Lem'alar - page 583

YirmiSekizinciLem’a
Eskişehir Hapishanesinde ihtilâttan ve konuşmaktan
memnu olduğum zamanda karşımdaki kardeşlerime
teselli için yazdığım kısacık fıkraların bir kısmıdır.
(1)
BirinciNükte
W
Hapsin bir lâtif hatırasıdır ki:
R
İSALE-İ NUR
gizlenir, fakat sönmez ve söndürülmez.
Bir âlem-i manada Hazret-i İmam-ı Ali’nin (
rA
) ilminden
sordum:
Gk
Ò/
£°r
ùn
J r
än
ô u
£°o
S m
ºr
éo
Y o
±o
ôr
Mn
G
demişsin, muradın nedir?”
dedi: “
m
ºr
éo
Y
yani hecevari terkipsiz ve vakıflarda ra-
kamvari şekilsiz harflerdir ki, lâtinî hurufudur; lâdinî za-
manında taammüm eder.”
sonra sordum: “
Ercûze
’nde benden bahisle ‘kendini
muhafaza et’ demişsin. Hem tam vaktinde emrinizi gör-
dük. Fakat, maatteessüf, kendimizi muhafaza edemedik,
Lem’aLar | 583 |
Y
irmi
S
ekizinci
l
em
a
vakit:
zaman.
âlem-i mana:
maneviyat bü-
yüklerince bilinen âlem.
bahis:
bahsetme, konu
yapma.
emir:
buyruk.
ercûze:
Hz. Ali tarafından ya-
zılan ve istikbalden haber ve-
ren vezinli kaside.
fıkra:
bent, kısım.
hatıra:
anı.
hecevari:
hecece, hece siste-
mine göre.
ihtilât:
insanların arasına ka-
rışıp görüşme.
ilim:
bilgi, bilme.
kısım:
parça, bölüm.
lâdinî:
din dışı.
lâtif:
hoş, güzel.
Lâtinî huruf:
Lâtince harfler.
maatteessüf:
ne yazık ki...
memnu:
yasaklanmış, mene-
dilmiş.
muhafaza:
koruma.
murat:
maksat, meram.
nükte:
ince söz ve mana,
konu, durak.
rakamvari:
rakamca, rakam
gibi.
taammüm:
umumîleşme,
yaygınlaşma.
terkip:
tamlama, birleştirme.
teselli:
avunma.
vakıf:
durak.
1.
Yirmi Sekiz Nükte olan bu risale, telifattaki duruma göre karışık iken, Fihrist Risalesi nazara
alınarak yeniden tanzim edilmiştir. (Naşirler)
]
YirmiSekizinciLem’a,
Eskiflehir
Hapsinde
1935-36’da Türkçe ola-
rak telif edilmifltir.
1...,573,574,575,576,577,578,579,580,581,582 584,585,586,587,588,589,590,591,592,593,...1406
Powered by FlippingBook