Ekonominin, özelde de orta ve dar gelirlerinin durumu anlatmak için hep çay-simit hesabı yapılır. “Fakirin yiyeceği” olarak bilinen simide zam geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce yaptığı çay-simit hesabı hemen dolaşıma giriverir.
Başta Ankara olmak üzere birçok büyükşehirde simit-boğaça 10 liraya çıkınca Erdoğan’ın videosu yine sosyal mecralarda paylaşılmaya başlandı.
Erdoğan geçtiğimiz sene Taksim Camii açılışından sonra katıldığı bir toplantıda dinleyenlere, “Benim de gençlik yıllarımdan beri kaşar-simit her zaman hazır yemeğimdir. Hep bunu yaptım” demişti.
Sonrasında bu durum alışkanlık haline geldi ve yardımcıları da gittikleri yerlerde vatandaşlara simit dağıtmaya başladı.
Gençlik yıllarının hazır yemeğini böylece paylaşan Erdoğan yine benzer bir tarihte yatmadan önce tükettiği özel karışımın tarifini de şu şekilde verdi:
“Ben her akşam manda yoğurdu… Onun içine Medine hurması doğrarım 3 tane veya 5 tane. Ona bir çay kaşığı kestane balı ve bir de içine yulaf atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer, yatarım. Şifa… Yoğurt önemli. Sizdeki belediye sürekli bakraç içinde manda yoğurdumu mutlaka gönderir. Ankara Mamak Belediye Başkanımız temin ediyor. Tavsiye ederim, çok çok faydalı. Şifadır…”
Simitten, manda yoğurtlu karışıma…
***
SİMİDİ VE ÇAYI MİLLETE LAYIK GÖRMEMEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1993 yılında yaptığı bu konuşmada dönemin iktidarına “Bir bardak çay 1.000 lira. Simit kaç lira 1.500. Ne yaptı 2.500 lira. Çay ve simidin dışında başka bir şey yemeyeceksiniz. Üç çocuk, anne, baba… Etti 5 kişi. 5 kere 2.500, 12.500 yapar. Üç öğünde 37.500 eder. 30 günde 1 milyon 125 bin lira eder. Asgari ücret net 910 bin lira. ‘Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor’. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz? Elektrik, su parası kim ödeyecek. Çoluk-çocuğun okul masrafını kim karşılayacak? İşte ekonomik durum bu?” diye soruyordu.
(1993 yılında TL’den 6 sıfır atılmadığını ve AKP’nin iktidara geldiği yılda simidin 20, çayın 19 kuruş olduğunu hatırlatalım.)
***
33 YIL SONRA GELİNEN NOKTA
Geldiğimiz noktada ise simit 10 lira, çay 15 lira… Erdoğan’ın o tarihte yaptığı hesaba göre, 5 kişilik bir aile, sadece simit ve çayla beslenirse; günlük 375, aylık 11,250 lira ediyor. Emekli aylığı 7.500, asgari ücret 11.400 olduğu bir dönemde su, elektrik, doğalgaz, yol, çocuğun okul masrafına para kalmıyor. Hele bu kişi bir de kirada oturuyorsa…
Erdoğan’ın dediği gibi 33 yıl sonraki yönetimde millete bir bardak çay ve simidi layık görmüyor…
22 sene önce asgari ücretle ilgili çay ve simit hesabıyla iktidara gelenlerin ülkeyi getirdiği durumun özeti bu.
Enflasyon resmi rakamlara göre %48 bile değil. Milletin hâli ortada iken, çarşı pazarda yangın yeri gibi iken, asgari ücretli ve emekli simit-çay ile dahi beslenemezken, TÜİK bu hesaplamayı nasıl yapıyor, anlamak mümkün değil.
Asgari ücretin daha işçinin eline geçmeden eridiği, açlık sınırının 11 bin 658 liraya, yoksulluk sınırının ise 37 bin 974 liraya yükseldiğini hesaba katmayanlara en güzel cevap çay-simit hesabı ile verilebilir.
Atılan yanlış adımlarda ısrar edildikçe çay ve simit üzerinden daha çok ekonomik değerlendirme yapacağız gibi görünüyor.