OnDokuzuncuLem’a
İktisatRisalesi
İktisat ve kanaate, israf ve tebzire dairdir.
X
(1)
Gƒo
ap
ô°r
ùo
J n
’n
h Gƒo
Hn
ôr
°TGn
h Gƒo
?`o
c
Ş
U AYET-İ KERÎME
, iktisada kat’î emir ve israftan
nehy-i sarih suretinde gayet mühim bir ders-i hikmet ve-
riyor. Şu meselede Yedi nükte var.
BİrİNCİ NüKte
Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere verdiği nimetlerin muka-
bilinde şükür istiyor.
(2)
İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı
hasaretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir
ihtiramdır.
evet, iktisat hem bir şükr-i manevî, hem nimetlerdeki
rahmet-i İlâhiyeye karşı bir hürmet, hem kat’î bir surette
sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıh-
hat, hem manevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir se-
beb-i izzet, hem nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve
Lem’aLar | 353 |
o
n
d
okuzuncu
l
em
’
a
açık belli olan.
nev-i beşer:
insan nevi, bütün in-
sanlar.
nimet:
Allah’ın bağışladığı maddî
ve manevî lütuf ve ikramlar, yiye-
cek ve içecek şeyler.
nükte:
ince manalı söz.
perhiz:
sağlığı korumak veya dü-
zeltmek için uygulanan beslenme
düzeni, diyet.
rahîm:
merhamet eden, çok mer-
hametli olan, bağışlayan, acıyan,
koruyan Allah.
rahman:
rahmeti herkese yayılan
ve bütün yaratılmışların rızıklarını
ve geçim şekillerini içine alan rah-
metin sahibi olan Allah.
rahmet-i İlâhiye:
Allah’ın sonsuz
rahmeti, şefkat ve merhameti.
risale:
mektup, küçük kitap.
sebeb-i bereket:
bereket sebebi,
bolluk ve saadet nedeni.
sebeb-i izzet:
izzet sebebi, olgun-
luk ve şeref vesilesi.
suret:
biçim, tarz.
şükr-i manevî:
manevî şükür, in-
sanın duygu ve azalarıyla ettiği
şükür.
şükür:
nimet ve iyiliğin sahibini
tanıma ve ona karşı minnet
duyma.
tebzir:
boş yere malını saçıp sa-
vurma, israf.
zahiren:
dış görünüş bakımından.
zillet:
hakirlik, horluk, aşağılık.
ayet-i kerîme:
Kur’ân’ın ayeti.
dair:
alâkalı, ait.
ders-i hikmet:
hikmet dersi,
faydalı bir ders.
emir:
emir, buyruk.
gayet:
son derece.
Hâlık-ı rahîm:
bütün varlık-
ların yaratıcı olan, sonsuz mer-
hamet ve şefkat sahibi Allah.
hasaret:
hasar, zarar.
hürmet:
saygı, ihtiram.
ihtiram:
hürmet etme, saygı
gösterme.
iktisat:
tutumluluk, gereğin-
den fazla veya az harcamak-
tan kaçınma.
israf etme:
saçıp savurma, sa-
vurganlık.
israf:
ihtiyaçtan fazlasını har-
cama, savurganlık.
istihfaf:
küçümseme, hafife
alma.
kanaat:
göz tokluğu, elindeki
ile yetinme.
kat’î:
kesin.
manevî:
maddî olmayan, ma-
naya ait.
medar-ı sıhhat:
sağlık, afiyet
sebebi.
mesele:
önemli konu.
mukabilinde:
karşılığında.
mühim:
önemli.
nehy-i sarih:
yasak olduğu
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Yiyin, için, fakat israf etmeyin. (A’raf Suresi: 31.)
2.
Bkz. İbrahim Suresi: 7.
]
OnDokuzuncuLem’a,
Isparta’da 1935’te Türk-
çe olarak telif edilmiştir.