Muhteşem Süleymaniye Camii, İstanbul’daki tarihî yapıların başında geliyor. Onun kadar san’atla, marifetle, hikmetle donatılmış mâbed, değil Anadolu’da, dünyada nâdir görünür. Mimar Sinan’a sanki melekler ve ruhaniler yardım etmiş de, bu harikulâde yapı öyle inşa edilmiş gibi…
Bu yıl, Süleymaniye Camii ile bağlantılı olarak bazı tevâfuklar da söz konusu: Meşhûr şair Yahya Kemal’in en meşhur ve en uzun şiirlerinden biri bu cami hakkında olup, başlığı “Süleymaniye’de bayram sabahı”dır.
İşte, Süleymaniye’nin gerek temel atma ve gerekse açılış tarihleri arasında görünen bir tevâfuk, garip bir tecelli olarak günümüzle de ayrı bir tevafuku var.
Şöyle ki: Süleymaniye Camii’nin temeli 18 Haziran 1550’de atıldı. Bu büyük mâbedin açılış tarihi ise, 7 Haziran 1557. Yahya Kemâl’in şiirinin başlığı olan “Bayram sabahı” ifadesi, günümüzdeki bayram ile de tam örtüşüyor. Üstelik, 18 Haziran ile birebir denk düşerek…
Şimdi, Sülemaniye Camii’ne dair diğer bazı detaylara geçelim.

*
Süleymaniye’nin inşası esnasında, bu mâbedin temeline harç koyan üç büyük tarihî şahsiyet vardı hayatta: Sultan Süleyman (1494-1566), Mimar Sinan (1489-1588) ve Ebussuud Efendi (1490-1574)
Mâbed, medrese ve sair hayır eserlerinin inşa edilmesinde elele veren, aynı çizgi üzerinde omuz omuza duran bu müstesnâ zâtlar, adeta 111 kuvvetinde ve kıymetinde görünerek, tarihin şeref levhalarına isimlerini yazdırdılar.
Esasında, büyük dâvâların insanları böyle olurlar. Hakta, hizmette, gayrette bir ve beraber olurlar, ihtilâflara ehemmiyet vermeden hizmetlerine devam ederler. Bittabi, muvaffakiyet de bu şekilde sağlanıyor.
*
Öte yandan, büyük şairler de kalıcı, manidar ve müessir şiirler yazarlar. İşte, o şairlerden biri de, Süleymaniye Camii’ni mısralarında bayraklaştıran ve aynı isimli şiirini Edebiyat tarihine yazdıran kişi Yahya Kemâl Beyatlı’dır.

Evet, diğer büyük şairler gibi Beyatlı da az yazar, ama öz yazardı; veciz ve mânidar yazardı. Tıpkı, “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” isimli şiirinde olduğu gibi... İşte, muhteşem Süleymaniye hakkında yazdığı o muhteşem şiirden bazı beyitler:
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniyede
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya
Giriyor birbiri ardınca, ilâhî yapıya.
Tanrı’nın mabedi her bir tarafından doluyor
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı