Olnuruânın,heryeri,herzerreyisarmış,
Baştanbaşaherdembukesifzulmetiyarmış.
Birnurkiodursadevehemlâyetezelzel,
Ârîveberîcümledenüstünvemükemmel.
Birnurkibütünzerredeancakonümâyân,
Birnurkiverirkalblerehemaşkileiman.
Birnurkieğerolmasaolnurhelebiran,
Baştanbaşazulmettekalırhemdebuekvan.
Birnurkideğilöylemuhat,hemdahimahsur
Birnurkiederkalbidepürnur,çeşmidepürnur.
Birlem’adırandan,şubüyükşemsvekamerler.
..................
Hepişteonurdanbuacâibkocaâlem,
Halkolduonurdanyinecennetlecehennem.
ŞekyokkionurdurokunanHazret-iKur’ân,
Olnur-iezelhemsebeb-ihilkat-iinsan.
herşeyeodurmebde’veasılveesashem,
Ondangörünürnev-ibeşerböylemükerrem.
Birzerredeğil,bahr-imuhitobahr-imünirden,
Hemnasılbeşerhiçkalıyorhepsidebirden.
Şekyokkicihan,katre-inurundanonurun,
Şekyokkibucan,zerre-inurundanonurun.
Sönsündiyeüflense,oderyagibikaynar,
Söndürmeyehemkimdeacepzerremecalvar?
Emirdağ Lâhikası – ı | 205 |
şek:
şüphe, zan, tereddüt.
şems:
güneş.
zerre:
en küçük parça, molekül,
atom.
zulmet:
karanlık.
acayip:
çok tuhaf ve anlaşıl-
maz şeyler.
acep:
acaba.
âlem:
dünya, cihan.
arî:
soyunmuş, kurtulmuş.
aşk:
Allah sevgisi.
bahr-i muhit:
okyanus.
bahr-i münir:
nurlandıran, ay-
dınlatan deniz.
berî:
salim, kurtulmuş.
beşer:
insan, insanlık.
cümleden:
bütün, hep, kâffe-
ten, cem’an, hep birden.
çeşm:
göz, ayn, dide.
dem:
an, vakit, saat, zaman.
derya:
deniz.
ekvan:
varlıklar, âlemler, dün-
yalar, olmalar, huduslar, vuku-
lar.
halk:
yaratma, yoktan var
etme.
iman:
inanç, itikat.
kamer:
Ay.
kesif:
kaba, yoğun, şeffaf ol-
mayan.
lâyetezelzel:
sarsılmaz, güve-
nilir, devamlı.
mahsur:
hasredilmiş, sınırlan-
mış.
mebde:
başlangıç.
mecal:
güç, kuvvet, iktidar, ta-
kat, tahammül.
muhat:
ihata edilmiş, kuşatıl-
mış, etrafı çevrilmiş.
mükerrem:
ikram edilmiş,
saygı gösterilmiş.
nev-i beşer:
insanoğlu, insan-
lar.
nümayan:
görünür, görünen,
meydanda bulunan, açıkta
olan, aşikâr olan.
pürnur:
nur dolu, nur içinde,
nurlu, aydınlık.
sebeb-i hilkat-i insan:
insanın
yaratılış sebebi.