HAFIZ ZÜHTÜ:
İsmi Risale-i Nur’un bir çok yerinde Büyük Hafız Zühtü olarak geçmektedir.
Bediüzzaman Hazretleri bu talebesinin ismini Hakkı, Hulûsi, Sabri, Süleyman, Rüştü, Bekir, Mustafa, Ali,
Lütfi, Hüsrev, Refet gibi yakın talebelerinin isimleriyle birlikte anar ve onları “Sözlerin Hameleleri” yani
taşıyıcıları olarak nitelendirir.
HAKKI EFENDİ:
Asıl ismi Hakkı Tığlı olan Hakkı Efendi 1875’te doğdu. Bediüzzaman Hazretlerinin
ilk talebelerindendir. Eğirdir müftüsü Hüsnü Efendinin kardeşi ve Bediüzzaman’a karşı olan ve sıkıntı
veren öğretmen Tevfik Tığlı’nın amcasıdır. 1935 senesinde sevk edildikleri Eskişehir Hapishanesinde
Bediüzzaman’la birlikte kaldı. Hakkı Efendi ömrünün en mesut anlarının Üstadıyla birlikte Eskişehir
Hapishanesinde geçirdiği anlar olduğunu söylerdi.
HALİD-İ ZÜLCENAHEYN:
Bakınız Mevlâna Halid-i Bağdadî.
HALİL İBRAHİM:
1897 senesinde dünyaya gelen Halil İbrahim Çöllüoğlu, 1956’da vefat etti. Milâs’ta
dedelerinden miras kalan tarihî Çöllüoğlu Hanında hancılık ve otelcilik yaparak geçimini temin ederdi.
Âlim ve şair bir zat olan Halil İbrahim’in Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Lem’alar, Kastamonu Lâhikası ve Emirdağ
Lâhikalarında şiirleri bulunmaktadır. Bediüzzaman Hazretleri onun şiirlerindeki Risale-i Nur’a dair güzel
tabirlerin ihlâsından kaynaklandığını belirtmektedir. 1943 senesinde Denizli Hapishanesine sevk
edildikten sonra Bediüzzaman Hazretleriyle birlikte dokuz ay kaldı. Denizli hapsinin o zor şartlarında
sarsılmayan bu talebesi hakkında Bediüzzaman, “Milâslı Halil İbrahim hakikaten Risale-i Nur’un demir
gibi metin ve sarsılmaz bir şakirdidir. O kasaba onunla iftihar etmeli” şeklinde takdirkâr ifadeler
kullanmaktadır.
HALİL NACİ (YAHYAGİL):
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Hulusi Bey’in oğludur.
HARUN (
ra): Hz. Mûsa’nın (
AS
) büyük kardeşidir ve onun yardımcısı olarak İsrailoğullarına peygamber
gönderilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi yerde adı geçer ve genellikle adı Hz. Mûsa (
AS
) ile beraber
zikredilir. İsrailoğullarının nankörlükleri üzerine Cenab-ı Hakkın onları Tih Çölünde kalmaya mahkûm
ettiği kırk senenin sonlarına doğru, Hz. Mûsa’dan (
AS
) bir kaç sene evvel vefat etmiştir. Tur-i Sina
civarında Murran Dağında bir mağaraya defnolunmuştur. Bugün mezarının yeri belli ve meşhurdur.
HASAN (
ra): Hz. Peygamberin torunu, Hz. Fatıma ile Hz. Ali’nin büyük oğludur. Hicri 3. yılda
Medine’de dünyada geldi. İsmini bizzat Hz. Peygamber vermiştir ve kulağına ezan okumuştur. Hz. Hasan
babasının hilâfetinde yanında bulunmuş, babası şehit edilince Küfelilerin biatıyla halife seçilmiştir.
Resul-i Ekrem’in torunu Hz. Hasan, Muaviye’nin davasında ısrarlı davranması karşısında Müslüman
kanının dökülmesini istemeyerek hilâfetten feragat etmiştir. Resullullah, o ve kardeşi için “Cennetin
Efendileri” diye haber vermiştir. Hz. Hasan’ın soyundan gelenlere “Şerif” unvanı verilmiştir. Hicrî
49/669’da Medine’de vefat eden Hz. Hasan Hz. Peygamberden 13 hadis rivayet etmiştir. Hz. Hasan
kardeşi Hz. Hüseyin’le birlikte Hz. Peygamberin neslini günümüze kadar devam ettiren iki kişiden biridir.
HAYATÜ’L-HARRANÎ (?-1185):
İsmi Hayatü’l-Harranî veya Hayat bin Kays el Harranî olarak
geçmektedir. Hayat seyrinin ilk dönemiyle ilgi fazla bilgi mevcut değildir. Harran’da yerleşmiş, uzun
yıllar irşat vazifesiyle uğraşmış bir tasavvuf ehlidir. Kaynaklarda vefatından sonra tasarrufu devam eden
büyük velilerden birisi olarak geçmektedir. Selahaddin Eyyubi ve Sultan Nureddin Zengi gibi ünlü
hükümdarlar tarafından ziyaret edilmiş ve hayır duâsı alınmıştır. Kendisi de bu hükümdarları Haçlılara
karşı savaşmaya teşvik etmiştir. Risalei Nur’da tasarrufu devam eden şahıs olarak ismi zikredilmekte
ve kendisi için, “kutbu azîm” ifadesi kullanılmaktadır. Künyesi; Hayat bin Kays el Harranî veya Hayat
bin Kays bin Reccal bin Sultan el Ensarî el Harranî olarak kaynaklarda yer almaktadır.
HOCA HASAN EFENDİ:
Şamlı Hafız Tevfik Efendinin Bursa’daki hocasıdır. Hafız Tevfik kendisinden
Ziyaeddin Mevlâna Şeyh Halid’in eserlerinden ders almıştır.
HATİB-İ BAĞDADİ:
(1002-1071) Mekke-Medine yolu üzerindeki Derzincan köyünde hatiplik
yaptığından bu lakapla tanınmıştır. Hadis hafızı, fakih ve tarihçi olarak bilinen Hatib-i Bağdadi, İslami
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ
| 636 | BARLA LÂHİKASI