EĞİTİMDE MİLİTARİZM’İN TAHRİBATI:
Doksan seneden beri tatbik edilegelen eğitim sistemimiz maalesef militarizmin1 ve tabuların (öcülerin ve yasakların) kıskacıyla insanlarımızın aklını, fikrini ve vicdanını şiddetle baskı altında tutarak hürriyetten mahrum bırakmıştır. Halbuki resmî ideoloji, demokrasi veya cumhuriyetten bahsettiği zaman hep “aklı hür, fikri hür, vicdanı hür fertlerden meydana gelen bir toplumun idarî sistemi” diye tarif eder.
Gerçekten tatbikat öyle mi olmuştur? Asla! Zaman zaman atılan nutuklarla tatbikat daima birbirini tutmamıştır. Bu çelişki, bu çifte standart yalnız bir alanda olmamıştır. Başta eğitim ve kültürel alan olmak üzere, iktisat, idare, siyaset ve daha bir çok alanda devam etmiştir. Onun içindir ki, başta eğitim olmak üzere diğer siyasî, ekonomi, teknik ve sair bütün alanlarda, dünyada ileri toplumlardan çok geri kaldık. Bunun da yegâne sebebi, ”Eskiyi unut, yeni yolu tut…” sloganıyla yola çıkıp, bin senelik kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze sırt çevrilmesidir. Ezeli düşmanların ve onların yerli işbirlikçilerinin görünüşte Batı’yı örnek alarak Islâhat, Tanzimat (düzenlemeler) yapmak ve yenileşme yaftası altında geri kalma tuzağına düşürülmemizdir. Şüphesiz ki bu birden olmamıştır. Ezeli düşmanlar ve onların yerli işbirlikçileri bu tahrip faaliyetlerini 200–300 seneden beri inatla sürdürmüşler ve ülkemizin bu günkü duruma gelmesine sebep olmuşlardır.
Bu menhus ruh, müflis projelerle ve zaman zaman yaptırdığı darbelerle demokrasiyi askıya alıp, bu faaliyetlerini militarizm ve tabuların kıskacıyla devam ettirmiştir. Meselâ, ilkokuldan üniversiteye kadar okullardaki militarist görüntüler (heykeller, büstler, Atatürk Köşeleri), düşünce ve ifade hürriyetini engelleyen 5816 sayılı “Atatürk’ü Koruma Kanunu” ve suç işlemeye teşvik eden “1050 sayılı Osmanlı’ya Ait Arma ve Figürlerin Tahrip Edilmesinin Suç Sayılmayacağı Hakkındaki Kanun” gibi antidemokratik kanunlar, hep bu menhus ruhun kullandığı vasıtalardandır. Diğer taraftan her derecedeki okullarda hâlâ okutulan İnkılap Tarihi dersi ile matematikten İslâmda ibadet esaslarını öğreten fıkıh kitabı ve Peygamberimizin (asm) tarihçe-i hayatını anlatan Siyer kitabına kadar bütün ders kitaplarında Atatürk portresi ve Gençliğe Hitabe parçasının bulunması Demokles’in Kılıcı gibi, hep bu “Militarizm” kıskacının görüntüleridir.
HÜLÂSA
90 yıldan bu yana takip edilegelen “Eğitim Politikası” “Militarizmin ve tabuların baskısından” kurtulamamıştır! Bu korkunç durumu ıslâh etmek isteyenlere de asla geçit verilmemiştir! Bu hususta serdedilen parlak ifadeler ise hep aldatıcı olmuştur.
Yani, zikir başka, fikir başka, tatbikat hepten başka olmuştur!..
Bu güne kadar yapılan icraatlar gösteriyor ki, toplum hep aldatılmıştır! Devletin halka tatbik ettiği siyaset ise, umumiyetle sağ gösterip, sol vurmak şeklinde olmuştur!..
Dipnot: 1- Militarizm millet idaresinde, bütün unsurların, askerî kurallara dayanmasını isteyen bir siyasî düşünce tarzı. Militarist düşünce şekli de denilen bu doktrine göre; devlet idaresi de dahil, her türlü mesele ve millî dâvânın, sadece ordu gücü ile çözülebileceği esastır. Diğer bütün unsurlar, askerî kuvvete ancak yardımcıdır. Bütün hareket ve davranışlar buna göre düzenlenir.