Œ
3 5 4
œ
İleri
gazetesinin 13 Nisan 1957 tarihli nüshasından alın-
mıştır:
Ü
sTad
B
EdiÜZZamaN
’
ıN UğUrLU ELLEriYLE
YENi Bir CamiiN TEmELi aTıLdı
ÜsTad BEdiÜZZamaN said NUrsÎ 3. EğiTim
TÜmENi CamiiNE harÇ kOYdU
(Isparta – Hususî muhabirimiz bildiriyor.)
Isparta’nın geçen yıllarda teşekkül etmiş bulunan
üçüncü eğitim tümeni için yaptırılmasına karar verilen
camiin temeli, tertip edilen muazzam bir merasimle atıl-
mış ve bu törene Isparta’da bulunan risale-i nur Müelli-
fi üstad Bediüzzaman said nursî Hazretleri de davet
olunmuşlardır. Büyük bir alâka ile karşılanan üstad, tö-
renden sonra, uğurlu elleriyle temele ilk harcı koymuşlar
ve dualarda bulunmuşlardır.
ì®í
Œ
3 5 5
œ
aCiP Bir hâdisE
üstadımız said nursî’de bilhassa son zamanlarda bir
hâl vaki olmuş ki, katiyen kimse ile konuşmuyor. Hatta
biz hizmetçileri ile dahi iki dakikadan fazla konuşsa, bir
hararet başlıyor. Bu acip hâletin sükûnet bulması için,
ara sıra bazı günler tebdil-i hava niyetiyle kırlara çıkıyor.
Emirdağ Lâhikası – ıı | 825 |
tertip:
düzenleme, düzene
koyma.
teşekkül:
kurulma, oluşma, şekil-
lenme.
Üstad:
Bediüzzaman Said Nursî.
vaki:
meydana gelme.
acip:
tuhaf, hayrette bırakan.
alâka:
ilgi, ilişki, yakınlık.
Bediüzzaman:
Said Nursî’ye
ilim adamlarınca takılan bir sı-
fat. Anlamı: çağın eşsiz güzel-
liği.
bilhassa:
özellikle.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
hâdise:
olay.
hâl:
durum, vaziyet.
hâlet:
hal, durum.
hararet:
sıcaklık, sıcak, ateş.
harç:
kum, kireç, çimento v.b.
karışımı inşaat maddesi.
hususî:
özel.
kat’iyen:
hiç bir zaman, asla.
merasim:
resmî merasimler,
âdet hükmündeki gösterişler,
resmî muameleler, törenler.
muazzam:
çok fazla, büyük.
muhabir:
haber veren, ha-
berci.
müellif:
eser telif eden, yazan.
nüsha:
suret.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
sükûnet:
dinme, durma, ke-
silme, azalma.
tebdil-i hava:
hava değişikliği.