yeni dersidir ki, geniş daire-i nuriyede merakla okuna-
caktır, inşaallah.
s
aNiYEN
:
kastamonu’nun Hüsrev’i Mehmed Feyzi’nin
hiç sarsılmadan kemal-i iştiyakla nurlara çalışması ve ça-
lıştırılması ve okutmasını gösteren nihad’ın ve Abdur-
rahman İhsan’ın mektupları gösterdiği gibi, oradan ge-
lenler de aynı haberi veriyorlar. tam şakirtliğini yapıyor,
Allah muvaffak eylesin. Âmin.
Ve nurun kahramanlarından Mustafa osman’ın kara-
bük’te perde altında faaliyetle nura hizmetini ve o hava-
lideki ve eflâni’deki şakirtlerin şevk ve gayretini leyle-i
kadirleriyle beraber tebrik ediyoruz.
(HaşİYe)
ì®í
Œ
188
œ
eğer kolaysa, İstanbul’a gönderilen kitaplar buraya da
uğrasa münasip olur. Benim için de yirmi otuz nüsha İs-
tanbul’da ciltlense, bana gönderilse iyi olur. Şimdilik fi-
yatı elimde yoktur ki göndereyim. Hem çoklara da hedi-
ye vermeye mecbur oluyorum.
Emirdağ Lâhikası – ı | 417 |
şakirt:
talebe, öğrenci.
şevk:
şiddetli arzu, aşırı istek ve
heves.
HaşİYe:
Siracünnur
’u tashih ederken, bu ramazanda ehemmiyetli vird-
lerime tam vakit bulamadığımdan müteessir oldum. Birden ihtar edildi
ki: okuduğun bu mebhaslar, bir cihetle ibadet olduğu gibi, hem ayn-ı
mârifetullah ve zikrullah ve huzur-i kalbî ve muhabbet-i imaniye olma-
sından, senin noksan bıraktığın virdlerinin yerini tam doldurur. Ben de
elhamdü lillâh dedim.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun,
kabul eyle!” anlamında dua-
nın sonunda söylenir.
daire-i Nuriye:
nura ait daire,
nur dairesi.
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
kemal-i iştiyak:
istek ve ar-
zunun son derecesi, tam bir
istek ve arzu.
Leyle-i kadir:
Kadir Gecesi,
Kur’ân-ı Kerîm’in dünya sema-
sına nazil olduğu gece, rama-
zanın 27. gecesi.
muvaffak:
başarmış, başarılı.
münasip:
uygun.
Nur:
Risale-i Nur.
nüsha:
birbirinin aynı olan ya-
zılı metinlerden her biri.
saniyen:
ikinci olarak.
siracünnur:
Nur Risalelerinden
bir eserin adı.
