün varlıkla-
rın tâbi olduğu kanunlar.
şuunat-ı kudsiye:
Cenab-ı
Hakka mahsus mukaddes işler
ve emirler.
tabakat-ı mevcudat:
varlıkla-
rın tabakaları, grupları.
tagayyür:
değişme, başka-
laşma.
tahavvülât-ı muntazama:
düzenli ve muntazam değişik-
likler.
tebeddül:
başkalaşma, başka
şekil alma.
tecelli:
görünme.
tecezzi:
parçalara ayrılma, bö-
lünme.
temsilât:
temsiller, örnekler.
teşbihat:
benzetmeler, teşbih-
ler.
tevehhüm:
zannetme.
ulûhiyet:
ibadete ve itaate lâ-
yık olma, ilâhlık.
Vacibü’l-Vücud:
varlığı zarurî
olan ve kendinden olup ezelî
ve ebedî olan Allah (c.c.).
Zat-ı akdes:
her türlü kusur
ve noksandan uzak olan Al-
lah.
Zat-ı Zülcelâl:
celâl ve büyük-
lük sahibi olan Cenab-ı Hak.
zerrat:
zerreler, atomlar.
zerre:
en küçük parça, atom.
zîhayat:
hayat sahibi, canlı.
1...,926,927,928,929,930,931,932,933,934,935 937,938,939,940,941,942,943,944,945,946,...1406
Powered by FlippingBook