Kastamonu Lahikası - page 173

Hem Isparta, hem Manisa’daki bütün kardeşlerimize
birer birer selâm ve dua ediyoruz ve dualarını istiyoruz.
Hapishanede,
Risale-i Nur
’un son kâtibi kahraman Şefik
acaba sağ mıdır? nerededir? Merak ediyorum; Halil İb-
rahim’den sorunuz.
ì@í
83
·
Aziz, SıddıkKardeşlerim!
Şuhur-i muharremeden sonra, hususan bahara yakın,
hayat-ı dünyeviye gafleti bir derece fütur vermekle bera-
ber; bazı sarsıntılar ve hastalıklar ve askerliğe gitmek ci-
hetinde
Risale-i Nur
’un hizmetine bir derece zaaf gelmiş
diye endişe ediyordum. Cenab-ı Hakka şükür ki, mek-
tuplarınız ve Atıf Hasan’ın gelmesiyle o endişe zail oldu.
o mektubunuzda, çok ehemmiyetli bir hâdise-i nuriye-
den bahis var ki,
Hizbü’l-Ekberü’l-Kur’ân’
ı tab etmek te-
şebbüsüdür.
evet, o
Hizbü’l-Ekber’
deki âyât, bütün risale-i nuriye-
nin ruhu, esası, madeni, üstadı ve güneşidir. onun
tab’ından sonra mümkünse,
Risale-i Nur’un Hizbü’l-Ek-
ber
’i namında Arabiyyü’l-ibare ve iki
Ayetü’l-Kübra
ve
Münacat’
ın hülâsası olan risaleyi dahi tab etmek lâzım-
dır, fakat elinizdeki nüsha, benim nüsham gibi mükem-
mel değil. Biz burada yazıp, isterseniz size gönderelim,
isterseniz İstanbul’da matbaada olan vekilinize göndere-
lim; adresini bildiriniz.
K
astamonu
L
âhiKası
| 173 |
rinin her biri.
Risale-i Nur’un Hizbü’l-Ekberi
:
İki
babdan, yani iki makamdan olu-
şan Ayetü’l-Kübra risalesi ile Mü-
nacat risalesinin Arapçasından
oluşan eserdir. Yirmi Dokuzuncu
Lem’a’dan ibaret Tefekkürname
isimli eserde neşredilmiştir.
ruh:
öz, can alıcı nokta.
selâm:
barış, rahatlık, selamet ve
esenlik dileme.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
şuhur-i muharrame:
savaşmanın
haram olduğu mübarek aylar:
Hicrî zilkade, zilhicce, muharrem
ve recep ayları.
şükür:
Allah’ın nimetlerine karşı
memnunluk gösterme, gerek dil
ile gerekse hal ile Allah’ı hamd
etme.
tab:
kitap basma.
teşebbüs:
girişim, bir işi yapmak
için harekete geçme.
üstad:
öğretici, öğretmen.
vekil:
bakan, başkasının yerine
ve adına konuşan.
zaaf:
zayıflık, kuvvetsizlik.
zail:
sone eren, yok olan.
arabiyyü’l-ibare:
Arapça söz,
ibare.
ayat:
Kur’ân ayetleri.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bahis:
konu.
cihet:
yön.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyetli:
önemli.
endişe:
kaygı.
fütur:
zayıflık, gevşeklik,
usanç.
gaflet:
dikkatsizlik, endişesiz-
lik, Allah’tan uzaklaşıp nefsin
arzularına dalmak.
hâdise-i nuriye:
Risale-i Nur-
lar ile ilgili olay.
hayat-ı dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
Hizbü’l-Ekber
:
Risale-i Nur’la-
rın temelini teşkil eden ve
tefsirinin yapıldığı Kur’ân
ayetlerinin bir araya toplandı-
ğı Hizbü’l-Ekberü’l-Kur’ân adlı
eser.
Hizbü’l-Ekberü’l-Kur’ân
:
Risa-
le-i Nur’ların temelini teşkil
eden ve tefsirinin yapıldığı
Kur’ân ayetlerinin bir araya
toplandığı eser.
hulâsa:
bir şeyin özü, esası,
özeti.
hususan:
bilhassa, özellikle.
kâtip:
yazıcı.
maden:
asıl, esas, kaynak.
nam:
ad.
nüsha:
birbirinin aynı olan
yazılı metinlerden her biri.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
risale-i nuriye:
Nur Risalele-
1...,163,164,165,166,167,168,169,170,171,172 174,175,176,177,178,179,180,181,182,183,...478
Powered by FlippingBook