Şamiye adlı eserleri aldı. O günden sonra, okuduğu eserlerin tesiriyle, hayatı tamamen değişti ve her
şeyini Risale-i Nur hizmetine adadı.
iBrahim FakaZLı:
Risale-i Nur’da “Küçük İbrahim” ve “İkinci Selâhaddin” şeklinde bahsedilen
İbrahim Fakazlı, 1328 (1912) tarihinde İnebolu’da dünyaya geldi. Bediüzzaman’ı ilk defa 1940’da
Kastamonu’da, ardından Emirdağ, Isparta ve İstanbul’da ziyaret etti, hizmetinde bulundu. Son ziyareti
ise Emirdağ’da gerçekleşti. 1943’te Denizli ve 1948’de Afyon hapisanelerinde Üstat Bediüzzaman ve
talebeleriyle birlikte kaldı. 10 Eylül 1948’de girdiği Afyon hapsinde 6 ay kalarak, 9 Mart 1949’da tahliye
oldu. İbrahim Fakazlı, hayatı boyunca pek çok risaleyi yazarak çoğalttı. Birinci Sözden Dokuzuncu Söze
kadar olan yeri beş yüz nüsha yazdığnı söylemektedir. Asa-yı Mûsa ve Zülfikâr’ı da yazdı. Ayrıca
Üstattan gelen mektup, lâhika ve zeyilleri yazıp çoğaltarak çevresine dağıttı. Ruhu büyük Küçük
İbrahim, ömrünün son günlerini, Üstadın “Küçük Isparta” olarak isimlendirdiği kendi memleketi
İnebolu’da geçirdi. 3 Kasım 2003 tarihinde vefat etti.
idrıs (
AS
):
Hz. İdris Hz. Şit’in torunlarından olup ondan sonra peygamber olarak görevlendirilmiştir.
Adı Kur’ân-ı Kerim’de dört yerde geçmektedir. Kendisine otuz sahifelik suhuf indirilmiş ve onu okuyarak
insanları hakka ve hideyete devet etmiştir. Hz. İdris ilk olarak yazı yazan ve terzilik yapan insan olma
şerefine sahiptir. Hz. İdris, Hz İsa gibi semaya çekilmiştir ve onun gibi hayatı bir sema tabakasında
devam etmektedir. Bediüzzaman, Mektubat adlı eserinde Hz. İdris ile Hz İsa’nın üçüncü hayat
tabakasında yaşadıklarını ifade etmiştir. Dünyaya ait cisimleriyle birlikte, fakat beşerî ihtiyaçlardan
uzaklaşarak nuranîleşmiş bir halde, melek hayatı gibi bir hayata mazhar olmuşlardar.
imam-ı aZam (EBU haNıFE):
Ebu Hanife Numan bin Sabit. (m. 699/767) Hanefî mezhebinin imamı,
büyük müçtehit Ebu Hanife İslâmda hukukî düşüncelerin ve içtihat anlayışının gelişmesinde önemli
pay sahibidir. Daha çok Ebu Hanife veya İmam-ı Azam diye anılır. Milâdî 699 yılında Kûfe’de doğan Ebu
Hanife’nin nesebi Numan bin Sabit bin Züta bin Mâh’tır. Küçük yaşlarda Kur’ân’ı ezberleyen Ebu Hanife
kıraat ilmini kıraat-ı seb’a âlimlerinden Asım bin Behdele’den öğrenmiştir. Devrin seçkin âlimleriyle
görüşüp onlardan faydalanma imkânı bulan Ebu Hanife’nin asıl hocası, döneminde Kûfe Re’y ekolünün
üstadı kabul edilen Hammad bin Ebu Süleyman’dır. Hammad’ın ölümü üzerine onun yerine ders
okutmaya başlamış ve ömrünün sonuna kadar buna devam etmiştir. Halkın fıkhî meselelerine
çözümler aradı ve içtihatlar yaptı. Fıkıh alanındaki derin bilgisinin yanı sıra, hakikati söylemekten ve
onun mücadelesini vermekten çekinmeyen bir kişiydi. Ebu Hanife ilmî uğraşması sebebiyle, daima
hayatın ve fıkhî problemlerin içinde olmuş ve pek çok içtihatlarda bulunmuştu. En meşhur eserleri:
Müsned, Fıkhü’l-Ekber, Fıkhü’l-Ebsat, Âlim ve’l-Müteallim ve Risale’dir.
imam-ı GaZaLÎ:
Asıl adı Hüccetü’l-İslâm Ebu Hamid Muhammed b. Ahmet el Gazzalî’dir. Eş’ari
kelâmcısı, Şafiî fakihi, mutasavvıf ve filozoflara yönelttiği eleştirilerle tanınan İslâm düşünürüdür. Hicrî
450’de (1058) Horasan’da, Meşhed’de (Tus) dünyaya geldi. Babasının mesleğinin yün tacirliği olmasından
dolayı kendisine “Gazzalî” ve zamanında İslâma yöneltilen itirazlara cevap vererek itiraz edenleri
susturduğu için de “Hüccetü’l-İslâm” denilmiştir. Kelâm, fıkıh, hadis, felsefe, tasavvuf, mantık gibi
ilimlerde yüksek bir mevkiye sahiptir. Bu sahalarda birçok önemli eserleri bulunmaktadır. Hicrî 505’te
(1111) Tus’da vefat eden ve oraya defnedilen Gazali’nin eserlerinden bazıları şunlardır: El-Münkız; İhya-ü
Ulumi’d-Din; Kimya-yı Saadet; Tehafütü’l-Felasife; Kıstasü’l-Müstakim.
isa (
AS
):
Hz. İsa ulü’l-azm olan peygamberlerdendir. Hakikî Hıristiyanlık dininin peygamberi olan Hz.
İsa’ya dört büyük kitabın üçüncüsü olan İncil-i Şerif nazil edilmiştir. Hz Meryem in oğlu olan Hz. İsa,
Allah’ın yaratıcı kudretinin bir nişanesi olarak doğmuştur. Hz. İsa’nın bir ünvanı ve sıfatı Mesih’tir.
Kur’ân-ı Kerim’de onun meziyetlerinden bahsedilmekte ve gösterdiği mucizelerden haber
verilmektedir. Dört büyük semavî kitaptan biri olan İncil, kendisiniden sonra havariler tarafından
yazılmıştır. Ancak sonraları tahrif edilmiş, asliyetini koruyamamıştır. Hz. İsa, Peygamber Efendimizden
“ümmî peygamber” şeklinde bahsetmiştir. İncil’in çeşitli bölümlerinde Peygamberimizin geleceğinden
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 906 | Emirdağ Lâhikası