Emirdağ Lâhikası - page 911

taraftar olup, İslâm Peygamberinin faziletlerini dile getirdi ve övgüler yağdırdı. Dinî taassubun hüküm
sürdüğü ve İslâm beldelerinin tek tek işgal edildiği bir dönemde bir üniversite rektörünün Hz.
Muhammed (
ASM
), Kur’ân-ı Kerîm ve İslâmiyet hakkındaki övücü sözleri dikkate değerdir Türkçe olarak
yayınlandığını belirttiğimiz eserinin ilgili bölümlerinden bir kısmını Bediüzzaman Hazretleri de bazı
eserlerine almış ve övücü ifadeler kullanmıştır. Ülke çapında bir üne kavuşup maddî sıkıntıları aştığı,
feraha ulaştığı bir anda eşinin ölümü, hayatı üzerinde çok etkili oldu. Bundan sonra geçen on beş yıl
boyunca kendini toparlayamadı.1881 yılında Londra’da öldü.
mOLLa aBdÜLmECiT:
1878 yılında doğan Abdülmecit Perihanoğlu Aslen Buharalıdır. 1935 Eskişehir
hapis ve hadisesinde isimleri bulunan Vanlı üç Nur talebesinden biridir. Bediüzzaman Hazretleri bazı
mektuplarında kendisinden iltifat ifadeleriyle bahseder. Nur Talebesi olan İsmail Perihanoğlu, babasını
şöyle anlatır: “Babam Abdülmecit Efendi âlim ve faziletli bir zattı. Üstattan ders almıştı. Beraber sohbet
eder, beraberce gezerlerdi. Sık sık bizim eve gelirlerdi. Geceleri geç vakte kadar o zamanın meşhur
âlimleri ile sohbetler yaparlardı. Abdülmecit Perihanoğlu, 1962 yılında 82 yaşında vefat etti.
mOLLa haBiB:
Doğubeyazıt’ta doğmuştur. Üstat Bediüzzaman Pasinler Cephesinde kendisine
katiplik yapan Molla Habib’ten şöyle bahsetmektedir. “Meselâ, harp içinde, avcı hattında düşmanın top
gülleleri arasında Kur’ân-ı Hakim’in tek bir ayetinin, tek bir harfinin, tek bir nüktesini tercih ederek, o
gülleler içinde Habib katibine ‘Defteri çıkar!’ diyerek at üstünde o nükteyi yazdırmış. Demek Kur’ân’ın bir
harfinin, bir nüktesini; düşmanın güllelerine karşı terk etmemiş; ruhunun kurtulmasına tercih etmiştir.”
Molla Habib I. Dünya Savaşında şehit olmuştur.
mOLLa hamid EkiNCi:
Üstat Bediüzzaman Said Nursî Van’da iken, gerek Nurşin Camiinde, gerekse
Erek Dağında yanında bulunmuş, birçok hizmetini görmüştür. Hattâ çoğu zaman Molla Hamid’in annesi
yemeklerini hazırlayıp gönderirdi. Üstad Bediüzzaman Van’dan ayrıldıktan sonra, uzun süre kendisini
göremedi. Bu süre zarfında Eskişehir ve Kastamonu’ya görmeye gitti. Fakat her defasında göremeden
geri döndü. Hattâ bu niyetinden dolayı bazen azar işitti. Sonunda, ağabeyi Abdullah Ekinci’nin yazdığı
bir notu Afyon Emniyet Müdürlüğüne vererek izin aldı ve Emirdağ’da Üstadı, yirmi altı senelik bir
ayrılıktan sonra ziyaret etmiş oldu. Molla Hamid Ekinci 1984 tarihinde vefat etmiştir.
mUhammEd (
ASM
):
Fahr-ı Âlem, Hâtemü’l-Enbiya, İmamü’s-Sakaleyn, Muhammedü’l-Emîn,
Rahmetenli’l-âlemîn, Seyyidü’l-Kevneyn gibi ünvanlarla anılan son peygamber Hz. Muhammed (
ASM
)
Milâdî 571 yılında, Nisan ayının yirmisinde, Kamerî aylardan Rebîülevvel ayının on ikinci gecesinde
Mekke’de dünyaya geldi. Hz. Muhammed daha doğmadan babasını, 6 yaşında iken de annesini
kaybetmiştir. Annesi ölünce dedesi Abdülmuttalib onu himayesi altına aldı. Dedesi de ölünce, bu sefer
amcası Ebu Talib onun bakımını üstlendi. Hz. Muhammed (
ASM
) 25 yaşında iken kendisinden 15 yaş
büyük olan Hz. Hatice ile evlendi. Evlilikleri Milâdî 595 yılına rastlamaktadır. Daha sonra Hz. Peygamberin
Hz. Hatice’den sırayla Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah adında altı çocuğu
oldu. Hz. Muhammed, Hatice-i Kübra dediği zevcesi hayatta olduğu müddetçe bir başka kadınla
evlenmedi. Daha gençliğinde dürüstlük ve doğruluğu ile kendisine El-Emin (güvenilir kimse) dedirten
Hz. Muhammed her yönüyle örnek bir insan kişiliğini sergiliyordu. Hz. Muhammed kırk yaşında iken,
Milâdî 610 yılında Hira Dağında kendisine peygamberlik vazifesi verildi. Kendisine ilk inananlar ise eşi
Hz. Hatice, çocuklardan Hz. Ali, hür erkeklerden Hz. Ebu Bekir, azatlı kölelerden Hz. Zeyd, kölelerden
Hz. Bilâl-i Habeşî (
RA
) oldu. Daha sonraları Hz. Osman, Talha bin Ubeydullah, Halid bin Said, Sa’d bin Ebî
Vakkas Müslüman oldular. Bunlara en son Hz. Ömer eklendi. Hicretten bir buçuk sene önce, Recep
ayının 27. gecesinde İsra ve Miraç mucizesi meydana geldi. 621 yılında Akabe mevkiinde Medinelilerle
I. Akabe Biatı yapıldı. 622 yılında ise II. Akabe Biatı yapıldı. Mekkeli müşriklerin zulümlerinin artması
üzerine 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicret edildi. Hicretin II. senesi, Milâdî 13 Mart 624’te
müşriklere karşı Bedir Savaşını kazandı. 625 yılında ise Uhud Savaşı meydana geldi. 627 yılında Hendek
Savaşı kazanıldı. 630 yılında Mekke fethedildi. Mekke’nin çevresi ve Kâbe putlardan temizlendi.
Emirdağ Lâhikası | 911 |
Ş
ahıs
B
ilgileri
1...,901,902,903,904,905,906,907,908,909,910 912,913,914,915,916,917,918,919,920,921,...1032
Powered by FlippingBook