Ahirete itikadın zayıf olması, hem psikolojik hem sosyolojik yaralar açar. Bugün haber bültenleri, kumar, uyuşturucu, çocuk kaçırma, insan ve hayvanlara şiddet gibi suçların tırmanışa geçtiğinden söz ediyorsa, ahiret gününe iman meselesi tam anlaşılamamış demektir. 

Ahiret gününe inanan insan, İlâhî adalet önünde hesap vereceğini bildiği için haksızlık yapamaz, zulmedemez, kimseye zarar veremez. Ahirete inancı tam olanların oluşturduğu toplumda barış, sevgi, saygı, dayanışma gibi bağlar kuvvetli olur. Haksızlıktan, yolsuzluktan, hırsızlıktan söz edilemez. 

Bugün içinden çıkılamayan birçok problemle karşı karşıyaysak, toplumun alt yapısında din eğitiminin eksik ve yetersiz olduğu gerçeği yatmaktadır. Gençler, “istediğim gibi yaşarım, bana karışmayın” diyebiliyorsa, “deizm” gibi farklı inanışlara yönelebiliyorsa, imanî dersler çocuk ve gençlere tam olarak verilememiş demektir. Eğer Risale-i Nur Külliyatı’nın tam kıymeti bilinse ve her hânede bulunsa, her elde dolaşsa ve okunsa, bu açığımızı kapatacaktır. Risale-i Nur, bizim anlatamadığımız meseleleri büyük bir kolaylıkla, çocukların da anlayacağı şekilde bilimsel ispat ve izahlarla, akıl ve mantığı tam ikna edecek şekilde anlatmaktadır. Meselâ “ahirete iman” meselesinde bütün İslâm âlimleri, “iman ederiz, ama ispatlayamayız, bu aklî değil naklî bir meseledir” demişler. Ancak Risale-i Nur’da 10. Söz ve sair yerlerde ahiret konusu bir değil binlerce delillerle izah ve ispat ediliyor. Bediüzzaman Hazretleri ahirete iman etme konusunda şöyle garanti veriyor: “Eğer baharın gelmesi gibi inanmazsan, gel parmağını gözüme sok!” 

Küçük çocukları, Cennet fikriyle haylazlıklardan koruyabilir, güzel ahlâk kazandırabiliriz. Büyüklere bile çok acı ve ağır gelen, yakınının vefat etmesi durumunda çocuğu ancak yine Cennet fikriyle teselli edebiliriz. “Kardeşim ya da arkadaşım öldü, ama Cennette istediği gibi dolaşır, yer, içer. Bir gün biz de oraya gideceğiz” şeklinde düşünmesi sağlanmalıdır. 

Gençlere ise, Cehennemden bahsedilebilir. Onları anarşistlikten, sarhoşluktan, haram yollardan korumak için “Cehennem var” denilebilir. 

Ahirete iman dersleri zalimlere ise “Ne yapıyorsun? Hesap günü var, ceza alacaksın, azap var” der ve adalete başını eğdirir. 

Güçten kuvvetten düşmüş, hastalıklarla mücadele eden ihtiyarları ise, üzüntü ve kederden kurtarır. Onlara “Gençliğin ve elinden çıkan bütün saadetlerin, sana daimî, taze, güzel bir şekilde verilecek, seni bekliyorlar.” Denildiği zaman onların ağlamaları gülmeye dönüşür. 

Ahirete iman, her derde deva, her yaraya şifadır. Emniyettir, adalettir, demokrasidir. İnsan sağlığına ve toplum yararına sayısız faydaları vardır.