Emirdağ Lâhikası - page 209

Bitmiştinefes,çıkmadıses,bıktıdaherkes,
Olnuravarıpbaşeğerekhemdedilerpes!
İdrakiolankafileayrıldıKureyşten,
Feyzalmakiçindoğmuşolanşanlıgüneşten.
Olkevser-iAhmed’deniçipherbiritastas,
Olmuştuogünsankimücellâbirerelmas.
Olbaşlaratâç,derdeilâç,mürşid-iâlem,
Eylerdinazarbunlaranuruylademadem.
Bunlardıoa’dayıboğanbiralayarslan,
Hakuğruna,nuruğrunaolmuşçoğukurban.
Bunlardanogünehl-inifakcümlekaçardı,
Müşrikise,olaklıanınkalmaz,uçardı.
BunlardıoPeygamberinashabıveâli,
Dünyadaveukbadadahemşanlarıâlî.
TavsifediyorbunlarıhepşöyleceKur’ân,
Sulhvaktikoyun,kavgadakükrekbirerarslan!
Hepyüzleripâk,sözlerihak,yollarıhaktı,
MerkebleriyellergibiDüldüldü,Burakdı.
Bircezbe-i“YâHayy!”ilesellergibiaktı,
A’dayavarıpherbirişimşekgibiçaktı.
Bunlardıogünhalka-itevhidikuranlar,
Bunlardıogünbaltalayıpküfrükıranlar.
Bunlardımübarekyücecem’iyet-işûra,
Bunlardıonurdandizilenhalka-ikübra.
Emirdağ Lâhikası – ı | 209 |
mücellâ:
cilâlanmış, cilâlı, parlatıl-
mış, parlak.
mürşit:
irşat eden, doğru yolu gös-
teren, rehber, kılavuz.
müşrik:
Allah’a şirk koşan, ortak
tutan.
nazar:
bakış.
pak:
temiz.
pes:
teslim, tamam, yeter.
Peygamber:
Hazret-i Muhammed.
sulh:
barış, anlaşarak düşmanlığı
kaldırma.
şan:
şöhret, ün.
tac:
taç; hükümdarlık sembolü
olarak başa takılan değerli taşlarla
süslü başlık; hükümdar başlığı.
tavsif:
vasıflandırma, niteleme.
ukba:
ahiret, öbür dünya.
yel:
rüzgâr.
a’dâ:
düşmanlar.
alay:
kalabalık, cemaat.
âlem:
dünya, cihan; bütün ya-
ratılmışlar.
âlî:
yüce, yüksek, ulu.
ashap:
Sahabeler, Hz. Peygam-
beri (asm) görmüş ve onunla
konuşmuş olan Müslüman
kimseler.
Burak:
Hz. Muhammed’in
(asm) Miraç’ta Allah’ın ihsanı
olarak bindiği binek.
cemiyet-i şûra:
danışma mec-
lisi.
cezbe:
ruhî heyecan, coşkun-
luk, ruhun coşkunlukla ken-
dinden geçme hâli.
demâdem:
zaman zaman, an
be an, sık sık, her vakit.
düldül:
Peygamber Efendi-
mize Mısır hükümdarı tarafın-
dan hediye edilen katır.
ehl-i nifak:
iki yüzlü kimseler,
münafıklar, ara bozucular.
elmas:
çok kıymetli bir mü-
cevher.
feyz:
bolluk, bereket, verimli-
lik.
halka-i kübra:
en büyük
halka.
hay:
gerçek hayat sahibi olan,
Allah.
idrak:
akıl erdirme, anlama,
kavrama kabiliyeti.
kafile:
birlikte yolculuk eden
topluluk; zümre, fırka.
kureyş:
kökü Hz. İbrahim’e
dayanan Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in mensup ol-
duğu meşhur Arap kabilesi.
küfür:
imansızlık, dinsizlik.
merkep:
binilen vasıta, binilen
şey, binek.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
1...,199,200,201,202,203,204,205,206,207,208 210,211,212,213,214,215,216,217,218,219,...1032
Powered by FlippingBook