HACI NUH BEY:
Asıl ismi Nuh Polatoğlu’dur. 1892 yılında Van’da doğdu. Bediüzzaman Hazretlerinin
Van’daki talebelerindendir. Bediüzzaman’la Eskişehir Hapsinde altı ay birlikte kaldı. Bediüzzaman
Hazretleri bir mektubunda Hacı Nuh Bey için, “Tam bir sıddık olan Nuh Bey…” ifadesini kullanmaktadır.
Hacı Nuh Bey 1978’de vefat etti.
HACI RAHMİ SULTAN:
Asıl ismi Hıdır’dır. Harput’un bir köyünden olan Hacı Rahmi Sultan, on iki
yaşına geldiğinde okumak için İstanbul’a abisinin yanına gitti. Nakşi tarikatına mensuptu. Şeyhi Hacı
Feyzi, Hıdır olan ismini Rahmi olarak değiştirdi. (Şeyh Hacı Hasan Feyzi o yıllarda “Bugün Kürdistan’da
bir evliya dünyaya geldi” diyerek Bediüzzaman Hazretlerinin doğumunu haber vermişti.) Hacı Rahmi
Sultan İstanbul’da eğitimini tamamladıktan sonra Tekirdağ’a kadı olarak atandı. Fakat şeyhinin, kadılığı
bırakmasını ve Burdur’a gidip iman ve Kur’ân hizmetinde bulunmasını istemesi üzerine Burdur’a gitti.
Burdur’da evlendi ve oraya yerleşti. Nasuhîzade Şeyh Mehmet Efendi onun talebesidir. Hacı Rahmi
Sultan 1916 senesinde Hakkın rahmetine kavuştu.
HAFIZ AHMED:
Bakınız: Muhacir Hafız Ahmed.
HAFIZ ALİ:
1898’de İslâmköy’de dünyaya geldi 17 Mart 1944’de Denizli’de vefat etti. Tam ismi Hafız
Ali Ergün’dür. Hafız Ali hayatını vakfettiği Risale-i Nur’ları el yazısıyla yazarak çoğaltan ve bu konuda
büyük gayretler gösteren kahramanlardan biridir. Bediüzzaman Hazretleri Nurların en çok yazılıp
çoğaltıldığı yerlerden bir tanesi olan İslâmköy’ü Nur Fabrikası olarak vasıflandırmış, Hafız Ali’nin de ihlâs
ve hizmetlerinden dolayı o fabrikanın sahibi olduğunu belirtmiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin “Benim
bedelime şehit oldu” dediği Hafız Ali’nin vafatı ise şu şekildedir. 1943’de Bediüzzaman Hazretlerinin
bulunduğu Denizli Hapsine sevk edilen talebeler arasında Hafız Ali de vardır. Bediüzzaman Hazretleri
hapiste gizli düşmanları tarafından zehirlendiği sırada Hafız Ali de aniden rahatsızlanıp hastahaneye
kaldırılır ve orada vafat eder.
Bunun üzerine Bediüzzaman Hazretleri “Hafız Ali benim bedelime berzah âlemine seyahat eyledi”
demiştir.
Risale-i Nur’da birçok yerde ismi geçen Hafız Ali’nin Emirdağ, Kastamonu ve Barla Lâhikalarında
pekçok mektubu bulunmaktadır
HAFIZ HALİD:
1891’de Barla’da doğdu. Risale-i Nur’un ilk talebelerindendir. 1946 senesinde
İstanbul’da vefat etti. Karacaahmet Mezarlığında medfundur.
HAFIZ MUSTAFA:
Asıl adı Hacı Hafız Mustafa Üstün’dür. “Hacı Aziz, Hafız Mustafa, Şeyh Mustafa,
Aziz’in Mustafa” olarak da bahsedilmektedir. 1890 yılında Eğirdir’de dünyaya geldi ve yine aynı yerde
1959 yılında vefat etti. Hafız Mustafa altı yaşında hafız oldu. İstiklâl Harbinde vatan savunmasına katıldı.
Gazi olan Hafız Mustafa savaştan sonra kendisine bağlanmak istenen gazi maaşını almayı kabul etmedi.
Risale-i Nur’da bir çok yerde kendisinden ve hizmetlerinden bahsedilir. Hafız Mustafa vefat ettiğinde
Bediüzzaman Hazretleri onun 20 sene boyunca ikinci bir Hafız Ali olarak vazifesini tam yaptığını, âlem-i
nura ve berzaha, Hafız Ali ve Hasan Feyzi gibi kardeşlerinin yanına gittiğini belirtir.
HAFIZ OSMAN:
Osmanlının meşhur hattatlarındandır. 1642’de İstanbul’da doğdu, 3 Aralık 1698
tarihinde vefat etti. Kabri Sümbül Efendi Dergâhı haziresindedir Haseki Sultan Camii müezzinlık yapan
Ali Efendi’nin oğlu Hafız Osman küçük yaşta hafız oldu. Tahsil ve terbiye gördüğü yıllarda hat sanatına
ilgi duydu ve On sekiz yaşında icazet aldı. Sultan II. Mustafa’ya ve Şehzadeliği sırasında da III. Ahmet’e
hat hocalığı yaptı. Hafız Osman kendine has tarzını 1679’dan itibaren bulmuştur. En beğenilen dönemi
ise 1679-1689 yılları arasındaki on yıldır. Hafız Osman kırk yıl süren sanat hayatında devamlı eser vermiş
ve Arap yazısına estetik bakımdan en olgun biçimini kazandırmıştır. Kendisinden sonra yetişen
hattatların hepsi Hafız Osman’ı takip etmişlerdir.
BARLA LÂHİKASI | 635 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ