Emirdağ Lâhikası - page 772

aydan beri teslim edilmemesiyle denizli ve Ankara Ağır
Ceza Mahkemeleri beş ayda beraat ve iadesine karar
verdikleri hâlde Afyon Mahkemesi beş sene teslimi tehir
etmesiyle ve diyarbakır havalisine, Vilâyat-ı Şarkiyeye
iman, din ve asayiş noktasında yüz vaiz kadar menfaati
bulunan bir zatın kendi parasıyla aldığı hususî nur nüs-
halarını –haklarında beş mahkemenin beraat kararı ol-
masına rağmen– müsadere edip vatana, millete faydalı
hizmetine mâni olmasıyla o sadaka-i makbule hükmünde-
ki vesile-i def-i belâ bu suretle gizlendiğinden, bir buçuk
milyar lira zarara vesile olan bu belâ fırsat buldu, geldi
denilebilir.
eğer beş mahkemenin ve İstanbul’un verdiği beraat
neticesiyle o
GençlikRehberi
intişar etseydi, onun der-
siyle intibaha gelen ve gelecek olan Müslüman gençler,
elbette başkalarının veyahut ihtilâlcilerin ifsadına mey-
dan vermeyerek bir buçuk milyar lira zarardan bu mille-
ti kurtarmaya sa’y ve gayret edecek idiler. Bir buçuk mil-
yar liralık bu lekenin zuhuruna meydan vermeyecektiler.
evet, üstadımız eski Harb-i Umumîde rusya’daki esa-
retinde anlamış ki, manevî tahribatla gençleri ifsad eden
tehlike memleketimize de gelecek diye telâş edip bütün
kuvvetiyle o vakitten beri tahribat-ı maneviyeye bir siper
olmak için
GençlikRehberi
gibi çok eserler yazdı.
kur’ân-ı Hakîm’in derslerini neşretti. lillâhilhamd, pek
çok gençleri kurtarmaya vesile oldu. Şimdi ehl-i siyaset
madem müsalemet-i umumiyeyi ve ittihad-ı milleti isti-
yor; çabuk, pakistan’ın dahi ehemmiyetle nazara alıp
asayiş:
emniyet, kanun ve nizam
hakimiyetin sağlanması.
belâ:
musibet, sıkıntı.
beraat:
serbest kalma, suçsuz bu-
lunma, aklanma.
ehemmiyet:
önem, değer, kıymet.
ehl-i siyaset:
ülkenin idaresiyle
meşgul olanlar, siyaset adamları,
politikacılar.
esaret:
esirlik, harp esirliği, tutsak-
lık.
harb-i Umumî:
genel harp,
umumî savaş; 1914-1918 yılları
arasında cereyan eden Birinci
Dünya Savaşı.
havali:
bölge, etraf, çevre, civar.
hizmet:
görev, vazife.
hususî:
özel.
iade:
geri verme.
ifsat:
fesada uğratma, bozma, ka-
rışıklık çıkarma.
| 772 | Emirdağ Lâhikası – ıı
ihtilâl:
mevcut idareyi veya
rejimi zor kullanarak değiş-
tirme.
iman:
inanç, itikat.
intibah:
uyanış.
intişar:
yayınlanma, neşrolma.
kur’ân-ı hakîm:
her ayet ve
suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
lillâhilhamd:
Allah’a hamdol-
sun ki!.
madem:
değil mi ki.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
mâni:
engel, mania, set.
menfaat:
fayda.
müsadere:
toplatma, elden
alma.
müsalemet-i umumîye:
ge-
nel barış.
nazar:
bakış, dikkat.
neşir:
yayım, yayın.
sadaka-i makbule:
Allah ta-
rafından hoş karşılanmış, ka-
bul edilmiş sadaka.
sa’y:
iş, çalışma, çabalama.
siper:
koruyucu engel, kalkan.
tahribat:
tahripler, yıkıp boz-
malar.
tahribat-ı maneviye:
manevî
tahribat, yıkımlar.
tehir:
erteleme, sonraya bı-
rakma.
vaiz:
vaaz eden, ibadet yerle-
rinde dinin emir ve yasaklarını
anlatarak nasihat eden din gö-
revlisi.
vesile:
bahane, sebep.
vesile-i def-i belâ:
belayı, mu-
sibeti defetmeye vesile olan.
vilâyat-ı şarkiye:
şark vilayet-
leri, doğu illeri.
zat:
şahsiyet.
zuhur:
açıklık, görünme.
1...,762,763,764,765,766,767,768,769,770,771 773,774,775,776,777,778,779,780,781,782,...1032
Powered by FlippingBook