n
ƒo
¡n
a
doksan bir;
p
?n
Ór
°Sp
Ór
```p
d
’de iki veya üç
G
, iki veya üç
ì
sekiz;
/
¬u
`Hn
Q r
øp
e m
Qƒo
f
“
Risale-i Nur
” her ikisinde
m
Qƒo
f
var. ri-
salede
Q
,
/
¬u
Hn
Q
’deki
Q
’ya mukabildir. eğer
/
¬u
Hn
Q
’deki
tenvin
sayılsa,
p
ô t
ædn
G
‘da dahi şeddeli
¿
sayılır, yine ittihat ederler.
m
Qƒo
f
‘dan başka
/
¬u
Hn
Q r
øp
e
doksan yedi ederek,
Risale-i
Nur
’da kalan
¢S
,
?
,
?
, iki
G
dahi doksan yedi ederek,
tam tevafuk eder. türkçe telâffuzda
Risale-i Nur
hemze
ile okunması zarar vermez.
sure-i Mâide’nin on beşinci ayeti
(1)
*G p
¬p
H …/
ór
¡n
j @ l
Ú/
Ño
e l
ÜÉn
à``p
cn
h l
Qƒo
f $G n
øp
e r
ºo
c n
ABÉ n
L r
ón
b
sure-i nisâ’nın ahirinde
(2)
Ék
æ«/
Ño
e Gk
Qƒo
f r
ºo
µ r
«n
dp
G BÉ n
ær
dn
õr
fn
Gn
h r
ºo
µ`u
Hn
Q r
øp
e l
¿Én
gr
ôo
H r
ºo
c n
ABÉ n
L r
ón
b ¢ o
SÉs
ædG Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j
ayeti gibi,
Risale-i Nur
’a, mana ve cifir cihetiyle, mana-i
işarî efradından olduğuna kuvvetli bir karine buldum.
İkinci ayet olan sure-i nisâ ayeti, Birinci Şua olan İşa-
rat-ı kur’âniyede, üstadım işaretini beyan etmiş. Birinci
Ayet olan sure-i Mâide’nin on beşinci ayeti hem bunun
işaretini teyit ediyor, hem de
(3)
*G n
ìn
ôn
°T r
øn
ªn
an
G
ayetinin
işaretini tasdik ediyor.
K
astamonu
L
âhiKası
| 265 |
mana-i işarî:
yazı ve işaretlerle
ifade edilen mana.
mukabil:
karşılık.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
sure-i maide:
Maide Suresi.
sure-i nisâ:
Nisâ Suresi.
şedde:
Arapça ve Farsçada iki de-
fa okunması gereken bir harfin
üzerine konulan ve o harfi iki de-
fa okutan işaret.
tasdik:
doğrulama, onaylama.
tenvin:
Arapça bir kelimenin so-
nunu nun gibi okutmak üzere ko-
nulan işaret; kelimenin sonuna iki
üstün (en), iki esre.
tevafuk:
uygunluk; belli sıra, ölçü
ve münasebetler içerisinde birbi-
rine denk gelme.
teyit:
doğrulama, doğru çıkarma,
destekleme.
üstad:
öğretici, öğretmen.
ahir:
son.
ayet:
delil; Kur’an’ın her bir
cümlesi.
beyan:
bildirme, açıklama,
söyleme.
cifir:
harflere verilen sayı kıy-
meti ile geleceğe veya geçen
hâdiselere, ibarelerden tarih
veya isme dair işaretler çıkar-
mak ilmî.
cihet:
yön.
efrat:
fertler.
hemze:
elif yerine kullanılan
işaret, elif, vav, ye ve he üze-
rine konulan kısa okutma işa-
reti.
işarat-ı Kur’âniye:
Kur’ân’ın
işaretleri.
ittihat:
birleşme, birlik oluş-
turma.
karine:
işaret, ipucu, iz, delil.
1.
Gerçekten, size bir nur ve hakkı ap açık bildiren bir kitap gelmiştir. • Allah, kendi rızasına
uyan kimseleri [o kitap vasıtasıyla selâmet yollarına eriştirir...] (Mâide Suresi: 15-16.)
2.
Ey insanlar, size Rabbinizden ap açık bir delil olan bir peygamber geldi ve size, dünyanızı
ve âhiretinizi aydınlatıcı ap açık bir nur olarak Kur'ân'ı indirdik. (Nisâ Suresi: 174.)
3.
Allah kimin kalbini İslâma açmışsa... (Zümer Suresi: 22.)